Askerliği Instagram ve TikTok'ta yapıyorlardı! 'Büyük güvenlik zafiyeti'

Sosyal medyada askeri bilgileri alenen ortaya dökecek şekilde yapılan video ve fotoğraf paylaşımları, kamuoyunda tartışma yarattı. Özellikle Instagram ve Tiktok uygulamaları üzerinden yapılan paylaşımlarda, bazı askerlerin operasyon bölgesinde, konvoyun ilerleyişi sırasında, nöbet kulübesinde, kışla içinde, operasyon hazırlığında ve operasyon anında canlı yayın yaptığı görülüyor.

Hatta PKK’lıların gizlendiği bir mağaraya düzenlenen operasyon sırasında bile alay komutanının konuşmaları ile verdiği emirler, Tiktok üzerinden naklen yayınlandı. Bu durumun güvenlik zafiyeti oluşturup oluşturmadığını, defalarca operasyona katılmış konunun uzmanı komutanlara sorduk. Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzenlediği operasyonların çok kritik olduğunu ve tüm dünyanın bir gözünün bu operasyonlarda bulunduğunu belirten komutanlar, en ufak bilgi sızıntısının operasyonları başarısızlığa uğratabileceğini söyledi. Bu tarz paylaşımların yasaklama veya ceza yöntemleri ile değil, alt rütbedeki askeri personelin bilinçlendirilmesi ile durdurulmasını öneren komutanlar, bunun için de eğitim sürelerinin uzatılması gerektiğini bildirdi.

‘PAYLAŞIMLAR HAYATİ BİLGİLER İÇEREBİLİR’

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, konuya ilişkin şu uyarılarda bulundu:

“Sosyal medyadan yapılan paylaşımlarda bilerek veya bilmeyerek bazı bilgiler yayılıyor. Bu da güvenlik zaafiyeti doğuruyor. Özellikle operasyona çıkacak personellerin bu tarz paylaşım yapmalarının önüne geçilmesi gerekiyor. Çünkü bu paylaşımlar, operasyona çıkacak askerlerin koordinatları gibi çeşitli hayati bilgiler içerebilir. Bu bilgilerin de terör örgütlerinin eline geçmesiyle operasyon zaafa uğrayabilir ve can kayıplarıyla sonuçlanabilir. Bunun önünde geçmek için telefonların toplatılması ve yasaklanması bir seçenek olabilir ama önemli olan askerleri bu konuda bilinçlendirecek eğitimlerin verilmesi. Verilen eğitimle asker o paylaşımın ne sonuç doğuracağını bilir ve bu davranışından vazgeçer. Telefonların toplatılması, paylaşım yapan personele verilecek cezanın artırılması gibi uygulamalar da gözden geçirilebilir ama en caydırıcı yolun eğitim olduğunu düşünüyorum.”

‘ÖRGÜTLERİN İSTİHBARAT KAYNAĞI SOSYAL MEDYA’

Türkiye Emekli Astsubaylar Platformu Yöneticisi Yılmaz Demir Özçelik de bu tarz paylaşımların yaratacağı risklere ilişkin şunları söyledi:

“Düşük rütbedeki acemi askerlerin operasyona çıkarken ‘Bakın biz buradayız!’ gibi paylaşımlar yaptıklarını görüyoruz. Şu anda terör örgütlerinin en büyük istihbarat kaynağı sosyal medya. Özellikle askeri personellerin bu bilinçte olması gerekiyor. Değil sosyal medya veya Whatsapp üzerindeki yazışmalarımız, aile içinde bile askeri bilgi içeren konuşmaların yapılmaması gerekiyor. Çünkü tüm dünyanın gözü bu operasyonların üzerinde. O yüzden çok kritik öneme sahip olan operasyonlar. En ufak bir bilgi açığı vermemek çok önemli. Genellikle mesleğe yeni başlayan alt rütbedeki askeri personeller bir anlık heyecanla bu paylaşımları yapıyorlar ve bu paylaşımla da arkadaşlarının canını tehlikeye attığını bilmiyorlar. Bu konuda eğitim verilerek konuya bir çözüm getirilebileceğini düşünüyorum. Bu konuda biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak gerekli makamlara dilekçeler vererek bu olayların önüne geçmek için gayret edeceğiz.”

‘EĞİTİM SÜRESİ ÇOK AZ’

Tüm Uzmanlar ve Emekliler Derneği (TUZED) Genel Başkanı Ömer Doğan da alt rütbedeki askerlerin eğitim süresinin uzatılması gerektiğini belirtti:

“Her zaman yaptığımız işlerin gizli olması gerekiyor. Bu paylaşımlar hem askerlerin kendisini hem operasyonun yapıldığı yeri deşifre ediyor. O da operasyonun gizliliğini yok ediyor. Ben de arkadaşlarımıza bu konuda çoğu kez uyarıda bulundum. Uzman çavuşların eğitim süresi çok düşük. Yaklaşım 4 aylık bir eğitim süresi var ve bu süre yeterli değil. Eğitimin süresi artırılarak askerlere bu konularda bir bilinç oluşturulur. Asker, bu paylaşımın TSK’ya ve içinde bulunduğu birliğe nasıl zarar vereceğini bilmiş olur. Yasaklamalarla bir şey çözemeyiz. Yasak, insanları cezbeder. Kaldı ki TSK’da personelin akıllı telefon kullanması normal şartlarda yasaktır. Ama komutanların izni dahilinde serbest bırakılabiliyor. Bazen bu telefonlar operasyon bölgelerine de götürülebiliyor. Uzun süren operasyonlarda askerler ailemi, çocuklarımı, karımı özledim diyerek telefonlarını yanlarına alıyor. Ama bunu yapan arkadaşlar, mesleğe yeni başlamış genç arkadaşlar oluyor. Paylaşım yapan arkadaşlara ağır cezalar veriliyordu, hatta meslekten çıkarmaya kadar gidiyordu ama cezalar hafifletildi. Operasyon açık edildikten sonra verilecek cezanın da pek bir anlamı yok zaten. Dediğim gibi; eğitim, eğitim, eğitim."