Atatürkçü, milliyetçi, devrimci liselilerin yaz kampı başlıyor!

Uzun bir eğitim döneminin ardından gençler, Türkiye Liseliler Birliği (TLB) Geleneksel Yaz Kampı için kolları sıvadı. Gençlerin; arkadaşlığı, paylaşmayı ve beraberliği öğrendiği, aynı zamanda eğitimler ve tartışmalarla kendilerini geliştirdikleri kamplara ilgi yoğun. Farklı şehirlerden ve farklı liselerden gençlerin aynı çatı altında buluştuğu TLB Geleneksel Yaz Kampları; takım oyunları, spor turnuvaları, tarihi geziler ve eğitimlerle birlikte dolu dolu geçecek. Gençler bu kamplarda düzenlenen oyunlar ve turnuvalarda dostça rekabeti tadacak, yeni arkadaşlar edinecek. Atatürkçü, Milliyetçi ve Devrimci Liselilerin yaz kampı bu sene 25-30 Haziran tarihleri arasında Çanakkale Ayvacık’ta yapılacak.

‘HARIL HARIL ÇALIŞIYORUZ’

Türkiye’nin dört bir yanında cadde cadde dolaşan, sokak sokak bildiri dağıtan liseliler çalışmalarını Aydınlık’a anlattı. İlginin yoğun olduğunu vurgulayan TLB Ankara İl Başkanı Yaşar Yıldarı, “yoğun ilgiyle karşılaştıkça daha çok çalışıyoruz” dedi. Girilmedik sokak bırakmadıklarını ifade eden Yıldarı, “Kampı liselilere duyurmak için okullarımızdan sokaklara, sosyal medyaya her yerde harıl harıl çalışıyoruz.

Kamplarımızla ilgilenen, sosyal medyada etkileşime geçen arkadaşlarımızı hemen arayıp kampı anlatıyoruz. Bunların yanı sıra saha çalışmalarımız ile parkta, sokakta, çimenlikte oturan her liseli arkadaşımıza gidip onlara kampımızdan bahsediyoruz ve el ilanlarımız ve formlarımız ile arkadaşlarımızla iletişim kuruyoruz. Masa çalışmalarımız da tam gaz devam ediyor tabii. Kalabalık caddelere masa açıyor, sesli duyurular ile liseli arkadaşlarımızı masaya davet ediyoruz. Gördüğümüz her liseli arkadaşımızla iletişim kuruyoruz, kamplarımızı tanıtıyoruz. Yoğun ilgiyle karşılaştıkça daha çok çalışıyoruz” diyerek davet etmedikleri liseli kalmayacağını söyledi.

‘İLİŞKİLERİMİZİ ‘BEN’ DEĞİL ‘BİZ’ ÜZERİNDEN KURUYORUZ’

TLB yaz kamplarının liseliler için ne ifade ettiğini anlatan TLB Bursa İl Başkanı Muhammed Olga, “birçok gencin uğradığı alanlardan olan AVM'ler, parklar ve meydanlarda gençler; giyim tarzlarından, fiziksel yapılarından, maddi-manevi açıdan ve birçok sebepten dolayı akran zorbalığına maruz kalıyorlar. Ancak TLB Yaz Kampı, bu akran zorbalığına karşı özgüveni tekrardan kazanabileceğiniz biricik alan” dedi.

Olga, “TLB'deki ilişkinin ‘ben’ değil ‘biz’ üzerine kurulu olduğunu gören arkadaşlar özgüvenini tazeliyor. Türkiye'nin her bölgesinden dostlar ediniliyor. Arkadaşlarıma kampa katılmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Türkiye Liseliler Birliği'nin düzenlediği yaz kampları, eğlencenin doruk noktasına ulaşmanızı, bilgi ve siyasi kazanımlar elde etmenizi sağlar ve aynı zamanda akran zorbalığına maruz kalan arkadaşlarımızın özgüvenlerinin artmasını, gerçek dostluk ve arkadaşlık kavramlarını öğrenmelerini sağlar.” ifadelerini kullandı.

‘ÖĞRENMENİN VE ÜRETMENİN KAMPI’

Liseliden Sorumlu TGB Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Almışlar, Atatürkçü, Milliyetçi ve Devrimci gençlere TLB kampına katılma çağrısında bulundu: “Ülkemizin teminatı ve geleceğini inşa eden liseli arkadaşlarımız 25-30 Haziran tarihleri arasında Çanakkale'de bir araya gelecek. Yıl boyunca derslerine verdiği emek, yürüttüğü çalışmaların yorgunluğunu bu yaz kamplarında atacak. Tabii bu kamplarımızı sadece sahil kenarında güneşleneceğimiz bir model olarak ele almıyoruz. Aynı zamanda siyasi süreçlerin yorumlandığı, liselerde yaşanan sosyal ve eğitim sorunlarının konuşulacağı, yeni dönemin planlandığı kamplarda hem öğreneceğiz hem üreteceğiz hem de eğleneceğiz.”

‘SORUMLULUK DUYGUSUNU BERABER YAŞAYACAĞIZ’

“Kampımızın ilk günü görev dağılımının yapılmasıyla başlıyor. Burada amacımız kolektif bir yaşam, eşit sorumluluk duygusunu hep beraber yaşayacağımız bir kamp geçirmek. Böylelikle sistemin bize dayattığı ‘hazıra konmak’, ‘emeksiz kazanç’ anlayışına karşı kolektif ve ortak emek değerini yüceltiyoruz. Böylelikle kampımız da yanlışa ya da eksikliğe göz kapatmayan, müdahale eden arkadaşlarımız oluyor.
“Kampımız diğer günleri ise sabah sporuyla başlıyor. Böylelikle günümüze zinde ve güçlü başlıyoruz. Ardından oluşturduğumuz ekipler ile birlikte takım oyunları oynuyoruz. Farklı kurguların, konuların tartışıldığı, sunumların yapıldığı bu aşamada her grup birlikte yönetme ve yaratıcılık özelliklerini konuşturuyor. Bu takım oyunları sistemin bireyci tavrını yıkıp dostluğu ön plana çıkaran, tatlı rekabetlerin olduğu ve bireysel yeteneklerimizi keşfettiğimiz bir durum ortaya koyuyor.

‘GERİDE ARKADAŞ BIRAKMIYORUZ’

“Sistem arkadaşlarımızın omuzlarına basarak köşe dönmeciliği öğretirken yaz kamplarımızda geride arkadaş bırakmamayı' öğreten takım oyunları bu kamplarda kazandığımız en önemli özelliğimiz olmuş oluyor. Böylelikle kampımızın son günü kazanan bir ekibimiz olsa da yarışmalar da öğrenilen bilgiler, değerler ve dostluklar kampımızın sonrasına da taşınmış oluyor.

“Mevcut sistemin insanı toplumdan uzaklaştırmasına, bireycileştirmesine karşı her şeyimizi ortaklaştırıyoruz. Bu kültürü herkese yaymak ve tüm arkadaşlarımızı ortak paydada buluşturmak için bu kampları yapıyoruz. Kamplarımız da önce ben değil önce biz anlayışıyla hareket edip kampımızı gerçekleştiriyoruz. O yüzden yıllardır yaptığımız kamplarımıza 'Benin’ ‘Biz’ olduğu yer olarak tanımlıyoruz. Tüm liselileri düzenleyeceğimiz yaz kampımıza davet ediyoruz.