22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Ateşkes için ABD ve NATO, Ukrayna’ya savaşı finanse etmeyi durdurmalı’

Aydınlık Meksika Parlamentosu’na Ukrayna krizini sordu. Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Alfredo Femat Bañuelos (Emek Partisi), çözüm için ilk adımın ABD ve NATO’nun Ukrayna’ya silah göndermeyi kesmesi olduğunu dile getirdi.

‘Ateşkes için ABD ve NATO, Ukrayna’ya savaşı finanse etmeyi durdurmalı’
A+ A-
YUNUS SONER / MEXICO CITY

ABD’nin Ukrayna krizi aracılığıyla Rusya’yı uluslararası diplomasi ve dünya ekonomisinde tecrit etme girişimlerine karşı birçok ülkeden tepkiler yükseliyor. Washington’un Moskova’ya karşı uygulamaya koyduğu ve üçüncü ülkelere de dayattığı yaptırımlar sert muhalefetle karşılaşıyor.

Bu tutumu sergileyen ülkelerden biri de, 129 milyon nüfusla Güney Amerika’nın ikinci büyük ülkesi olan Meksika. Üstelik Meksika, ABD’nin güney komşusu, ABD ve Kanada ile bir serbest ticaret bölgesi oluşturuyor ve kuzen komşusuyla çok yoğun ekonomik ilişkilere sahip.

Bu yoğun ilişkilere, hatta ekonomik bağımlılığa rağmen Meksika Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador, hem ülkesinin yaptırımları kabul etmediğini açıkladı, hem de Ekim ayında Birleşmiş Milletler’de, Rusya ve Ukrayna’yı doğrudan görüşmeler için masaya oturmayı amaçlayan bir öneri sundu.

Meksika’nın bu önerisini ve Ukrayna krizine bakışını, ülkenin parlamentosuna sorduk. Meksika Başkanlık sistemi ile yönetiliyor, parlamento yürütmeyi değil yasamayı oluşturuyor. Ülkenin Senato ve Temsilciler Meclisi’nden oluşan iki kamaralı bir yasama sistemi var.

Aydınlık, iki kamaranın dış ilişkiler komisyon başkanları ile görüştü. Senato’nun Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Héctor Vasconcelos, López Obrador’un partisi MORENA’nın (Ulusal Yenilenme Hareketi) kurucu üyesi. Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komisyon Başkanı Alfredo Femat Bañuelos ise, iktidar koalisyonu ortağı olan, Emek Partisi’nin (PT) vekili.

Hükümet koalisyonu 128 sandalyeli Senato’da 75 vekile, 500 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde ise 277 vekile sahiptir.

Aydınlık, iki vekille de Senato ve Temsilciler Meclisi’ndeki bürolarında görüştü ve Temsilciler Meclisi’nin Genel Kurulu’nu da ziyaret etti.

‘RUSYA’YI BOĞMAK İSTEDİLER AMA BAŞARAMADILAR’

  • Meksika Birleşmiş Milletler’e bir öneri sundu. Bu önerinin özü sizce nedir?

Alfredo Femat Bañuelos (Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı):

Meksika tarihinde birçok uluslararası kriz ve çatışmada arabuluculuk yaptı. Bizim anayasamız bize zaten bu görevi veriyor. Burada izlediğimiz ilke, başka ülkelerin içişlerine karışmamak.

Biz, bir ülkenin diğer bir ülkeye saldırmasını doğru bulmuyor ve ülkelerin kendi kaderini tayin hakkını savunuyoruz. Meksika’nın eski Devlet Başkanı Benito Juárez’in sözleri hala geçerli: “Bireyler ve milletler arasında diğerinin haklarına saygı barıştır.”

Bu bağlamda Meksika, acil ateşkes ver karşılıklı diyalog içeren bir öneriyi BM’ye sundu.

  • Çatışmalar sürerken bir yaptırım rejimi oluşturuldu ve derinleştirildi. Bu konuda görüşünüz nedir?

Bana göre bu yaptırımlar Rusya’ya durdurmak amacıyla uygulandı. Ancak onları uygulayan ülkelerin beklentilerini karşıladıklarını düşünmüyorum. Onlar Rusya’yı boğmak istedi. Ancak bu olmadı. Rusya, sadece askeri değil, finansal alanda da büyük kapasite ve araçlara sahip olduğunu gösterdi.

Bu yüzden bence, yaptırım uygulaya ülkeler de bugün Meksika’nın önerisini dikkate almalı. Bu öneri daha fazla ülke tarafından desteklenmeli.

‘SINIRIN DİBİNDE NATO VE ABD ÜSLERİ KABUL EDİLEMEZ’

  • Ukrayna’ya sağlanan silah tedariki hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu yaklaşım barışı destekliyor mu?

Bence diyalog ve karşılıklı saygıya geri dönmeliyiz ve bu, iki tarafı da kapsıyor. Şunu görmeliyiz: ABD ve NATO Ukrayna’yı üye olmaya davet ederken, Rusya’nın arka bahçesinde, yarın nükleer füzeler konuşlandıracak bir ülke yaratmak istediler.

Taraflar sorumluluk içinde davranmalı. 1962’de Sovyetler Küba’ya nükleer füze yerleştirmek istediğinde nükleer savaşın eşiğine gelmiştik.

Bugün de ABD NATO’yu kullanarak Rusya üzerinde baskı oluşturduğu zaman sadece Rusya değil, Çin’de de alarm çanları çalıyor.

İki tarafında da, Rusya’nın da, NATO’nun da sınırları bilmesi gerek: Bugün sadece birkaç kilometre ötede bir NATO üyesi yaratır ve yarın bu ülkeye ABD üsleri kurmaya hazırlanırsan, bu kabul edilemez.

‘ATEŞE BENZİN DÖKÜYORLAR’

  • ABD ve Batılı ülkeler diplomatik görüşmelerden ziyade askeri bir başarı peşinde koşuyor gibi görünüyor ve Ukrayna’ya silah tedarikine devam ediyor. Sizce bu ülkeler nasıl ikna edilebilir?

Sorun şu: Ukrayna’ya silah gönderirsen sadece ateşe benzin dökersin. Ki hepimiz, burada gerçek çatışmanın ABD ile Rusya arasında olduğunu biliyoruz. ABD, Ukrayna’yı Rusya’nın arka bahçesinde çatışma çıkarmak için kullanıyor – bütün dünyaya zarar veren bir çatışma.

BM bağlamında oluşturulacak anlaşmanın ilk hedefi bir ateşkes olmalı. Bunun içinde ilk adım olarak ABD ve NATO ülkeleri Ukrayna’ya silah göndermeyi ve savaşı finanse etmeyi durdurmalı. Silah göndermek, çatışmanın büyümesinden ve Rusya’nın askeri tutumunun radikalleşmesinden başka hiçbir sonuç doğurmaz.

Kaldı ki, bazı ülkeler savaşı kullanarak ekonomilerini canlandırmaya ve neoliberal ekonomi modellerini ayakta tutmaya çalışıyor. Bunun oldukça tehlikeli bir yaklaşım olduğunu göstermeliyiz.

ÇÖZÜMDE TÜRKİYE’NİN ROLÜ

  • Türkiye’nin çatışmadaki arabuluculuk girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bence Türkiye büyük bir sorunla karşı karşıya, çünkü hem Ukrayna, hem de Rusya ile derin ekonomik ilişkileri var. Aslında Türkiye, Meksika’ya benzer bir tutum alıyor, Ankara da bir tarafı tutmuyor, çünkü tutarsa diğer tarafı kaybedecek.

Meksika ve Türkiye’nin yaklaşımları oldukça benzer. Türkiye de krizin diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi çağrısında bulundu. Meksika’nın önerdiği diyalog mekanizması için Türkiye en önemli ülkelerden biri olabileceğine dair kuşkum yok.

Meksika Rusya Ukrayna ABD