Atalay ILO'da çağrı yaptı: Kıbrıs Türklerine kısıtlama son bulsun
‘Kıbrıslı Türk işçi veya işveren örgütlerinin seslerini bugün burada duyamıyoruz. Uluslararası toplumu, hiçbir hukuki ve meşru dayanağı olmayan bu kısıtlamalara son vermeye çağırıyoruz’
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) İsviçre'de toplandı. Cenevre'de yapılan toplantıda gündem örgütlenmenin önündeki engeller ve özelleştirmelere tepki oldu. ILO 110. Uluslararası Çalışma Konferansı'nda, Türkiye'nin işçi delegesi olarak Genel Kurula hitap eden Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, konuşmasında uluslarararası topluma, KKTC'ye yönelik kısıtlamalara son verme çağrısında bulundu.
Atalay, "Uluslararası platformlarda temsil hakları Kıbrıslı Rumlarca reddedildiği için Kıbrıslı Türk işçi veya işveren örgütlerinin seslerini bugün burada duyamıyoruz. Uluslararası toplumu, hiçbir hukuki ve meşru dayanağı olmayan bu kısıtlamalara son vermeye çağırıyoruz." dedi. Kıbrıs Rum Kesimi işçi delegesinin "Adada Türk işgali” biçiminde kışkırtıcı bir terim kullanmasını eleştiren Atalay, "1963’ten 1974’e kadar Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Türküne karşı silahlı bir etnik temizlik kampanyası yürüttüğünü hatırlatmak isterim." ifadelerini kullandı.
‘KÂR HIRSI DEĞİŞMEZSE SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ’
ILO Genel Kurul konuşmasında Atalay, sendikal örgütlenmeye karşı çıkan işverenlerin emeği sömürdüğünü belirtti. Atalay, gıda ve enerji gibi kritik öneme sahip sektörlerin özelleştirilmemesini eleştirdi. Atalay, Genel Kurul konuşmasında özetle şöyle konuştu: "İşverenler; sendikalara ve işçilere karşı bakış açılarını değiştirmediği, kâr hırslarını bir kenara bırakmadığı sürece, demokrasiden ya da sendikal hakların tam anlamıyla varlığından söz edemeyiz. Emekçilerin alım gücü günden güne azalıyor. Sendikal örgütlenmeye karşı olan bazı işverenler emeği sömürmeye devam ediyor. Kayıt dışı sorunu çözülmeden sosyal diyalogun tesis edilmesi, iş kazalarının önlenmesi, iş güvencesinin sağlanması ya da diğer sorunlarımızın çözülmesi mümkün değildir. Bu konuda tahammülümüz kalmadı.”
