22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrasya’nın müzikal simyacısı

Lübnanlı sanatçı Rabih Abou Khalil, CRR’de müzikseverlerle buluşacak. Khalil’in Beyrut’tan Münih’e uzanan müzik yolculuğu, Arap müziği ile Batı arasında kurduğu köprüyle yenilikler yarattı

Avrasya’nın müzikal simyacısı
A+ A-
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ

Lübnan asıllı besteci ve ud sanatçısı Rabih Abou Khalil (Rabi Ebu Halil) 9 Mart Cumartesi günü Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak. Abou-Khalil’in Alman ve Fransız edebiyatını yorumlayarak dilin ve müziğin sınırlarını zorladığı projesinde sanatçıya Arnavut şarkıcı Elina Duni eşlik edecek. Duni, Fransızca, İngilizce, Almanca, Arnavutça ve İtalyanca dillerinde kusursuz şarkı söyleme yeteneğinin yanı sıra ve Abou-Khalil'in müziğindeki karmaşık ve sürekli değişen ritimlere karşı duyarlılığıyla öne çıkıyor.

Alman, Fransız ve Portekizli şairlerinin şiirlerinin Arap, caz ve batı ritimleriyle müziğe dönüşeceği konser, saat 20.00’de başlayacak. Rabih Abou-Khalil’in, sanatseverlerle buluşturacağı dizelerden ritimlere uzanan bu sıra dışı projede sanatçıya ayrıca kemanda Mateusz Smoczynski, çelloda Krzystof Lenczowski ve davulda Amerikalı Jarrod Cagwin eşlik edecek.

DİLLER ARASI ŞİİRSEL KÖPRÜ

Müziğinde geleneksel Arap ezgileri, caz doğaçlamaları ve klasik müzik tekniklerini birleştiren Rabih Abou-Khalil, küçük yaştan itibaren müziğin aynı sıra şiirle de iç içe oldu. Sanatçı, karmaşık ritimleri ve alışılmadık melodik yapısına rağmen şimdiye kadar yaklaşık kırk şiiri müziğe dönüştürdü. Sadece Goethe, F. Schiller, Friedrich Rückert, Christian Morgenstern ve Joachim Ringelnatz gibi Alman yazarların eserlerini değil, aynı zamanda Paul Verlaine, Arthur Rimbaud ve Théophile Gautier gibi Fransız ve Portekiz şairlerden de eserler seçerek diller arası bir köprü kurdu.

Abou-Khalil'in besteleri, kelimelerin içeriği, ritmi ve sesiyle derin bir bağlantı içinde. Sanatçıya göre: “Sözler, melodilere zoraki bir ekleme olarak değil; müzik, sözcüklerin etrafında özenle şekillendirilerek bestelenir. Bir kelimenin sesi değiştiğinde, müzik bu değişikliği takip eder; ölçü değişikliğinde ise ritim, buna uyum sağlar.”

ARAP RİTİMLERİYLE MEYDAN OKUDU

Rabih Abou-Khalil, müzik dünyasında az rastlanan bir simyacı olarak biliniyor. Geçmiş yıllarda Alman gruplarıyla kervansaraylarda yaptığı performanslarla herkesin beğenisini kazanan sanatçı, daha sonra yanına aldığı Sardinyalı bas tenorun büyüleyici vokalleriyle BBC Konser Orkestrası’na Arap ritimleriyle meydan okudu. Sanatçı her bir projesiyle, müziksel epikleri, ritimler karışımı ile başarıyla dinleyene sundu.

Köklerinin uzandığı Arap müziğinin atmosferi ile günümüzün küresel ezgileri arasında köprü kurmayı kendine amaç edinen Abou-Khalil, ud ritimlerini caz gitar normlarına sokarak müzik dünyasına farklı bir icra anlayışı kazandırdı. “Dünya Müziği” ifadesi terminolojik olarak sözlüklerde yerini almadan önce sanatçı bu tarz ile anılmaya başlandı. Abou-Khalil, müziğinin yanı sıra kendi tasarımlarından yola çıkarak hazırladığı albüm kapaklarıyla da fark yarattı.

İKİ SİSTEM ARASINDA KÖPRÜ KURDU

Rabih Abou-Khalil, müzikal kariyerine dört yaşında, Arap dünyasının en sevilen enstrümanlarından biri olan udu öğrenerek başladı. Beyrut'un altmış ve yetmişlerdeki kozmopolit atmosferinde yetişti. Lübnan İç Savaşı, onu 1978'de güvenli bir liman arayışına ve klasik flüt eğitimi için Almanya'nın Münih şehrine yönlendirdi. Burada, Münih Müzik Akademisi'nde Walther Theurer'den özel dersler alarak Avrupa klasik müziği geleneğine derinlemesine daldı. Bu eğitim, Arap müziğine teorik bir perspektiften yaklaşmasına olanak tanıyarak, iki farklı müzik sistemi arasında ustaca bir köprü kurma yeteneğini geliştirdi.

Enstrümantalist olarak Abou-Khalil, klasik müzik eğitiminden edindiği teknikleri Arap müzik geleneği ile bütünleştirerek, ud icrasında yeni yöntemler keşfetti. Bu entegrasyon, onun enstrümanında daha önce bilinmeyen bir ustalık seviyesine ulaşmasını sağladı ve müziği, caz gitaristlerinin dikkatine sunulan bir virtüözlük örneği haline getirdi.

BAĞIMSIZ SANAT SUNUMU

Sanatını sunma konusunda da bağımsız bir yol izleyen Abou-Khalil, müzikal projelerinin her aşamasında aktif bir rol aldı. Albüm kapak tasarımından kayıtların ses kalitesine, sık sık edebi nitelik taşıyan albüm notlarına kadar her detayda kişisel imzasını attı. Kronos String Quartet ile Stuttgart Jazz Summit'te sahne alması ve BBC Concert Orchestra, Ensemble Modern gibi prestijli topluluklarla çalışmaları, Abou-Khalil'in sadece bir besteci ve enstrümantalist olarak değil, aynı zamanda kapsayıcı bir müzikal vizyon sahibi olarak da kabul görmesini sağladı. Film müziği bestecisi olarak da tanınan Abou-Khalil, "Yara" gibi ödüllü filmlerin yanı sıra "Nathan the Wise" gibi sessiz filmler için de müzik besteledi.

MÜZİKAL YENİLİKÇİLİK

Avrasya’nın müzikal simyacısı - Resim : 1

Abou-Khalil'in müzikal yenilikçiliği, sadece zamanının ötesinde bir besteci olmasıyla değil, aynı zamanda geleneksel müzikal anlayışları sorgulayan cesur yaklaşımıyla da kendini gösteriyor. Sanatçı, kendine özgü besteleme tekniği ile Batı ve Arap müziğinin sınırlarını aşan bir müzik dili oluşturdu.

Lübnan Sanat Avrasya Müzik