23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Asya güçlerinden örgütlenme kararı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'ın başkenti Astana'da Bağımsızlık Sarayı'nda düzenlenen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın (CICA) 6. Zirvesi Genel Oturumu'nda konuştu.

Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler KonferansI: Asya güçlerinden örgütlenme kararı
A+ A-

“2019'da ilan ettiğimiz Yeniden Asya Girişimi'mizin temel hedefi, kıta ülkeleriyle ikili ve bölgesel platformlarda işbirliğimizin derinleştirilmesidir.” diyen Erdoğan, Türkiye'nin kurucularından olduğu konferansın genişlemesine ve kurumsal kapasitenin genişletilmesine başından beri güçlü destek verdiklerini bildirdi.

Erdoğan, “Bugünkü Astana Zirvesi de konferansın, uluslararası teşkilata dönüşümü sürecinin ilan edildiği zirve olarak tarihe geçecektir.” ifadesini kullandı.

'ÇÖZÜM YOLLARINI ORTAK AKILLA ARAMALIYIZ'

İnsanlık olarak güç dengelerinin değiştiği, tedarik zincirlerinde kırılmaların yaşandığı, ekonomiden gıda güvenliğine, enerjiden uluslararası ilişkilere pek çok alanda ciddi imtihanlarla karşılaşılan bir dönemden geçildiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Terörizm, ırkçılık, göç gibi aşina olduğumuz sorunlara iklim değişikliği, İslam ve yabancı düşmanlığı gibi yenileri ekleniyor. Bir elin beş parmağını geçmeyen ülkelerin çıkarlarını gözeten, ancak dünya nüfusunun kahir ekseriyetini görmezden gelen mevcut sistemin yapısal sorunları giderek kendisini daha fazla hissettiriyor. Türkiye olarak uzun bir süredir 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyerek bu duruma dikkat çekiyoruz. Küresel güvenlik mimarisinin daha adaletli, hakkaniyetli, temsil kabiliyeti yüksek yeni bir anlayışla şekillendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Dünyanın neresinde olursak olalım, büyük insanlık ailesinin üyeleri olarak hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz. Sorunlarımız nasıl müşterekse, çözüm yollarını da ortak akılla beraber aramalı, beraber bulmalıyız.”

TERÖRLE MÜCADELE

Erdoğan, Türkiye olarak dostların fikirlerine büyük kıymet verirken, tecrübe ve birikimlerini paylaşmaya da hassasiyet gösterdiklerini vurguladı.

Konferans bünyesinde “Yeni Sınamalar ve Tehditler Öncelik Alanı”nın koordinatörlüğünü bu anlayışla yürüttüklerini belirten Erdoğan, “Öte yandan, terör örgütleri, terörle mücadele tedbirleri karşısında asimetrik tehdit unsurlarını geliştirme çabalarını sürdürüyorlar. FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütleri eylemlerini organize suç faaliyetleriyle destekliyorlar. Bu terör örgütlerine yardım eden, propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerine katılan oluşumların hiçbir ayrıma gidilmeksizin engellenmesi gerekiyor. Bugün kabul edeceğimiz konferansın 'BM Küresel Terörizmle Mücadele Stratejisinin Uygulanmasına İlişkin Eylem Planı'nı da bu açıdan önemli bir kazanım olarak görüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Afganistan'da barış ve istikrarın tesisinin, Afganlara karşı insani görevin yanı sıra düzensiz göç hareketleri ve artan terör faaliyetlerinin önlenmesi bakımından da büyük önem taşıdığının altını çizen Erdoğan, “Afganistan'ı kendi kaderine terk etmemeli, insani yardım konusunda uluslararası camia olarak desteğimizi sürdürmeliyiz.” dedi.

'HEDEFİMİZ AKAN KANIN DURMASIDIR'

Ukrayna'daki krizin bölgesel ve küresel ölçekteki etkilerinin herkes tarafından yakından hissedildiğini dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

“Adil bir barışın diplomasi yoluyla sağlanabileceğini, savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağını hep söylüyorum. Diğer yandan, savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için Birleşmiş Milletler ve taraflarla sarf ettiğimiz yoğun çabalar tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik İstanbul Mutabakatı ve geçen ay gerçekleştirilen esir takası bu yönde kaydedilmiş somut birer başarıdır. Hedefimiz, sahadaki zorluklara rağmen yakalanan ivmeyi

devam ettirerek bir an önce akan kanın durmasını sağlamaktır.”

'KORİDORLARI TEŞVİK EDİYORUZ'

Orta Asya ülkelerinin çevre coğrafyalarla ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesinin ortak menfaat olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak çok modlu ulaştırma koridorlarını teşvik ediyor, Asya'yla Avrupa'yı birbirine bağlayan modern İpek Yolu'nun canlandırılmasını destekliyoruz. Bu bağlamda Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi'mize ve Orta Koridor'un belkemiği olan Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu'na büyük önem veriyorum. Uluslararası bağlantıları pekiştirmek amacıyla son 15 yılda 100 milyar dolar değerinde yüzden fazla büyük altyapı projesini hayata geçirdik. Bu yıl ayrıca konferansın 'Ticaret ve Yatırımlar Öncelik Alanı'nın eş-koordinatörlüğünü de üstlendik.”

Zirvenin ana oturumu öncesi liderler, aile fotoğrafı çektirdi.
Zirve öncesi liderler aile fotoğrafı çektirdi

SONUÇ BİLDİRİSİ

Konferans’ın ardından sonuç bildirisi açıklandı. Bildiride, zirveye katılan üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, CICA’nın tam teşekküllü uluslararası örgüte kademeli olarak geçiş sürecini başlatma kararı aldı. Liderlerin, söz konusu dönüşüm sürecinde CICA’nın üye ülkeler arasındaki geleceğe dayalı işbirliği ve kapsayıcı alanları tanımlamak için kurumsal tabanının güçlendirilmesi konusunda mutabık kaldıkları kaydedilen bildiride, “Güvenli ve müreffeh bir bölge için 21. yüzyılın sorunlarına ortak çözümler aramak ve anlaşmazlıkların BM Şartı’na uygun olarak barışçıl yollarla çözülmesini sağlamak için teşkilatımızın içinde ortak çalışmalarımızı güçlendireceğiz.” ifadeleri kullanıldı. Bildiride, CICA’nın uluslararası örgüte dönüşüm sürecinin ilk adımı olarak bundan sonra konsey formatındaki buluşmaların yüksek düzeyli toplantılar ve zirve sıfatıyla yapılacağı ve CICA İcra Direktörünün Genel Sekreter olarak anılacağı aktarıldı. Bunun yanı sıra bildiride, Kuveyt’in CICA’nın 28. tam üyesi olarak kabul edildiği belirtildi. CICA dönem başkanlığını 2024’e kadar Kazakistan’ın sürdürmesi konusunda liderlerin mutabık kaldığı ifade edildi.


TOKAYEV: 21. YÜZYIL ASYA’NIN YÜZYILI

Konferansta konuşan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, bu yıl CICA girişiminin 30. yılını kutladıklarını ve söz konusu süre zarfında CICA’nın uluslararası ilişkilerde çok taraflı işbirliği ile modern diplomasinin merkezi haline geldiğini söyledi. Tokayev, şu anda eşi benzeri görülmeyen bir jeopolitik “fırtına” ve büyüyen küresel ekonomik krizle karşı karşıya olduklarını ve bu bağlamda CICA çerçevesinde çok taraflı açık diyaloğa geri dönmenin kritik önem taşıdığını vurguladı. Asya kıtasındaki ülkelerin dünya ekonomisindeki satın alma gücü paritesi açısından lider konuma geldiğine işaret eden Tokayev, “21. yüzyılın Asya’nın yüzyılı olacağı öngörüsü bugün gerçek oldu. Bölge önemli insani ve doğal kaynaklara sahip. Dünyanın en büyük 30 şehrinden 21’i Asya’da bulunuyor.” diye konuştu. Tokayev, CICA’nın uluslararası örgüte dönüşmesiyle ilgili somut bir karar alacaklarını belirterek, “CICA statüsünün yükseltilmesi, Asya’nın dünya meselelerindeki artan rolünü güçlendirecek ve üye devletler arasındaki etkileşimi yeni bir düzeye taşıyacaktır.” ifadesini kullandı.


LUKAŞENKO: ASYA'NIN ZAMANI GELDİ

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Belarus’un kendi isteğiyle nükleer silahtan vazgeçtiğine dikkati çekti; “Bunun karşılığında ne aldık? Gerçek uluslararası yasal garantilerin yerine vaatler, Budapeşte Memorandumu gibi boş anlaşmalar, istikrarsızlığa yönelik girişimler.” dedi.

Lukaşenko, Batı’nın benzer senaryoyu Ukrayna’da da uyguladığını söyleyerek “Diğer ülkelerde darbe düzenleme pratiği 3. Dünya Savaşı'nı başlatma riskini taşıyor.” şeklinde konuştu.

Lukaşenko, “Barışı koruma hizmeti sunan Batılı ülkeler, aslında sadece yangını körüklüyor. Amaçları herkesi bölmek, kaynaklara kontrolsüz erişim sağlamaktır.” ifadelerini kullandı.

Sorunlara karşı koyma yönündeki girişimlerin pekiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Lukaşenko, yeni ulaşım koridorlarına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Avrasya bölgesinde ekonomi ve ticari alanında büyük potansiyelin olduğunu belirten Lukaşenko, Asya ülkeleri ile etkileşimin kendileri için öncelikli olduğunu belirterek “Asya’nın zamanı geldi. Bu zamanı kaçırmamak çok önemli.” dedi.


MİRZİYOYEV’DEN GIDA GÜVENLİĞİ VURGUSU

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, ulusal ekonomilerin küresel krizin artan olumsuz sonuçlarına adapte edilmesi gerektiğini, Orta Asya'yı Güney ve Doğu Asya'ya ve Orta Doğu'ya etkin bir şekilde bağlayan ulaşım koridorlarının oluşturulması yoluyla başta üretim-lojistik zinciri olmak üzere Asya kıtasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Asya kıtasının birçok ülkesinin, tüketici ürünlerinin ana ithalatçılarından olduğunu ve gıda güvenliğinin olumsuz sonuçlarını belirgin bir şekilde hissettiğini kaydeden Mirziyoyev, istikrarlı gıda üretim sistemleri ve tedarik zincirinin oluşturulması, bölgesel ticaretin geliştirilmesi için teknik düzenlemelerin uyumlaştırılması, Asya'da kapsamlı bir gıda güvenliğini izleme sisteminin kurulması gerektiğini söyledi.

Mirziyoyev, tehditlerin ancak diyalog yoluyla etkin bir şekilde üstesinden gelinebileceğini sözlerine ekledi.


ALİYEV: 30 YIL VE 25 MİLYAR DOLAR GEREKİYOR

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Astana'daki konuşmasında; Karabağ’ı Ermenistan'ın işgali altından kurtararak adaleti sağladıklarını dile getirdi.

Aliyev, şöyle konuştu: “İşgalden kurtardığım iki köyde toplu mezarlar bulduk. Ermenistan, toplu mezarların kesin yerleri hakkında Azerbaycan'a bilgi vermelidir.”

Azerbaycan'ın dünyada mayınların en fazla kirlettiği ülkeler arasında yer aldığına işaret eden Aliyev, “Ermenistan işgal döneminde bir milyondan fazla mayın döşedi. Savaşın sona ermesinden bu yana, mayın patlamaları nedeniyle 250'den fazla Azerbaycan vatandaşı öldü veya ağır yaralandı. Uluslararası uzmanların hesaplarına göre, mayınların temizlenmesi için yaklaşık 30 yıl ve 25 milyar dolar gerekiyor.” dedi.

Karabağ sorunu bitmesine rağmen Ermenistan'ın sınırda provokasyonlarını sürdürdüğünü söyleyen Aliyev, Ermeni güçlerin eylülde de sınırda provokasyonda bulunduğunu, Azerbaycan ordusunun da misilleme operasyonunu hayata geçirmek zorunda kaldığını anlattı.

Aliyev, provokasyonların sorumluluğunun Ermenistan'ın askeri ve siyasi yönetiminde olduğunu vurgulayarak “30 yıldır bir milyondan fazla Azerbaycanlının çektiği acılara, eşi görülmemiş vahşete rağmen Azerbaycan, Ermenistan'a toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak tanımak temelinde barış anlaşması imzalamasını teklif etti.” ifadelerini kullandı.

Hayata geçirdikleri projeler sayesinde Azerbaycan'ın önemli transit ve lojistik merkezlerinden birine dönüştüğünü aktaran Aliyev, 2022'nin dokuz aylık döneminde Azerbaycan'dan geçen transitin geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 65 arttığını bildirdi.

Aliyev, Kuzey-Güney ve Doğu-Batı koridorlarının gelişimine önemli katkı sunduklarını, Orta Koridor'un önemli bir kısmı oluşturacak Zengezur Koridoru'nun hayata geçmesi için aktif şekilde çalıştıklarını kaydetti.


PUTİN: KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Astana’da konuştu. Asya’nın küresel ekonomik büyümenin lokomotifi olduğunu anlatan Putin, “Rusya da tüm bu süreçlerde aktif bir şekilde rol alıyor. Asya'nın kalkınmasını ve refahını, karşılıklı yarar sağlayan geniş bir ticaret ve yatırım işbirliği alanlarının yaratılmasını destekliyoruz.” diye konuştu.

Dünyanın ham madde ve önemli emtiaların fiyatlarında dalgalanmaların yaşandığı bir dönemden geçtiğine işaret eden Putin, “Bu durum hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaşam kalitesinde bozulmaya yol açıyor. Özellikle en yoksul ülkelerde gerçek bir kıtlık ve büyük ölçekli toplumsal kargaşa tehdidi var.” dedi.

Putin, Rusya’nın kritik ürünlerin ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırılması için çaba gösterdiğini kaydederek, “Gıda güvenliğine yönelik acil sorunları çözmek için tüm yapay, gayri meşru engellerin kaldırılması çağrısında bulunuyoruz.” ifadesini kullandı.

Küresel finans sisteminin değişmesi gerektiğini anlatan Putin, “Asya'daki birçok ortağımız gibi, on yıllardır başkalarının sırtından yaşamak için tüm sermaye ve teknoloji akışlarını kapatan küresel finansal sistemin ilkelerini gözden geçirmenin gerekli olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Afganistan’ın bölgede önemli bir güvenlik sorunu oluşturduğuna işaret eden Putin, “Bu ülke, 20 yıllık ABD ve NATO askeri varlığından ve başarısızlığından sonra, Rusya’nın Kabil Büyükelçiliği’nde meydana gelen patlama da dahil olmak üzere bitmek bilmeyen terör saldırılarının kanıtladığı gibi, terör tehditleriyle tek başına başa çıkamadı. İşgal altındaki yıllar boyunca Afganlara verilen zararın tazmin edilmesini ve yasadışı olarak dondurulan Afgan fonlarına yönelik blokajın kaldırılmasını talep ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Putin, Asya’da yeni güç merkezlerinin oluştuğunu vurgulayarak, “Bugünkü toplantı, küresel politika ve ekonomide önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Dünya gerçek anlamda çok kutuplu hale geliyor ve yeni güç merkezlerinin geliştiği Asya, bunda kilit bir rol oynuyor.” dedi.


ŞERİF: HİNDİSTAN İLE ANLAMLI DİYALOĞA HAZIRIZ

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ciddi bir diyaloğun gerçekleşmesine ve mevkidaşlarıyla tartışmaya hazır ve istekli olduğunu belirterek, anlamlı ve sonuç odaklı ilişki için gerekli adımların atılması konusundaki yükümlülüğün Yeni Delhi’ye ait olduğunu ifade etti. Sınırın iki tarafında da daha fazla yoksulluk ve işsizliğin kaldırılamayacağına işaret eden Şerif, “Artık yeter, çocuklarımıza gerçekten eğitim, sağlık, ilaç ve iş sağlamaya ihtiyacımız var.” dedi.

Şerif, Cammu Keşmir’deki insan hakları ihlallerine işaret ederek, Hindistan’ın bölge halkına ihlalleri sona erene kadar barışın gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. Afganistan’daki duruma atıfta bulunan Şerif, uluslararası toplumdan kalıcı barış için Afgan halkına yardım etmelerini istedi.

Şerif, Pakistan’ın Afganistan’daki çatışmalardan en çok zarar gören ülke olduğunu ifade ederek, terörle mücadelede 80 bin kişinin öldüğünü, 150 milyar doların üzerinde ekonomik kayıp yaşadıklarını belirtti.

Pakistan’daki 4 milyon Afgan mülteciyi ağırlamaya devam edeceklerini dile getiren Şerif, barışçıl, istikrarlı ve müreffeh bir Afganistan’ın bölgenin ve ülkesinin çıkarına olduğunu kaydetti.

Putin Astana Erdoğan Asya İşbirliği