Atila Yalın’ı kaybettik! Adı gibi yiğit soyadı gibi yalındı
Vatan Partisi neferi Atila Yalın, önceki gün hayatını kaybetti. Aydınlık’a konuşan mücadele arkadaşları ve sevenleri Yalın’ı ‘Adı gibi yiğit soyadı gibi yalındı’, ‘İvriz suyu kadar berraktı’, ‘Derin bir kent hafızası ve bilgisine sahip gerçek bir hazineydi’ ifadeleriyle andı
Bindallı Sanat Evi’nin yöneticisi ve Vatan Partisi neferi Atila Yalın yakalandığı amansız hastalık nedeniyle tedavi gördüğü Diyarbakır’da hastanede hayatını kaybetti. Yalın dün memleketi Konya Ereğli’de Cuma namazının ardından düzenlenen törenden sonra Meydanbaşı Mezarlığında toprağa verildi. 27 Aralık 1954 tarihinde Ereğli’de doğan Yalın, lise eğitiminden sonra geldiği İstanbul’da üniversite eğitimini tamamlayamadan hayata atıldı. 12 Eylül öncesi Gladyo'nun kışkırttığı sol- sağ olaylarında o da etkilendi. Bu dönemde Halkın Yolu grubunda siyaset yapan Yalın bir grup arkadaşıyla buradan ayrılarak Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP)’ne katıldı. O günden buyana da bu saflarda mücadele verdi. Vatan Partisi’nin her kademesinde ve kurumlarında alçak gönüllülükle çalıştı. 2005 yılında kurulan Bindallı Sanat Evi’nin de yöneticiliğini yaptı. Yalın iki kız, bir de torun sahibiydi. Atila Yalın çok okuyan ve çevresinde sevilen bir devrimciydi. Konya Ereğli’de de derin iz bırakan Yalın, sevdiği memleketinde gözlerini yumdu, vatan toprağına verildi. Yalın’ın ölümü yakın arkadaşları arasında da derin üzüntü yarattı. Yalın’ı, arkadaşları Aydınlık’a anlattı:
‘MÜKEMMEL İNSANDI’
Ulusal Kanal Sanat Hayatı programı yapımcısı Zafer Bilgin: “Ereğli’den sergi talebi ile başlayan ilişkimiz, vefatına kadar sürdü. Yoldaşlarım arasında en uzun soluklu çalıştığım insan oldu. Partimizin de birçok kurum ve organında çalıştı. Onu Konya Ereğli’de evinde misafir kaldığım günlerde tanıdım. Ereğli’deki saygın konumu dikkatimi çekti. Herkesin sevdiği ve güvendiği insandı.O hep sürdü… Bindallı Sanat Evinin kuruluşunda birlikte çalıştık. Sanatçılarla ilişkileri de temsil etti. Sergilerin açılışında hazırlanan ikramdan, resimlerin asılmasına kadar her aşamayla ilgilenirdi. Galerinin temizliğini bile yaptı. Güler yüzle en son konuğa sunduğu bir çiçekle zarafet örneğiyle gönüllere taht kurdu. Çok değer verdiğim kavram insandı. İnsanlığa yeniden yöneldiğimiz, dünyada örnek alınacak insandı.Aramızda hep yaşayacak.”
‘ADI GİBİ YİĞİT SOYADI GİBİ YALINDA’
Şair Hüseyin Haydar: “Atila Yalın, adı gibi yiğit, soyadı gibi sade bir insandı. Açık ve net düşünür, konuşurdu. Yaşamayı, özellikle mücadele içinde sanatlı yaşamayı severdi. Atila Yalın’ın hastalığı karşısında çaresiz kaldık. Dünyada bulunmamızı anlamlı kılan, hayatımıza derin manalar katan birleştirici unsur, bizim zalimler karşısındaki örgütlü mücadelemizdir. Uzun yıllar birlikte mücadele ettik. O bir şahin kuşuydu. Fırtınada kanadı kırıldı, fakat yere düşmesi beklenirken yıldızlara doğru uçtu gitti. Fedakârlığı, içtenlikli gülümsemesi, kendine sorumluluk çıkarması, verici yüreği ve gözlerinden yansıyan iyimserliğiyle o, yıldızlar arasında Türk Milli Devriminin tamamlanmasını bekleyecek. Bizim de kararımız odur ki: Daha çok çalışacak, elimizi çabuk tutacak ve Atila Yalın savaşçımızı orada fazla bekletmeyeceğiz.”
‘İVRİZ SUYU KADAR BERRAK’
Ressam Neriman Oyman: “Canım Ağabeyim.Vefatını duyduğumda sarsıldım. Atölyeden çıktığımda nefes almak, sohbet etmek için gittiğimde demli çaylarını içtiğim Ağabeyim… Tarihini bile unuttum,yıllar önce galeride eşini ve evlatlarını tanıdığım insan. Belediye başkanından, konuk olarak götürdükleri lokantada herkesin saygı duyduğu bir Ereğlili. Bütün sanatçılara karşı içten saygılı, ölçülü bir galeri sorumlusuydu. Onu çok özleyeceğiz.”
Ressam Tahir Daştan: “Kıymetli dostum, ağabeyimi kaybettim. Hayatıma dokunan insanlardan biriydi. Yılgınlığa ve teslimiyete kapılmayan, İvriz suyu kadar berrak, Bektik ovaları kadar dingin arkadaşım. Ereğli'mizin bilge tanığıydın. Devrimci duruşun, memleket sevgisi gibi güçlü arkadaşım. Unutulmayacaksın. Ruhun şad olsun.”
TYANALI ATİLA
Yazar Dursun Özden: “Bindallı’nın bereketli dalı Atila Yalın'ı Diyarbakır'da hastanede kaybettik. Atilla yoldaş sonsuz ve zamansız bir yolculuğa çıktı. Işığı bol olsun… Beyaz kirazın başkenti Konya Ereğli'nin yiğit evladı, damda ve gamda kader arkadaşını ve yoldaşını unutmayan, dost hemşehrim… Toros Dağları derinlerinden gelen İvriz su gözelerinden fışkıran beyaz su-süt köpüklü cansunun beslediği bereketli toprakların sihri ışığında başlatılan Cumhuriyet Devrimleri ve toprak reformu ışığında;İvriz Köy Enstitüsü eğitim ve uygulama atölyesinde, ata tohum üretme çiftliğinde; gıda emperyalizmine karşı, yoldaşlarıyla birlikte, kolektif kamu iradesi örneğinden hararetle; Hititli tarım ve Tyanalı Bereket Tanrısı Tarhunda’nın İvriz kayalarına oyulmuş elinde buğday başağı heykeli ile 5 bin yıldır ilham veren Anadolu medeniyetinin kurulduğu bu bereketli toprakların insanı olmakla hep övünen Atila Yalın dostu yitirmenin derin üzüntüsü içindeyim. Atila Yalın; delikanlı, dimdik ayakta, dirençli, zor günlerde acılarının en tepede olduğu zamanda bile hastanede yoğun bakıma girmeden 2 gün önce, ‘şikâyet etmiyorum ama çok acım var’ diyen bu koca yüreği selamlıyorum. Hastanede hep yanında olan kızına da teşekkür borçluyuz. Yaşadığım sürece anılarımın en sıcak yerinde saklayacağım. Güle güle bilge insan. Bereket Tanrısı Tarhunda aydınlığında, ışığın bol olsun Atila Yalın…”
Arkadaşı Deniz Kurt: “Tanıdığım en değerli Ereğli sevdalılarından biriydi. Derin bir kent hafızası ve bilgisine sahip gerçek bir hazineydi. Yeterince yararlanamadık ne yazık ki...”
Sinan Şahin: “Fedakâr, emekçi, hayatının merkezine partiyi almış, her boş zamanında elinde kitabı okurken dinlenen devrimci. Arkadaşlarına, yoldaşlarına karşı her zaman fedakâr ama partiye karşı yapılan hiçbir yanlışa asla taviz vermeyen partili. Eşittir: Atila Yalın.”