Avrupa fabrikaları alarm veriyor
Volkswagen, 28 Ekim’de Avrupa’da üç fabrikasını kapatacağını duyurdu. Financial Times, rekabet baskısı ve yüksek maliyetlerle baş edemeyen Avrupalı üreticiler içinde fabrika kapatmanın artacağına dikkat çekti
Almanya ekonomisindeki durgunluk, Alman sanayisindeki karamsarlığı artırıyor. Büyük ticari hacme sahip Alman firmalarından fabrika kapatma kararları ve iş dünyasından umutsuz değerlendirmeler art arda geliyor.
Volkswagen, 28 Ekim Pazartesi günü şirketin Almanya'daki en az üç fabrikasını kapatmayı, on binlerce kişiyi işten çıkarmayı ve maaşları yüzde 10 oranında azaltmayı planladığını açıklamıştı. Bu, Alman otomobil üreticisinin Avrupa'daki ilk fabrika kapatışı olacak.
Alman otomobil üreticisi, Çin kaynaklı yoğun rekabet baskısı ile karşı karşıya kaldıklarını ve diğer büyük pazarlardaki satışların yavaşladığını belirterek, elektrikli araçlara maliyetli geçiş gerekçesiyle radikal önlemlere ihtiyaç duyulduğu uyarısını yaptı.
FORD DA KAPATMAK ÜZERE
Financial Times (FT), yavaş talep ve pazardaki yeni katılımcıların rekabet baskının olumsuz sonuçlar doğurduğunu ve Volkswagen'in fabrika kapatmasının Avrupa'da son olmayacağını belirtti.
FT, Volkswagen'in Brüksel'deki Audi fabrikasını kapatmayı düşündüğüne dair haberlerin de yayılmaya başladığını aktardı. Habere göre Ford'un Almanya'daki Saarlouis fabrikası da kapanmak üzere.
YAPTIRIMLAR TERS TEPİYOR
FT’ye göre sorun, Avrupalı otomobil üreticilerinin özellikle elektrikli araçlarda geçen yıl pazarın neredeyse yüzde 25'ini Çin’e kaybetmesiyle daha da karmaşıklaşıyor. Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'den elektrikli otomobil ithalatına uyguladığı yaptırımlar ise yeterli olmuyor.
Ayrıca, Çinli üreticileri Avrupa'da yeni üretim tesisleri açmaya teşvik ediyor. Örneğin BYD, Türkiye'de yılda 150 bin araç üretecek bir elektrikli otomobil fabrikası açmak için 1 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı.
BYD daha önce Macaristan'da bir fabrika kurma planlarını olduğunu duyurmuştu. Başka bir Çinli üretici Chery de İspanya'da üretim tesisi açacakken, MG'nin üreticisi SAIC de yeni Avrupa yatırımlarına dair işaretler verdi.
ALMAN SANAYİCİLER KARAMSAR
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) de söz konusu haberlere paralel olarak ülke ekonomisinin büyüme tahminini “kalıcı yapısal kriz” nedeniyle yüzde 0’dan eksi 0,2’ye indirdi. Birlik, Alman ekonomisinin gelecek yıl da büyümeyeceğini öngördü.
Almanya’da tüm sektörlerden yaklaşık 25 bin şirketle yapılan ankette, şirketlerin yüzde 31’nin mevcut iş durumlarının daha da kötüye gitmesini beklediği aktarıldı.
Ankete göre, ülkede şirket yatırımları hala Kovid-19 öncesi seviyelerin çok altında. Şirketlerin üçte biri yatırımlarını azaltmak isterken sanayide bu rakam yüzde 40'a kadar çıkıyor.
‘KALICI KRİZLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
DIHK Genel Müdürü Martin Wansleben, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Almanya'da sadece ekonomik bir krizle değil, aynı zamanda kalıcı bir yapısal krizle de karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı. Wansleben, “Alman ekonomisi sıkışmış durumda. Avrupa'da ve uluslararası alanda geride kalıyor.” dedi.
Wansleben, Alman şirketlerin işlerin daha da kötüye gidebileceği endişesi taşıdıklarını aktararak, gelecek yıl için de sadece sıfır büyüme beklediklerini dile getirdi.
Martin Wansleben, “2025 yılına ilişkin rakamlarımız iyimser olmamıza izin vermiyor. Aksine, bazı yerlerde şirketlerden gelen geri bildirimler işlerin daha da kötüye gidebileceğine dair endişeleri artırıyor. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılada reel büyümenin olmadığı üst üste üçüncü yıl olacak.” diye konuştu.
Yaz başındaki zayıf beklentilerin artık “iş dünyasının gerçekliği haline geldiğini” bildiren Wansleben, şunları kaydetti:
“Ekonomide bir toparlanma umudu ya da orta ve uzun vadede enerji fiyatlarının düşmesi veya gelirlerin artması gibi bir ekonomi politikası atılımı bu beklentileri aydınlatmıyor. Almanya'nın Avrupa için ekonomik bir yük haline gelmesinden ve artık ekonomik itici güç rolünü yerine getirememesinden büyük endişe duyuyoruz. Gerçek bir yapısal kriz yaşıyoruz. Yüksek enerji ve personel maliyetleri, aşırı bürokrasi ve vergi yükünün yanı sıra jeopolitik belirsizlikler ve yurtiçi ve yurtdışından gelen talepte bir çöküş söz konusu.”
‘ALMAN OTOMOTİVİNDE 190 BİN İSTİHDAM KAYBI OLABİLİR’
Alman Otomobilciler Birliği (VDA) adına araştırma enstitüsü Prognos tarafından hazırlanan “Otomotiv endüstrisi dönüşümü: İstihdam nasıl değişiyor?” adlı bir rapor yayımlandı.
Raporda, Alman otomotiv sektöründeki istihdam yapısının “demografi ve karbonsuzlaşma” ile köklü bir dönüşümle karşı karşıya olduğu, bu dönüşümün 2035’de kadar yaklaşık 190 bin kişinin iş kaybına yol açabileceği bildirildi.
Rapora göre, 2035’e kadar sektördeki iş gücü arzı demografik nedenlerden dolayı yüzde 6,3 düşecek. Elektrikli araçlara geçiş nedeniyle işçilere olan talep genel olarak azaldı, bu azalmanın boyutu da belirsiz kaldı.
Almanya’da 2019-2023 döneminde istihdam da görülen 46 bin kişilik azalış temelde elektrikli araçlara geçişten kaynaklandı. Azalma eğilimi devam ederse 2035’e gelindiğinde otomotiv sektöründe istihdam sayısı yaklaşık 190 bin kişi düşecek.