Atatürk’ü ‘zararsızlaştırmak’

Dünyada önemli değişikliklere önderlik eden bütün liderler gibi Atatürk de ezilen milletlerin düşmanları tarafından “zararsız bir aziz” durumuna düşürülmek istenmektedir. Öyle ki bugün Türkiye düşmanı FETÖ’cüler, emperyalizmin maşaları yakalarında Atatürk rozeti taşıyorlar. Atatürkçü olduğunu iddia eden birçokları, bölücülerle yan yana olmakta bir sakınca görmüyor. Son dönemlerde birdenbire Batı’da pusuya yatmış Türkiye düşmanları ve ülkemiz içindeki iş birlikçileri “aslında Atatürk’ün Batı ile birleşmek için savaştığını” iddia ediyorlar. O zaman ülkemizi işgal ederek paylaşma masasına oturan 7 düvele karşı ölüm kalım mücadelesini kim verdi? Bu savaş niçin verildi? CHP’nin yaptığı gibi, Atatürk’ün 6 okunda bulunan “devrimcilik, devletçilik, milliyetçilik” ve diğer ilkeleri hiçe sayarak nasıl Atatürkçü olunacak? Bölücülerle ortaklık kurarak, topraklarımızdan kovulan emperyalist güçlerin devamı olanlarla iş birliği yaparak kimse Atatürkçü olduğunu iddia edemez, Atatürk’ü kendi iş birlikçi emellerine alet edemez.

10 KASIM YAS DEĞİL, MÜCADELE GÜNÜDÜR!

Günümüzde Atatürk’ü anmak; vatan savunması sathında, emperyalizmin piyonu terör örgütlerine karşı mücadeleye atılmak, üretim devrimi ve üreticiyi baş tacı etme mücadelesinde yer almaktır. Avrupa’da ve dünyanın her yerinde Atatürk’ü anmak, vatanımızı dış saldırılara ve kuşatma kışkırtmalarına karşı savunmaktır. Atatürk’ü anmak, etnik ve mezhep bölücülüğüne karşı durmak ve iç cephede millî birlik için savaşmaktır. Mustafa Kemal Atatürk Asya çağının liderleri arasında müstesna bir yere sahiptir. O, daha sağlığında “Biz Asya-i bir milletiz.” diyerek bugünleri işaret etmiştir. Bu azim ve kararlılıkla onu yaşatıyoruz. Bu yolda Atatürk’ün programı etrafında bir Türkiye ittifakı hükûmeti gereklidir. Bunun için Atatürk gibi kararlı olmalıyız. Kemalist Devrimi mutlaka hedefine ulaştıracağız!