23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aşırı sıcaklar üretimi tehdit ediyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemlerde şiddeti artan sıcaklıkların tarımsal üretim için tehdit oluşturduğunu belirtti.  Bayraktar, “Aşırı sıcaklıklar bitkileri strese sokuyor ve verimde düşüş yaşanmasına sebep oluyor.” dedi.

Aşırı sıcaklar üretimi tehdit ediyor
YURT HABERLERİ SERVİSİ

Konuyla ilgili açıklama yapan Bayraktar, şöyle konuştu: “Yağış miktarı ve güneşlenme süresini değiştiren aşırı sıcaklıklar, sulama suyu ihtiyacını artırıyor ve en önemlisi de insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Aşırı sıcaklıklar yabancı ot artışını sağlarken, bitki hastalık ve zararlıların ortaya çıkmasına neden olduğu için zirai mücadele masraflarını artırıyor. Aşırı sıcaklığın yarattığı stres hayvanları da etkiliyor. Hayvanlarda hastalıklara yatkınlık artarken, verim düşüyor ve süt üretimi azalıyor.”

AYÇİÇEĞİ VE ZEYTİN ÜRETİMİNDE SIKINTI

Sıcaklık yüzünden ayçiçeği ve zeytin üretiminde sıkıntı yaşandığını belirten Bayraktar şöyle devam etti:

“Trakya Bölgesi ayçiçeği üretim alanlarının yüzde 40-45’ini kapsıyor. Bölgede, üretim sezonunda yağışın az olması sebebiyle aşırı sıcaklıkların ayçiçeği bitkisini strese sokmasına bağlı olarak verimde düşüş bekleniyor. Akdeniz Bölgesinde de zeytin ağaçları sıcaklıktan etkilendiği için verimde düşüş bekleniyor.”

ÜRETİM TAKVİMİ DEĞİŞİYOR

Açık alanda doğaya bağımlı olarak yapılan tarımsal üretim, sıcaklık ve yağış gibi unsurlar nedeniyle iklim değişikliğinin etkilerinden doğrudan etkileniyor. Aşırı sıcaklıklar, şiddetli yağışlar, dolu, fırtına, don gibi doğal afetler iklim değişikliğiyle birlikte çok daha yıkıcı boyutlara ulaşıyor.

Ekim ayında yapılması gereken ekimler kasım ayında yapıldı. Kış aylarında yağması gereken yağışlar ise mart ayından sonra yağarak üretim ve hasat takvimini etkiledi.

Antalya’da seraları yıkan seller, Manisa’da bağlara zarar veren don ve tüm Karadeniz’de etkili olup fındığa zarar veren şiddetli yağışlar bunun göstergesidir. Bu düzensizlikler hem tarımsal üretimi hem de üreticilerimizin karar alma süreçlerini etkiliyor.”

KURAKLIK DEĞİL SICAKLIK VURDU

2022-2023 sezonunda Türkiye’nin tarımsal anlamda bir kuraklık yaşamadığını ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:

“Aşırı sıcaklıklar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturmaya devam ediyor. Uzmanlar, eğer yapıcı ve somut adımlar atılmazsa gelecekte doğa olaylarının etkisini artıracağı uyarısında bulunuyor.

Sıcaklık değişikliklerine uyumlu bitki çeşitlerinin geliştirilmesiyle sıcaklık stresinin etkisi ve verimdeki düşmeler önlenebilecektir. Sıcaklıklardaki aşırı yükselişler bitkinin suya olan ihtiyacını artırdığı için sulamaya olan talepte dolaylı olarak artıyor. Gelecekteki su talebini karşılamak için mevcut su kaynaklarının korunması ve sulanabilir alanların sulamaya açılması gerekiyor. Bu nedenle çiftçilerimiz, modern sulama tekniklerini kullanmaya teşvik edilmelidir.”

ÜRÜN DESENİNDE DEĞİŞİKLİK

Değişen iklimle birlikte ürün deseninde yaşanacak değişimlere çiftçilerin ayak uydurması gerektiğini de belirten Bayraktar, yapılması gerekenleri şöyle özetledi:

“İklim değişikliğine uyumla ilgili atılacak somut adımların akabinde çiftçilerimizin bu yeni düzene uyum sağlayabilmesi için tarımsal destek mekanizmasına ‘iklim değişikliğine uyum destekleri’ eklenmelidir. İklim değişikliğine uyum konusu, çiftçilerimizi geleneksel tarım uygulamalarında birtakım değişikliklere götürecektir.

İklim değişikliğiyle ilgili yapılan AR-GE yatırımları, iklime dayanıklı ürün çeşitlerinin geliştirilmesi, yoğun tarım tekniklerinden doğaya daha az zarar veren uygulamalara dönüşüm gibi eylemlerin çiftçilerimize tanıtılması ve benimsenmesi gerekiyor. Çiftçilerimiz de bilimin öncülüğünde ve onların yararına alınmış kararları uygulayarak bu değişimlere ayak uydurmalıdır.

Türk çiftçisi her türlü olumsuzluğa rağmen fedakâr bir şekilde üretime devam etse de onlara verilecek en büyük destek doğru hazırlanmış, bilimsel esaslara dayanan ve uzun vadeli tarım politikalarıdır.”

Türkiye Antalya Manisa