Atina’nın kablo tezgâhı Türk donanmasına tosladı
Doğu Akdeniz’de Türk kıtasahanlığını ihlal eden, KKTC’nin ada üzerindeki haklarını yok sayan bir oldubitti projesi daha çöküş yoluna girdi. East-Med doğal gaz boru hattının rafa kaldırılmasının ardından şimdi de Kıbrıs-Girit arasındaki sualtı elektrik kablosu projesinin ödemeleri durduruldu


Yunanistan merkezli Bağımsız Enerji İletim Operatörü (ADMIE), Kıbrıs’tan Girit’e sualtı elektrik kablosu döşeme projesi için Fransız kablo şirketi Nexans'a yaptığı ödemeleri dondurdu. Kathimerini gazetesinin haberine göre ADMIE, söz konusu kararı sürecin gidişatına ilişkin belirsizlikler ve jeopolitik riskler nedeniyle aldı. Habere göre “odadaki fil”, Nexans tarafından kiralanan araştırma gemisinin bölgeye girmesine izin vermeyen ve sualtı kablosunun döşenmesi için gerekli sismik araştırmaların ilerlemesine engel olan “jeopolitik faktör”den başkası değil. Kablo döşeme güzergâhını belirlemek için Kerpe ile Çoban adaları arasında yapılan araştırmalar, geçen temmuz ayında 40 saat süren bir krizin ve beş Türk savaş gemisinin bölgeye intikal etmesinin ardından kesilmiş ve o zamandan beri tekrar başlatılamamıştı. Kathimerini’ye göre ise Atina, son zamanlarda riskleri üstlenme konusunda çekingen davranmaya başladı. Gazete, bunun nedenini ise ABD Başkan Donald Trump'ın öngörülemeyen hamleleri ve uluslararası gelişmelerin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önceliklerini değiştirmesi ile açıkladı. Ortaya çıkan “bulutlu tablo” ise işi 1,4 milyar avro karşılığında üstlenen Fransız Nexans ile ana yüklenici olarak Nexans’a 200 milyon avro ödeme yapan ADMIE'nin endişelerini artırıyor.
70 MİLYON AVROLUK ÖDEME YAPILMADI
Kathimerini’nin konuştuğu Yunan hükûmet kaynaklarına göre ADMIE, 28 Şubat'ta Nexans'a ödemesi gereken 70 milyon avro tutarındaki taksidini ödemedi ve olumlu bir gelişme görülene kadar da riskini sınırlamak amacıyla tüm ödemelerini dondurdu. Bir hükûmet kaynağı, “Projenin gidişatı, ADMIE ve Nexans'a bağlı olmayan sorunların çözülmesiyle alakalı. O nedenle risklerini sınırlandırmak isteyen ADMIE açısından bu hareket mantıklı. Karar, Nexans’la konuşularak verildi.” dedi. Ancak bunun sonuçları olacağını da eklemeyi ihmal etmedi.
AB, PARALARI GERİ İSTEYEBİLİR
Kathimerini’nin haberi şöyle devam etti: “Atina'nın deniz dibi araştırmalarına ilişkin kararları, bu ticari anlaşmanın yürürlükte kalıp kalmayacağını belirleyecek ya da Fransız şirketin talep etmesi durumunda ADMIE için öngörülemeyen sonuçlara yol açarak kesin bir kopuşa dönüşecektir. Böyle bir gelişme halinde ADMIE, Nexans'ın taleplerine ek olarak, Avrupa Birliği'ne, Girit-Kıbrıs elektrik bağlantısı için onayladığı 657 milyon avroluk sübvansiyondan ödediği yaklaşık 160 milyon avroluk tutarı da iade etmek zorunda kalacaktır.” Diğer yandan Fransız şirketin temsilcilerinin kısa bir süre önce Atina’ya geldiği ve sürecin kesintiye uğramasıyla ilgili rahatsızlıklarını dile getirdikleri bildirildi.
‘SAYGI GÖSTERMEYECEĞİZ’ DEMİŞLERDİ
ADMIE’nin bahsettiği jeopolitik riskler, esasen Türkiye’nin Mavi Vatan’daki hak ve menfaatlerini korumasıyla alakalı. Yunan tarafı, Türk kıtasahanlığını ihlal eden projeyle ilgili bir oldubitti çabası içine girmiş, ABD’nin de projenin yürütülmesi için baskı yaptığı öğrenilmişti. Ancak proje Türk Donanması’na toslamıştı. Temmuz 2024’te kablo döşemesiyle ilgili Türk kıtasahanlığına giren bir araştırma gemisi, Türk firkateynleri tarafından engellenmişti. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları bir da açıklama yaparak, “Söz konusu gemi, deniz yetki alanımıza girmemesi konusunda uyarılmış ve gemilerimiz tarafından engellenmiştir. Daha sonra yapılan koordinasyon neticesinde belirtilen koordinatlarda çalışma yapılmasına izin verilmiş ve Deniz Kuvvetlerimize ait gemiler refakatinde faaliyetini tamamlayarak kıta sahanlığımızdan ayrılmıştır. Deniz yetki alanlarımıza saygı duyan ve işbirliği yapan Yunan ve İtalyan makamlarına teşekkür ediyoruz.” demişti. Yunan Savunma Bakanlığı kaynakları ise karşı bir açıklama yapmış ve “Yunanistan Silahlı Kuvvetleri tarafından, Yunanistan Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü ve emrettiği şekilde, Yunanistan ile Mısır arasında yasal olarak sınırları belirlenmiş bölge içerisinde Türkiye'nin yasadışı eylemlerine karşı hiçbir ‘saygı’ gösterilmemiştir ve gelecekte de gösterilmeyecektir.” ifadeleri kullanılmıştı.
ABD baskısıyla başlatılmıştı
Aslında kriz, ADMIE’nin Kıbrıs ile Girit arasına bir sualtı elektrik kablosu (Great Sea Interconnector, GSI) döşenmesi kapsamında 7 Haziran'da Yunan makamlarına yaptığı güzergâh araştırma talebiyle başladı. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bu projenin ana yüklenicisi Fransız Nexans’tı. Alt yüklenici olaraksa İtalyanlardan Ievoli Relume adlı gemi kiralanmıştı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ve Deniz Araştırma Ruhsatları Komitesi, ADMIE’nin talebine yeşil ışık yakarak çalışmaları başlattı. Ancak ne Fransız ne de İtalyan makamları, söz konusu çalışma için Ankara'dan izin almadı. Kathimerini, süreçle ilgili şu kritik ayrıntıyı aktardı: “Projenin bu özel aşamasında Atina’nın, GSI’yı destekleyen Amerika tarafından baskı gördüğünü belirtmek gerekir. Aslında, iyi bilgi sahibi kaynaklar, basit bir araştırmanın Türkiye'nin tepkisini çekmeyeceği düşünüldüğünden, araştırmaya daha hızlı başlanması için hem Amerika hem de ADMIE tarafından baskı yapıldığını söyledi.”
İLK SORGU TCG GÖKOVA’DAN
Kablonun olası güzergâhını belirlemek için Kıbrıs’tan Girit’e doğru ilerleyen İtalyan Ievoli Relume gemisi, iki hafta sonra Türkiye-Libya Mutabakatı’nın kapsadığı sınırlara girerken neyle karşılaşacağına dair Yunan Genelkurmayı’ndan bilgi talep etti. Bunun üzerine Yunan Deniz Kuvvetleri, araştırma rotasının Yunan karasuları dışında kalan bölümüyle ilgili Türkiye'nin olası tepkisine ilişkin bir brifing verdi. Çünkü bu bölge, 27 Kasım 2019’da imzalanan Türkiye-Libya Mutabakatı’na istinaden Ankara’nın 18 Mart 2020’de Birlemiş Milletler’e bildirdiği Münhasır Ekonomik Bölge sınırları içinde kalıyordu. Kathimerini, bundan sonra yaşananları şöyle anlattı: “Ievoli Relume gemisi, 17 Temmuz'da tartışmalı bölgede araştırma yapmaya başladı. Türk Donanması'na ait TCG Gökova fırkateyni, 18-19 Temmuz tarihlerinde İtalyan gemisine yaklaşarak kimliğini ve bölgede bulunma amacını sordu. İtalyan gemisi, TCG Gökova'dan gelen soruya yanıt vermedi ve Gökova, Türkiye'nin 1974'teki işgalinin (Kıbrıs Barış Harekâtı) 20 Temmuz'daki kutlamaları için Kıbrıs'ın Türk işgali altındaki kuzeyine (KKTC) gitti. 22 Temmuz'da Ievoli Relume, Çoban ve Kerpe arasındaki boğazda uluslararası sularda araştırmalarını sürdürürken, TCG Gökova bölgeye geri döndü. İtalyan gemisine Yunan fırkateyni Aitittos eşlik ederken, TCG Beykoz korveti ile TCG Göksu fırkateyni de bölgeye intikal etti. Bunun üzerine Atina'dan Yunan Donanması'na ait Nikiforos Fokas fırkateyninin bölgeye gönderilmesi emri geldi ve bunu Türk Donanması'ndan iki hücumbotun daha gönderilmesi izledi. Bir Yunan Sahil Güvenlik açık deniz devriye botu da bölgede seyretmekteydi.
SINIRLAR HATIRLATILDI
“TCG Göksu tarafından İtalyanlara, Türk kıta sahanlığı üzerinde seyrettikleri söylendi ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığının dış sınırlarına ilişkin 18 Mart 2020 tarihinde Birleşmiş Milletler'e gönderdiği mektuba atıfta bulunuldu. İtalyanlar ise Yunan makamlarından izin aldıklarını ve İtalya, Fransa ve Avrupa Birliği tarafından desteklendiklerini söylediler. Ayrıca denizde çatışmayı önlemeye yönelik düzenlemeler uyarınca Türk gemilerinin en az bir deniz mili mesafeyi korumalarını talep ettiler. Türk tarafı ise tartışmalı bölgede seyreden Ievoli Relume'ye açıkça ‘uzaklaş’ mesajları gönderdi. Birkaç haberleşmenin ardından tüm Türk birimleri, manevra kabiliyetlerinin kısıtlı olduğuna dair sinyaller verdi ve komutanları da hareketsiz kalmalarını gerektiren arızalar olduğunu iddia eden mesajlar gönderdi. Bunun üzerine Atina ve Ankara arasındaki iletişim kanalları derhal harekete geçirildi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis, Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile birkaç kez görüşürken, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexandra Papadopoulou da Ankara'daki mevkiidaşı Mehmet Kemal Bozay ile konuştu. 23 Temmuz Salı günü saat 22:00'den sonra kriz hafiflemeye başladı.”
ABD’LİLER ORTADAN KAYBOLDU
Kathimerini, görüşmeler üzerine İtalyan gemisinin, bölgede çalışma yapacağına dair Türk tarafına bildirim yaptığını doğruladı. Ancak Kathimerini, bu bildirimin bir izin talebi olmadığını iddia etti. Bu talebin gelmesinin ardından TCG Göksu fırkateyni, Ievoli Relume'ye Türk kıta sahanlığı içinde araştırmalarını sürdürebileceği bildirdi. Böylece kriz yatıştırıldı ve 24 Temmuz 2024 sabahı savaş gemileri bölgeden çekildi. Yunan Donanması da Rodos'un doğusunda planlandığı bir tatbikatı iptal ettiğini duyurdu. Sonraki günlerde Türk makamları, söz konusu gelişmelerin Türk deniz yetki alanlarının kabulü anlamına geldiğini duyururken, Yunan makamlar ise üst üste yalanlamalara girişti. Ancak Yunan gazete, bir gerçeğe dikkat çekmeyi ihmal etmedi: “İki taraf arasında durumu yatıştırmaya yönelik temaslar sırasında ABD'nin diplomatik ilgisinin neredeyse hiç olmaması, Yunan dış politikası için endişe verici bir sinyal ve muhtemelen gelecek şeylerin bir işaretiydi.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.