Asya’nın doğu ve batı ucu İstanbul’da buluştu
Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Türkiye-Güney Kore diplomatik ilişkilerinin 65. yılına özel "Kore-Türkiye Dostluk Sergisi"ne ev sahipliği yapıyor.
Sergini küratörlerinden Prof. Aydın Ayan, Türk ve Koreli sanatçıların dostluk temasında bir araya geldiği bir sergi yaptıklarını dile getirdi. Sanat hayatında 50. Yılına giren Prof. Aydın Ayan, insanlığın sanatı öne çıkaran yaratıcı ve olumlu yönünün iki halkı buluşturmasının önemini vurguladı.
AKM Galeri'de düzenlenen sergide, Türkiye'den 10, Kore'den ise 7 önemli sanatçının 40'a yakın eseri bir araya getirildi. Açılış öncesinde, Koreli akademisyen Junseok Mo, Kore heykel sanatına odaklanan "Difference and Coexistence" başlıklı bir seminer verdi. Etkinlikte konuşan Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sung kyu Woo, böyle bir sergide her iki ülkenin sanatçılarını kültür ve sanatın başkenti İstanbul'da bir araya getiren Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkür etti. Sung, serginin iki kardeş ülke arasında gelişen siyasi ve ekonomik iş birliğinin ötesinde kültürel bir duygudaşlık oluşturmasını temenni ederek, "Kore ve Türkiye 1950 yılında Kore savaşı sırasında Türk şehit ve gazilerin asil fedakarlık ve katkıları sonunda 1957'de kurulan diplomatik ilişkilerin ardından 2012'de stratejik ortak olarak ilişkilerini daha da sağlamlaştırmıştı. Bu ilişkilerin sanat yoluyla daha da derinleşmesi için bu tarz sergilerin başarılı olacağına eminim." diye konuştu.
SAVAŞTAN GERÇEK BİR DOSTLUĞA
İki ülke arasındaki sanatsal etkileşimi kuvvetlendirmesi beklenen sergide Kore’den Eunjoo Song, Jong-kyoung Lee, Daol Bokhee Chung, Choi Hee Kyoo, Seong Min Kim, Mihyeon Yang ve Junseok Mo; Türkiye’den ise Aydın Ayan, Devabil Kara, Erol Kılıç, Hüsamettin Koçan, M. Zahit Büyükişliyen, Veysel Günay, Ali Candaş, Devrim Erbil, Gafur Uzuner ve Resul Aytemür’ün eserleri yer alıyor.
Sergi 8 Ağustos’a dek ziyaret edilebilir. Sergiyi düzenleyen Ressam Prof. Aydın Ayan, sorularımızı yanıtladı.
- AKM’de açılan bu büyük sergiyi bize anlatır mısınız?
Bilindiği gibi, Türklerle Koreliler birbirlerini 1950’lerin ilk yıllarında “Kore Savaşı” sürecinde tanıdılar. İnsanlığın yüz karası olan savaş, Türk ve Kore halklarının birbirlerini zaman içinde daha yakından tanımaları ve dost olmalarının yolunu açtı. Bununla birlikte iki ülke halkları arasındaki diplomatik ilişkiler 1950’lerin ortalarından başlayıp kesintisiz olarak günümüze dek sürer. AKM’de açılan serginin adında bu nedenle “Diplomatik İlişkilerin 65. Yılı” vurgusu yapılmıştır. Savaş nedeniyle başlayan ilişkiler yıllar içinde sanatı da kapsayarak yaşamın diğer temel dinamiklerine uzanmış, gerçek bir dostluğa dönüşmüştür. Bu serginin büyüklüğü, sanatı bir yaşam biçimi olarak seçen önemli sanatçıların bir araya gelmesinden ve yukarıda değindiğimiz özelliklerinden kaynaklanmaktadır kanımca.
SANAT ARACILIĞIYLA İNSANİ DURUŞA KATKI
- 2000’li yılların başından bu yana devamlılığı olan Türk ve Koreli sanatçıların ortak sergileri, Türk sanatına ve insanlığa ne gibi katkılarda bulunuyor sizce?
İnsan soyunun biri olumsuz “savaşçı” yönü ile diğeri “sanatı” öne çıkaran yaratıcı, olumlu yönünün iki halkı buluşturmuş olması yeterince önemlidir. Buluşmanın sanat noktasında sürdürülmekte olması ise yeterince öğretici ve insani duruşa katkıdır kanımca. Sanat sevgidir, sanat güzelliktir, güzelliğin ve yaratıcılığın bin bir biçimidir, sanat yaşamı yeniden üretmektir, sanat sanatsal ve kültürel buluşmaların hasadı, insan soyunun binlerce yıllık kıvancıdır çünkü. Asya’nın en doğusunda ve en batısındaki iki ulusun sanatçılarının aynı sergide “sanat aracılığı ile” defalarca buluşmuş ve buluşuyor olması bu yönüyle de Türk sanatına ve insanlığa en değerli katkılardandır.
BÜTÜNLÜKLÜ YAŞAMAK
- Siz sanatçı, akademisyen, sanat örgütçüsü Prof. Aydın Ayan’sınız. Hangisinden zaman ayırarak diğerini gerçekleştirdiğinizi düşünürsünüz?
Ben çalışmayı seven, sanat adına, yaşam adına, “öteki” adına bir şeyler yapıyor olmaktan mutluluk duyan bir insanım. Yaşam bir bütündür düşüncesindeyim. Yapılanlar içselleştirilerek, yani sevgiyle ve bilinçli seçimle yapılmışsa eğer; birinden ötekine zaman ayırmaktan değil yapılanların birbirlerini tamamlamasından söz edilebilir ancak. Bununla birlikte, kimilerine göre üretken bir sanatçı olarak nitelendirilsem de yapabildiklerimin; yapmak istediklerim ve yapılması gerekenlerin çok azı olduğunu söylemem yanlış olmaz.
SANATTA 50. YIL
- Akademi (İDGSA) Yüksek Resim Bölümü’ne 1972-73 eğitim-öğretim yılında girişinizle başlayan sanat hayatınız bu yıl 50. yılına girdi. Neler hazırlıyorsunuz?
Aralık 2019’da 41 yıl sanat eğiticiliği yaptığım kurumumdan emekli oldum. Covid 19 Pandemisi sürecini Şile’deki ev/işlik olarak kullandığım mekanda okuyarak, yazarak, resim yaparak, ev ve bahçe işleriyle ilgilenerek geçirdim. Hiç boş durmadım; bazen yapmak istediklerimi yapamama sıkıntısı çektim, yapılması gerekenler mi arttı yoksa zaman mı çok hızlı akıyor ikileminde kaldım. Bazen yapabildiklerimle mutlu oldum. 50 yılı aşkın bir süredir şiir okur ve yazarım. İlk ödülüm şiir dalındadır. 50. Yılda yapmayı düşlediklerimden biri şiirlerimden hacimli bir şiir kitabı yayımlatmaktır. Ayrıca, koşullar elverir ve uygun mekan bulabilirsem farklı kentlere taşımayı düşündüğüm birkaç sergi açmayı da planlamaktayım.
Geçen gün almış olduğum bir öneri bağlamında söylersem; 50. Sanat Yılı resim sergilerinden ilkini doğduğum kent olan Trabzon’da kurumsal bir mekanda sergi açarak başlatabilme olasılığı ortaya çıktı. Pandemi sürecinde yurtiçinde azımsanmayacak sayıda proje nitelikli sergiye, değişik kentlerde sanatsal ve kültürel etkinliğe katıldım, oluşturulmalarına katkıda bulundum. 2 Ağustosta İstanbul AKM’de, 22 Ağustosta “Kültür Yolu” kapsamında Beyoğlu Sanat Galerisi’nde, Ekim 2022 sonrasında henüz açılacağı yer ve kent kesinleşmemiş olan Türk-Kore sanatçıları sergileri bunlardan bazılardır. Emeklilik sonrasında yurtdışına da bazı uluslararası etkinliklere katıldım, Londra ve Berlin gezileri yaptım. Şimdi de Paris’e gidiyorum. Geçmişte gezip görmüş olduğum kentleri, müzeleri ve bazı başyapıtları tekrar görmek isterim. Bu ve benzeri alışkanlıklarımı gelecekte de sürdürmeyi planlıyorum.
- Cumartesi günü Ulusal Kanal’da “Haberler” programında sizle birlikte olacağız. Çok teşekkür ediyorum.
Ben teşekkür ederim.