29 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Atlantik'in Köstence planı

Atlantik Konseyi'nin hazırladığı son raporda Karadeniz'in sözde 'istikrarı' için tüm kıyıdaşların Batı'ya çıpalanması istendi. Bunun için ekonomik ve askeri yardımlar öngörülürken, Türkiye'ye bir kez daha Avrupa Birliği havucu uzatıldı.

Atlantik'in Köstence planı! Atlantik Konseyi'nden 'Karadeniz stratejisi'
A+ A-
HABER MERKEZİ

Atlantik Konseyi'ne bağlı Scowcroft Strateji ve Güvenlik Merkezi, “Karadeniz İçin Bir Güvenlik Stratejisi” başlıklı rapor hazırladı. 14 Aralık 2023 tarihinde yayınlanan rapor, Amerikalı emekli generaller James L. Jones ve Curtis M. Scaparrotti'nin başında bulunduğu deneyimli bir ekip tarafından hazırlandı. Karadeniz'in Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliği için önemine vurgu yapılan raporda, Batı'nın etkili bir Karadeniz stratejisi oluşturabilmesi adına bir dizi öneri yapıldı. Ukrayna'nın sahadaki başarısının tek başına Karadeniz'in “istikrarı” için yeterli olmayacağı belirtilen raporda, kıyıdaş tüm ülkelerin askeri, ekonomik ve diplomatik olarak desteklenerek Batı'ya çıpalanması istendi. Raporun dikkat çeken bölümleri şöyleydi:

BATI'YA DEMİRLEMİŞ KARADENİZ

İstikrarsız bir Karadeniz bölgesi, 1945'ten bu yana ABD dış politikasının temelini oluşturan Kuzey Atlantik topluluğunun barış ve refahını doğrudan tehdit etmektedir. Rusya'nın Karadeniz bölgesindeki saldırganlığı tüm Karadeniz devletlerinin ve bir bütün olarak Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğinin yanı sıra küresel gıda güvenliğini, uluslararası ekonomik istikrarı ve uluslararası yasal çerçevelerin uygulanabilirliğini tehdit etmektedir. Bunlar Avrupa'nın yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri için de kilit ve önemli çıkarları temsil etmektedir. Bu yeni gerçeklikle başa çıkabilmek için kapsamlı ve uzun vadeli bir bölgesel stratejiye acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu stratejinin tutarlı olabilmesi için NATO'ya dayanan daha geniş ve uygulanabilir bir transatlantik güvenlik mimarisi ile iç içe olması gerekir. Transatlantik topluluğu ve Karadeniz'e kıyısı olan devletler için arzu edilen nihai durum, Karadeniz devletlerinin egemenliğine saygı duyulan, uluslararası ticaretin gelişebildiği ve siyasi direncin arttığı, Avrupa-Atlantik topluluğuna demir atmış istikrarlı bir bölgedir. Bu noktaya ulaşmak için liderlik, işbirliği, yatırım ve sebat ile zor seçimler ve bir ölçüde cesaret gerekecektir.”

ERDOĞAN KALDIĞI SÜRECE 'DENGE' KURMAYA ÇALIŞACAK

Kesinliğin olmadığı durumlarda, sağlam bir strateji doğru varsayımlara bağlıdır. Karadeniz bölgesi için aşağıdaki varsayımlar, bu stratejiyi desteklemektedir:

● Karadeniz bölgesinde istikrar ve güvenliğin sağlanması için güçlü bir ABD liderliğine ihtiyaç duyulacak, NATO ve AB de kilit aktörler olacaktır.
● Ukrayna'daki çatışmanın donmuş bir çatışmaya dönüşmesine izin verilmesi halinde istikrarsızlık, ticaretin sekteye uğraması ve Rusya'nın daha fazla askeri saldırganlık tehdidi ortaya çıkacaktır.
● Karadeniz'in güvenliğine yönelik bir strateji, temelinde NATO'nun yer aldığı daha geniş bir Avrupa güvenlik mimarisi içinde yer almalıdır.
● Rusya'nın stratejik hedefleri Ukrayna'nın ötesine uzanmaktadır; Putin NATO ile karşı karşıya gelmeyi ve mümkün olan yerlerde eski Rus topraklarını geri almayı ve İttifak'ı içeriden zayıflatmayı amaçlamaktadır.
● Ukrayna tahılının ve diğer tarım ürünlerinin Karadeniz'de engellenmesi bölgesel ve küresel ekonomileri sekteye uğratmaya devam edecek ve uluslararası bir gıda krizine önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.
● Kıyı devletleri için Rusya'dan enerji bağımsızlığı, daha istikrarlı güvenlik düzenlemeleri oluşturmak için kritik öneme sahiptir.
● Karadeniz bölgesindeki yabancı yatırımlar için güvenlik garantileri (NATO veya iki taraflı) ve yatırımların geri dönüşünü sağlayacak öngörülebilir ve şeffaf bir iş ortamı gerekmektedir.
● Zayıf kıyı devletlerini siyasi açıdan istikrara kavuşturmak için ekonomik ilerleme ve yaşam standartlarında artış gereklidir.
● Karadeniz bölgesinde istikrar, Rus yıkıcılığını ve dezenformasyonunu yenmek için aktif ve koordineli tedbirler gerektirecektir.
● Türkiye, kritik olsa da zor bir müttefik olmaya devam edecek ve Erdoğan iktidarda kaldığı sürece Rusya ile Batı arasında denge kurmaya çalışacaktır.

RUS GÜÇLERİ ÇIKARILMALI

Ukrayna, Rus güçlerini topraklarından çıkarmayı başarırsa, diplomasinin, Rusya'nın olumlu davranışlarına bağlı olarak ve yaptırımların hafifletilmesi yoluyla bölgede istikrarı sağlayacak yeni koşullar yaratması için fırsatlar ortaya çıkacaktır. Bunlar arasında Rus güçlerinin Gürcistan ve Moldova'dan çıkarılması; silah kontrol müzakerelerinin yeniden başlaması; Karadeniz ülkelerinin Batı ile daha yakın ekonomik entegrasyonu ve buna bağlı olarak refah ve yaşam standartlarında artış; daha güçlü demokratik kurumlar ve siyasi istikrar; Rusya'ya olan enerji bağımlılığının azalması ve bölgedeki çatışma potansiyelinin düşmesi yer alıyor. Bazı başkentlerde hakim görüş, Rus güçlerinin Ukrayna'dan çıkarılmasının pek mümkün olmadığı yönünde. Daha derin bir analiz ise bu görüşe meydan okuyor. Şubat 2022'de Ukrayna'ya giren Rus kuvvetleri ağır hasar gördü. Rus mühimmat stokları, özellikle de hassas güdümlü mühimmatları tükendi ve yenileme çabaları yaptırımlar nedeniyle sekteye uğradı. Kötü eğitimli ve motivasyonu düşük askerler, geri çağrılan yedekler ve mahkumlar, Rus birliklerindeki boşlukları doldurmak için hizmete zorlandı, ancak performansları etkileyici değildi. Rus generalliği ve harekat stratejisi zayıf, Rus hava ve deniz kuvvetleri ise beklentilerin altında bir performans sergiledi. Yüz binlerce askerlik çağındaki erkek ülkeyi terk ederek Putin rejimi üzerinde kaçınılmaz olarak baskı yaratacak bir insan gücü krizine katkıda bulundu. Ukrayna'nın insan gücü rezervleri ise hala yeterlidir ve liderliği ve generalliği açıkça Rusya'nınkinden üstündür. Ukrayna'ya uzun menzilli ateş, hava gücü, yarma teçhizatı ve yeterli topçu mühimmatı başta olmak üzere ihtiyaç duyulan bazı kabiliyetler sağlanırsa, yakın vadede topraklarını geri alması hiç olmadığı kadar olasıdır.

KÖSTENCE'DE NATO GÜCÜ

Rus saldırganlığının caydırılması, daha yetenekli kuvvetlerin bölgede bulunmasına bağlıdır. Bu noktada NATO ve AB gerekli ekonomik ve güvenlik yardımı sağlamalıdır. Gürcistan ve Moldova gibi zayıf devletler için bu, daha güçlü ve daha iyi hava ve kıyı savunması ile birlikte, tümen gücünde güvenilir, modernize edilmiş kara kuvvetleri anlamına gelir. Rus kuvvetleri tarafından daha az tehdit edilen ancak karadan ve denizden fırlatılan balistik füzelerin saldırısına karşı savunmasız olan Romanya ve Bulgaristan için bu daha fazla ve daha iyi hava savunması ve gemisavar füzesinin yanı sıra daha yetenekli deniz kuvvetleri anlamına gelmektedir. Savaş grupları şeklindeki NATO kuvvetleri de İttifak'ın dayanışmasını göstermeye ve potansiyel saldırganlara, birine saldırmanın hepsine saldırmak anlamına geldiğini hatırlatmaya yardımcı olabilir. Türkiye tarafından desteklendiği takdirde, belki Köstence'de konuşlu daimi bir NATO deniz görev gücü deniz caydırıcılığını destekleyecektir. Aksi takdirde, çatışma sonrası NATO savaş gemilerinin rotasyonu ve Karadeniz deniz birliklerinin takviyesi bunun yerini alabilir. Bu kuvvetler Rus topraklarına saldırgan bir tehdit oluşturmayacak, ancak NATO deniz caydırıcılığının bölgede etkili olmasını sağlayacaktır.

AB VE NATO GENİŞLEMELİ

Karadeniz bölgesinin istikrara kavuşturulması askeri harekattan daha fazlasını gerektirmekte ve Ukrayna'nın çok ötesine geçmektedir. Komşu devletler Gürcistan ve Moldova zayıf ordulara sahiptir ve topraklarının bir kısmının Rus birlikleri tarafından işgal edilmeye devam etmesi ve Batı ile entegrasyon eksikliği nedeniyle ekonomik ve siyasi zorluklarla karşı karşıyadır. Romanya ve Bulgaristan'da olduğu gibi, NATO ve AB üyeliği, güvenlik garantilerinin yanı sıra hem ülke içinde hem de bölgede istikrarı sağlayabilecek ve koşulları iyileştirebilecek ekonomik ve siyasi yardımlar sunmaktadır. Bu devletlerin üyeliklerinin ertelenmesi, onları Rus etkisine daha açık hale getirir. Savaş devam ederken katılım süreci mümkün olduğunca hızlandırılmalıdır. AB Konseyi'nin yakın zamanda Ukrayna ve Moldova ile katılım müzakerelerini başlatma ve Gürcistan'a üyelik hakkı tanıma kararı, bu yönde atılmış olumlu bir adımdır; ancak AB süreci 2030 yılını üyelik için en erken tarih olarak göstermektedir. Bu arada Batı, bazı yaptırımları yedekte tutmaya devam eder ve Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve özellikle de Çin gibi büyük güçlere, Moskova'ya desteği askıya almaları için baskı yapmaya yönelik adımlarını yoğunlaştırılabilir. Bu noktada uluslararası örgütlerden önemli ölçüde yararlanılabilir. Oligarklar ve Putin'in "güç dikeyi" arasındaki hoşnutsuzluktan, yabancılaşmış askeri ve istihbarat yetkililerinden ve büyük askeri kayıplar ve ekonomik zorluklar nedeniyle travma geçiren ve giderek küskünleşen bir nüfustan yararlanma potansiyeli vardır. Bunu yapmak Putin üzerindeki baskıyı artırırken, Rusya'nın savaş makinesinin gücünü de zayıflatabilir. Soğuk Savaş sırasında ABD hükümeti organize olmuş ve bu alana odaklanmıştı. Yine öyle olabilir. Bu hususlar göz önünde bulundurularak, kutulardaki öneriler Karadeniz için başarılı ve etkili bir stratejinin temelini oluşturabilir.

NATO VE AB BÖLÜNDÜ

Karadeniz bölgesindeki istikrarsızlık ve çatışmaların en yakın nedeni, eski imparatorluk topraklarını yeniden bütünleştirme ve kendisini bir dünya gücü olarak yeniden kurma arzusuyla hareket eden Rusya'dır. Rusya korkusu, bazı Karadeniz ülkelerini güvenlik ve refah için en iyi umutları olan NATO ve AB'nin dışında tutmaya çalışmıştır. Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliği, 2008 Bükreş Zirvesi'nde desteklenmesine rağmen, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat ABD yönetimleri ve Avrupa başkentleri tarafından Rus saldırganlığını kışkırtma korkusuyla süresiz olarak ertelendi. Bu politika ne yazık ki başarısız oldu. Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'ın NATO ve AB üyeliğine ilişkin kararları dışlama ya da erteleme kararları Rus saldırganlığını cesaretlendirdi ve Avrupa ve Batı ile daha yakın entegrasyonun cesaretini kırdı. Gerçekte Moskova'ya bu kararlar üzerinde veto hakkı tanındı. Arnavutluk, Karadağ ve Kuzey Makedonya -zayıf orduları ve ekonomileri olan ve yolsuzluk geçmişleri bulunan küçük devletler- hızla NATO'ya alınırken bile, İttifak üyelerinin bazı Karadeniz devletlerini dışlama yönündeki ortak kararı, Ukrayna'daki mevcut trajediye ve şu anda aktif bir çatışma bölgesi olan Karadeniz bölgesinin daha geniş çapta istikrarsızlaşmasına katkıda bulundu. Bugün NATO ve AB üyeleri, çatışmaların durdurulması karşılığında Rusya'nın Ukrayna topraklarının bir kısmına sahip olmasını sağlayacak bir çözüm konusunda bölünmüş durumdalar. Bazı Müttefikler Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarını geri alma kararlılığını desteklerken, diğerleri kesin bir Ukrayna zaferi olmaksızın müzakerelere açık görünmektedir. Bu durumda Kırım ve/veya Donbas'ın Rusya'nın elinde kalacağı, çatışmanın dondurulacağı, ekonomik kazanımların engelleneceği ve Rusya'nın çıkarlarına hizmet eden ancak Batı'nın aleyhine işleyen istikrarsız bir Karadeniz bölgesinin devam edeceği neredeyse kesin. Diğer eski Rus imparatorluk topraklarında daha fazla saldırganlık muhtemel olacaktır. Bu bölünme İttifak içinde Rusya'nın istismar edeceği potansiyel bir yarılma teşkil etmektedir. Zaman içinde Batı'nın yaptırımlarının ve Ukrayna'ya yönelik halk desteğinin erozyona uğrama riski artmaktadır ki bu da çatışmanın bir an önce sona erdirilmesi için Ukrayna'yı desteklemek için zorlayıcı bir nedendir.

KOALİSYON KURULABİLİR

ABD, NATO ve AB, halen mevcut ve etkili oldukları sürece ellerindeki araçları en üst düzeye çıkarmalıdır. Şu anda, sert yaptırımlar ve başarılı Ukrayna askeri operasyonları Rusya'yı zayıflatmış ve bölgeye yeni bir stratejik yaklaşım için fırsatlar sunmuştur. Bu yaklaşım, bütün ve özgür bir Ukrayna için gereken yardımın sağlanması; NATO'nun Bulgaristan ve Romanya'daki varlığının güçlendirilmesi; caydırıcılık ve savunmayı güçlendirmek için Karadeniz devletlerine güvenlik yardımı sağlanması; Rus birliklerinin Gürcistan ve Transdinyester'den çıkarılması için ekonomik yaptırımlardan yararlanılması ve şu anda transatlantik topluluğun dışında kalan Karadeniz devletlerinin NATO, AB, OECD ve Üç Deniz Girişimi'ne erken üyeliği temeline dayanmalıdır. Eğer uluslararası örgütler zamanında kabulleri gerçekleştiremezlerse, bu görevlerin çoğunu üstlenmek üzere ABD liderliğinde bir koalisyon kurulabilir. Uygun şekilde donatılmış ve tedarik edilmiş Ukrayna kuvvetleri, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis edebilecek kapasitede olduğundan, NATO birliklerinin çatışmaya dahil edilmesi gerekli veya arzu edilir bir durum değildir. Bu adımlar kaslı bir diplomasi, güçlü bir liderlik ve sağlam bir kararlılık gerektirecektir. Riskler yüksektir ve Ukrayna'nın çok ötesine geçmektedir - sadece Avrupa güvenlik alanı değil, aynı zamanda küresel, uluslararası düzen.

EKONOMİK

Atlantik'in Köstence planı - Resim : 1

● AB aracılığıyla Ukrayna'ya geniş çaplı mali desteğin sürdürülmesi.
● Rusya'ya yönelik yaptırımların artırılması (tüm Rus bankalarının SWIFT'ten çıkarılması, Avrupa pazarlarının Rus mal ve ürünlerine kapatılması); Moskova ile kritik ekonomik, ticari ve enerji ilişkileri yürütmeye devam eden ülkelere yönelik ikincil yaptırımların değerlendirilmesi.
● Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve Bulgaristan'ın yaşam standartlarını iyileştirmek ve demokratik kurumları güçlendirmek için düşük faizli ve faizsiz kredi ve hibelere ve diğer ekonomik yardımlara erişimini sağlamaya yönelik AB çabalarını artırın.
● ABD ve müttefik/ortak finans kuruluşlarında tutulan Rus varlıklarına (300 milyar dolar) Ukrayna'nın yeniden inşası için el konulması ve kullanılmasına izin verecek mevzuatın çıkarılması.
● Açık deniz enerjisinden yararlanmak ve Karadeniz ülkeleri için Rus enerjisine olan bölgesel bağımlılığı azaltmak için doğrudan yabancı yatırım da dahil olmak üzere tedbirleri desteklemek.
● Rusya'yı dışlayan bir Karadeniz ülkeleri ekonomik/ticaret birliğinin oluşturulmasını araştırın veya AB entegrasyonu yoluyla benzer çabaları yoğunlaştırın.
● Çin'in Rusya'ya ekonomik desteğini sınırlandırmak için olumlu ve olumsuz ekonomik teşvikler sağlamak.

DİPLOMATİK

Atlantik'in Köstence planı - Resim : 2

● Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'ın NATO, OECD, AB ve Üç Deniz Girişimi üyeliğini mümkün olduğunca hızlandırmak.
●Romanya ve Bulgaristan'ın Schengen'e katılım için reform çabalarını desteklemek.
● Rusya'nın G20, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardaki etkisinin azaltılması ve bu kuruluşlara üyeliğinin engellenmesi.
● Rus saldırganlığını kınamaları ve Ukrayna'ya yardım etmeleri için Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve diğer tarafsız ya da bağlantısız devletler üzerinde güçlü bir etki yaratmak.
● Çatışma sonrasında, yaptırımların hafifletilmesi ve ticari imtiyazlar karşılığında Rus güçlerinin Transdinyester, Abhazya ve Güney Osetya'daki işgal altındaki topraklardan çekilmesini istemek.
● Bölgedeki Çin etkisini ve yatırımını dışlama çabalarını yoğunlaştırmak.
● AGİT'in Karadeniz'in istikrarı için bir uygulama ve izleme kolu olarak yeniden kurulması.
● Türkiye ile ilişkileri mümkün olduğunca yeniden düzenlemek; Ukrayna'ya daha güçlü destek verilmesi ve Rusya'dan uzaklaşılması karşılığında AB yaptırımlarının kaldırılmasını ve AB üyeliğini desteklemek; NATO-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırmak.
● Kilit müttefikler ve dost Asya-Pasifik (Japonya, Güney Kore, Avustralya) ve Orta Doğu/Körfez (Suudi Arabistan, BAE, İsrail, Ürdün) ülkeleri tarafından bölge genelinde yatırımların teşvik edilmesi.

PROPAGANDA

Atlantik'in Köstence planı - Resim : 3

● Rus sivil toplumunu daha iyi etkilemek ve Rus elitleri arasındaki çatlaklardan faydalanmak için ABD'nin enformasyon çabalarını yapılandırmak ve buna odaklamak.
● Karadeniz ülkelerinde siber savunma ve kritik altyapı korumasının güçlendirilmesi.
● Rus göçmen topluluklarının Rus davranışlarını kınamaları için harekete geçirin.
● Rusya'yı ekonomik ve siyasi olarak daha güçlü şekilde izole ederken Kiev'e ekonomik, siyasi ve askeri yardımı artırmak için destek vermeyenleri hedef alın.
● Müttefik, ortak ve tarafsız ülkelerdeki ve Rusya içindeki Moskova karşıtı hareketlere ve partilere açık ve gizli desteği artırın.
● Rusya içindeki ve dışındaki yolsuzlukları ve elitlerin çöküşünü vurgulamak.
● Temaları ve mesajları özellikle yerel nüfusu hedef alarak Rus kayıpları üzerine odaklayın.
● Rus saldırganlığını kınamak için Rus muhaliflerden (akademik, siyasi, askeri, istihbarat, eğlence) yararlanın.
● Rus savaş suçları ve sivil kayıplarla ilgili haberlerin yoğunlaştırılması.

ASKERİ

Atlantik'in Köstence planı - Resim : 4

● Tüm alanlardaki her türlü güç aracıyla nükleer caydırıcılığı artırmak.
● Polonya'nın Çift Yetenekli Uçak programına dâhil edilmesi.
● NATO müttefiklerinin ve Ukrayna Savunma Temas Grubu'nun çabalarıyla Ukrayna'ya, F-16'lar, ATACM'ler ve topraklarının geri alınmasını sağlamak için saldırı teçhizatı tedarikine yönelik çabaları hızlandırmak da dahil olmak üzere etkili askeri yetenekler sağlayın.
● NATO aracılığıyla Karadeniz ülkelerine caydırıcılık ve savunma için kapsamlı güvenlik yardımı sağlanması.
● Caydırıcılığı güçlendirmek için doğu kanadında NATO çok uluslu oluşumlarını muhafaza edin.
● Uluslararası ticareti korumak ve Rus deniz saldırganlığını caydırmak için Batı Karadeniz'de çatışma sonrası bir NATO deniz görev gücü oluşturun.
● Köstence'yi Karadeniz'deki başlıca NATO üssü olarak geliştirmek; Romanya'nın buradaki donanma inşaatını desteklemek ve diğer Romanya askeri tesislerini iyileştirmek.
● Güvenlik yardımı ve teknoloji transferi yoluyla Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya'nın deniz gücünü güçlendirmek.

NATO Ukrayna Rusya AB ABD