Av sezonu bugün başladı: Denizde Vira Bismillah sesleri
Su Ürünleri Av Sezonu açılışı, dün gece yarısı saat 2400 itibariyle yapıldı. Açılış töreni, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin katılımıyla gece Sarıyer-Kireçburnu Balıkçı Barınağı'nda düzenlendi.
Bugün itibariyle, gırgır ve trol yöntemi ile avcılık yapacak balıkçılar, 1 Eylül'de Karadeniz, Marmara ve Ege'de, 16 Eylül'de ise Akdeniz'de denizlere açılacak. Denizlerde avcılık faaliyetleri 15 Nisan’da sona erecek.
Tarım ve Orman Bakanlığ’ndan yapılan açıklamada, bu yılın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Uluslararası Geleneksel Balıkçılık ve Su Ürünleri Yılı ilan edildiği belirtilerek, "Bu yılın temasına uygun olarak ülkemizde de küçük ölçekli balıkçıların faydasına olacak kararlar alınmış olup 12 metreden küçük balıkçı gemisi sahiplerine verilen Bakanlığımız desteklemeleri önümüzdeki yıllarda yaklaşık 4 kat artırılarak devam ettirilecek." ifadesine yer verildi.
2021-2022 su ürünleri av sezonu avcılık yoluyla üretimin yarısından fazlasını oluşturan hamsi ve lüfer açısından verimli ve bereketli geçti. Bu av sezonunda da yapılan araştırmalar ve öncü göstergeler başta palamut, hamsi ve lüfer avcılığının verimli geçeceğine işaret ediyor.
YÜZDE 59’U YETİŞTİRİCİLİK
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, balıkçıların ‘Vira Bismillah’ diyerek bugün denize açılacağını bildirdi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, av sezonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Bayraktar, “Balıkçılar 1 Eylül’de (bugün) ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılacaklar” dedi. Bayraktar, balık avcılığının önemli bir gıda temin yöntemi olmakla birlikte ülkelerin ekonomisinde de ciddi bir yere sahip olduğunu söyledi. 2021 yılında toplam su ürünleri üretimimizin yüzde 41’inin avcılık, yüzde 59’unun ise yetiştiricilik yoluyla elde edildiği bilgisini paylaşan Bayraktar, “Su ürünleri avcılığımızın toplam üretimdeki payı yetiştiriciliğin artmasıyla birlikte yıllar içinde azaldı” ifadesini kullandı.
‘NET İHRATÇI BİR ÜLKEYİZ’
TÜİK verilerine göre, 2016 yılında 588 bin 715 ton olan su ürünleri üretimimizin, 2021 yılında yüzde 35,9 artarak 799 bin 851 ton olarak gerçekleştiğini dile getiren Bayraktar, şöyle devam etti: “Son 10 yıllık dönemde (2011-2021) avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 36,2 azalırken yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 149,8 oranında arttı. Su ürünleri ticaretinde ülkemiz net ihracatçı bir ülkedir. Son 5 yıllık rakamlara baktığımızda; 2016 yılında 790 milyon 303 bin 664 dolar olan su ürünleri ihracatı yüzde 74,1’lik bir artışla 2021 yılında 1 milyar 376 milyon 291 bin 922 dolara çıktı.”
‘TÜKETİMİMİMİZ DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA’
Su ürünleri tüketimimizin çok düşük olduğunu anlatan Bayraktar, şunları kaydetti: “Artan üretim ve ihracata karşın su ürünleri tüketimimiz ne yazık ki çok düşük seviyelerde seyretmektedir. FAO 2019yılı verilerine göre kişi başına tüketimimiz 6,3 kilogramla, 20,5 kilogram olan dünya ortalamasının oldukça altındadır.” Bayraktar, “Su ürünleri avcılığımız ise 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,9 azaldı” diyerek açıklamasını devam ettirdi: “Ülkemiz de, dünyada olduğu gibi avcılıkta stok büyüklüğüne ulaşıldı. Avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretiminin artması pek mümkün görülmüyor. Avcılığın korunması için denizlerimizin korunması gerekiyor.”
‘EYLEM PLANLARI VE HEDEFLER BELİRLENMELİ’
Yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamadığını, bu nedenle de av baskısının kıyı sularımızda yoğunlaştığına değinen Bayraktar, yapılması gerekenleri açıkladı:
“Son yıllarda avcılık üretim miktarları azalıyor. Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokların korunmasını ve geliştirilmesini sağlayacak çalışmaların ve araştırmaların yapılması gerekiyor. Koruma kontrol çalışmalarına öncelik verilmesi de ayrıca önemlidir. Su ürünleri avcılığında yer, zaman, tür, boy, ışık kullanımı ve avlanma mesafesi gibi konularda getirilen yasaklar ve kontroller su ürünleri üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Balıkçılarımızın av yasaklarına ve tebliğ ile getirilen düzenlemelere titizlikle uyması sağlanmalıdır. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir. Kaynakların verimli kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurulmalı, yetiştiricilik, avcılık ve Ar-Ge çalışmaları daha fazla desteklenmeli, sektörde örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.”
PALAMUT BOLLUĞU BEKLİYORUZ
Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya, balıkçıların yeni av sezonu için hazırlıklarını tamamladıklarını belirterek, "Bu sezon denizlerimizde alınan önlemler ve hava şartları uygunluğu sayesinde palamut bolluğu yaşayacağız." dedi. Özkaya, denizlerde sürdürülebilir balıkçılık için kurallara uygun şekilde, derinlik, yer, zaman ve boy yasağına dikkat ederek çalışmanın balıkçıların en önemli görevi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Amacımız, günümüzü kurtarmak değil, geleceğimizi kurtarmak olmalıdır. Bol balıklı, bereketli denizler emanet olarak bizlere bırakılırken hem korunsun hem de stoklara zarar vermeyecek şekilde avcılık yapılsın diye emanet edildi. Büyüklerimizden bize emanet edilen bol balıklı, bereketli denizlerimizi, gelecek nesillere, emanete ihanet etmeden devretmeliyiz. Çünkü denizlerimizi korumada en büyük sorumluluğun biz balıkçılara ait olduğuna inanıyoruz. Balıkçılarımızın da bu konuda duyarlı olacağından hiç şüphemiz yok."
ÖTV’SİZ MAZOT TALEBİ
Akaryakıt fiyatlarının makul seviyelere çekilmesinin veya ÖTV'siz mazot uygulamasının tekrar devreye alınmasının balıkçıları bir nebze rahatlatacağını belirten Özkaya, bu adımların av sezonunun başında atılmasının çok faydalı olacağını dile getirdi.