Assange’ın ABD’ye iadesi Londra’da protesto edildi
WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ı ABD'ye iade edilmesine ilişkin alınan karar Londra'da protesto edildi. İngiltere’de İçişleri Bakanlığının önünde yapılan eylemde "Assange'a özgürlük", "Gazetecilik suç değildir" sesleri yükseldi
İngiltere'nin WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ı ABD'ye iade kararı almasına karşı Londra'da protesto gösterisi düzenlendi. İçişleri Bakanlığının önünde yapılan eylemde "Assange'a özgürlük", "Gazetecilik suç değildir" ve "Assange'ı iade etmeyin" yazılı pankartlar taşındı. Eyleme Assange'ın babası John Shipton, erkek kardeşi Gabriel Shipton, eşi Stella, Avustralyalı araştırmacı gazeteci John Pilger ve şarkıcı David Rovics de katıldı.
“HERKES ASSANGE’A BORÇLU”
Başkentin simgelerinden olan eski bir kırmızı otobüse pankartların asıldığı eylem İçişleri Bakanlığı önünde yapıldı. Göstericilerden Jimmy yaptığı konuşmada, Assange’ın “savaş suçlarını ortaya çıkardığını”, “casusluk ve çevre felaketleri gibi birçok konuyu gündeme getirdiğini” söyleyerek herkesin Assange’a borçlu olduğunu ifade etti.
ABD’NİN IRAK İŞGALİNDEKİ SUÇLARINI ORTAYA ÇIKARDILAR
Julian Assange, 2006'da gizli bilgi ve fotoğrafları yayımlayan WikiLeaks’in kurucularından biri ve sözcüsü. Wikileaks, 2010’da ABD askerlerinin Irak'ta bir helikopterden ateş açarak 18 sivili öldürdüklerini gösteren görüntülerle dünya çapında yankı yarattı. Bunun ardından ABD yargısı Assange’ı, “ABD ordusuna ait gizli belgeleri sızdırarak komplo ve casusluk yapmak” suçlarından 175 yıl hapis cezasına çarptırılan mahkum etti. Assange ABD'nin Afganistan ve Irak'taki savaşlarına ilişkin askeri belgeleri yayımlaması konusundaki haklılığını savundu ve her insanın bilgiye erişim hakkı olduğunu açıkladı.
İSVEÇ SAHNEYE GİRİYOR
ABD’deki mahkumiyetine ek olarak İsveç savcılığı, 18 Kasım 2010'da İsveç’te bulunduğu dönemde gerçekleştiği iddia edilen cinsel taciz suçlamasıyla Assange için uluslararası yakalama kararı çıkardı. 7 Aralık 2010 günü hakkındaki tecavüz iddialarıyla ilgili gönüllü olarak ifade vermeye gittiği Londra'daki polis merkezinde İsveç tarafından hakkında yakalama emri olduğu gerekçesiyle tutuklandı. 14 Aralık 2010 tarihinde çıkarıldığı duruşmada kefaletle şartlı tahliye edildi. İsveçli yetkililer, onu konuşma yapmak için Stockholm'de bulunduğu sırada bir kadına tecavüz ve diğerine cinsel taciz iddiaları nedeniyle sorgulamak istediklerini söyledi. Assange bu iki kadınla yakınlaşmasının kadınların rızaları dahilinde olduğunu açıkladı.
EKVADOR BÜYÜKELÇİLİĞİ KUCAK AÇTI
Assange, cinsel taciz iddiasının bahane olduğunu, aslında siyasi olarak takibata alındığını iddia etti. Assange, hakkında süren hukuki süreçlere karşı 19 Haziran 2012’de karşı Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’ne sığındı. 16 Ağustos 2012 tarihinde talep ettiği siyasi sığınma hakkı Ekvador hükümeti tarafından onaylandı. Karara itiraz eden İngiltere hükümeti resmi olarak Ekvador hükümetini uyararak Assange'ın İngiltere’den çıkmasına izin verilmeyeceğini ve gerekirse elçilik binasına girileceğini açıkladı. İngiltere, Assange'ı yasal olarak İsveç'e iadeyle sorumlu olduğunu söyleyerek, Ekvador'a gitmesine izin vermeyeceğini söyledi. İsveçli savcılar 13 Ağustos 2015'te zaman aşımı nedeniyle cinsel saldırı suçlamalarına yönelik araştırmalarını sona erdirdi ama daha sonra tecavüz iddiası üzerine sorgularını sürdürdüler. Fakat sonunda, 19 Mayıs 2017’de, İsveçli Başsavcı Marianne Ny, 7 yıldır devam eden bu soruşturmanın düşürüldüğünü açıkladı. Böylece Assange hakkında hukuki sürecin yürüdüğü tek ülke olarak ABD kaldı.
WASHINGTON EKVADOR’U TEHDİT Mİ ETTİ?
WikiLeaks, 18 Ekim 2016'da Ekvador'un Londra'daki elçiliğindeki interneti kestiğini açıkladı. Ekvador, WikiLeaks'in ABD'deki "başkanlık seçimlerini etkileyebilecek" belgeler yayımlaması nedeniyle bu önlemi aldığını doğruladı. Ekvador, kararın Washington'ın baskısı üzerine alındığı iddialarını reddetti. WikiLeaks'in yayımladığı belgelerde 2016 yılındaki seçimlerde başkan adayı olup Donald Trump’a kaybeden Hillary Clinton'ın 2012 ve 2014 yıllarında yaptığı özel konuşmaların deşifresi ve Clinton'ın e-postaları yer alıyordu.
TEKRAR İNGİLTERE’NİN ELİNDE
Assange’ın 11 Nisan 2019'da, 2012'den beri kaldığı Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'ndeki, sığınma hakkı kaldırıldı. Assange İngiliz polisi tarafından tutuklandı. Assange'ın avukatı yaptığı açıklamada, "ABD'nin iade talebi" ve "kefalet şartlarını ihlal" gerekçeleriyle gözaltına alındığını söyledi. Ekvador Dışişleri Bakanlığı, Assange'a 2017'de verilen vatandaşlık hakkının kaldırıldığını açıkladı.
4 Ocak 2021'de sonuçlanan Assange’ın ABD’ye iadesini konu alan davanın yargıcı Vanessa Baraitser, Assange'ın ruh salığının bozulma riski yüzünden ABD'ye iade edilmemesi kararı verdi. ABD karara karşı çıktı. 19-20 Nisan 2022 tarihinde Assange yeniden hakim karşısına çıktı ve bu kez mahkemeden ABD'ye teslimi yönünde karar çıktı. Mahkeme kararı üzerine İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, Assange'ın ABD'ye iadesini onayladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, İngiliz mahkemelerinin, Assange'ın iadesinin "insan haklarıyla ve ifade özgürlüğüyle çelişmediği" ve onun ABD'de "uygun muamele göreceği" hükmüne vardıkları belirtildi.
WikiLeaks ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda kararı "İngiliz demokrasisi ve basın özgürlüğü için kara bir gün" olarak yorumladı. Patel'in kararının "bu savaşın sonu olmadığı" vurgulandı. WikiLeaks ayrıca kararı temyize götürme kararı aldı.
ASSANGE KİMDİR?
Julian Paul Assange 1971 yılında Avustralya'da doğdu. 1987 yılında “Mendax“ kullanıcı adıyla hackerlığa başladı. Arkadaşlarıyla birlikte “International Subversives” adını verdikleri hacker grubu oluşturdu. Grup; Pentagon, ABD Deniz Kuvvetleri, NASA, Overseas Telecommunications Commission, Citibank, Motorola, Panasonic gibi dünyaca ünlü kurum ve şirketleri hackledi.
Suelette Dreyfus’la birlikte yazdığı internetin pek çok insanca bilinmeyen yönlerini ele alan kitabı “Underground" (Yeraltı) isimli kitapla çok satanlar listesine girdi.
Assange ve WikiLeaks, “özgür ve açık internet”i savunan “Şifrepunkt” hareketinin başlıca önderlerinden. Bilginin herkese açık olması ve küçük bir egemen grubun denetiminde kalmaması gerektiğini vurgu yapan hareket, yaklaşık son 20 yılda pek çok gizli bilgi ve belgeyi kamuoyuyla paylaşarak dünya çapında yankı uyandırdı.
MELENCHON: SEÇİLİRSEM ASSANGE FRANSIZ VATANDAŞI OLACAK
Fransa’da haziran ayındaki seçimlere NUPES adındaki sol ittifakını liderliğinde giren Boyun Eğmeyen Fransa partisinin lider Jean-Luc Melenchon seçimden kısa süre önce Assange hakkında dikkat çeken bir açıklamada bulunmuştu. Melenchon “Başbakan olursam Assange Fransız vatandaşı olacak ve hizmetlerinden dolayı ödül alacak” demişti.