Asya Kadın Birliği-2
ZERRİN ÖZTÜRK
ABD Başkanı Lyndon Johnson, 59 yıl önce, 5 Haziran 1964 günü, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı İsmet İnönü’ye gece yarısı bir mektup gönderir. Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahale etmemesi yolunda sert uyarılarla dolu bu mektuba İnönü ertesi gün yanıtını verir: “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyadaki yerini alır.”
Dünyanın jandarması Amerika, bugün o yıllara göre güç kaybetse de, Türkiye’ye ve bölge ülkelerine yönelik hesaplarını sürdürüyor. Ülkemizi kaosa sürüklemek ve zayıflatarak parçalanmaya götürecek taşları döşemekte türlü yollar, yöntemler deniyor. Ukrayna’ya NATO üssü kurma çabaları, şimdi İsveç ve Finlandiya’yı NATO’ya dahil etme ısrarı, PKK/PYD’ye 50 bin TIR’ı aşkın silah ve mühimmatın yanı sıra askeri eğitim destekleri Türkiye’ye açıkça tehdit değil midir? Türkiye’de iç siyasetimize hemen her gün kendince ayar verme çabaları, Türkiye’nin çıkarlarının tamamen karşısında yer alan siyasetinin daha da net anlaşılmasını sağlamaktadır.
Bugün bu düşmanca müdahale, Türkiye’yi ve aynı zamanda Asya’yı hedefe koymaktadır. O nedenle bütün Asya’da, ortak düşmana karşı her açıdan savunma ortaklığı en sağlam biçimiyle gündeme taşınmalıdır. Bu süreçte en önemli görev kadın kuruluşlarına düşmektedir.
Kadınlarımızı bölge komşularımızla sürekli barış, iş birliği ve ortak çıkarları geliştirme yönünde yürünecek yolda aydınlatmak, antiemperyalist kadın dayanışmasını büyütmek en önemli görevlerimizdendir.
Moskova Dostluk ve Kardeşlik Antlaşması’nın 100. yılı dolayısıyla 16 Mart 1921’de Dr. Mehmet Perinçek’in, TBMM’de gerçekleşen panelde yaptığı konuşmayı önemli buluyoruz. Perinçek’in “Osmanlı-Çarlık Dönemi’nde de, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Sovyet Dönemi’nde de, Soğuk Savaşta, hattâ bugün de geçerli” Tunç Yasası’nın bir tercih değil zorunluluk olduğu saptamasının, antiemperyalist bölge kadınları açısından da büyük önem içerdiği kuşkusuzdur.
Aklın yolu birdir. Geçen hafta üzerinde durduğumuz Asya kadınlarının birleşmesi, birlik oluşturması önerimize bu hafta sayın konuğumuz, Rus siyaset bilimci Darya Platonova’dan aynı yönde açıklamalar gelmesini sevinçle karşılıyoruz.
Bu da antiemperyalist mücadele içinde olan bölge devletlerinde ve vatanımızda yaşayan kadınların yan yana gelerek bölge barışını ve güç birliğini büyütmelerinin zamanının geldiğini gösteriyor.
Amerika’nın Irak’ı ilk işgal ettiği tarihten günümüze, bölgemize yönelik açık ve örtülü saldırıların, siyasi ve bölge güvenliği koşullarının en başta kadınlara ve çocuklara çıkardığı faturanın nasıl ağır olduğunu yaşayarak gördük, görüyoruz.
O halde, emperyalizmin saldırılarını püskürtecek ortak bilinci yükseltmeye, birlikte çalışabilme zeminlerini yaratmaya, ülkelerimizin huzuru, refahı, iç ve dış güvenliği açısından Yükselen Asya’nın kadın birliğini inşa etmeye başlayalım.
Günü, zamanı gelmiş olan Asya’nın bereketli topraklarında büyüyecek, birlikte barış içinde her yönden zenginleşmenin tohumunu yeşertelim. Dalları, Yükselen Asya’nın bütün ülkelerini beslesin.