Avrupa iltica başvurularını askıya aldı! Suriyeli mültecilerden ‘kurtulma’ planı
Avrupa ülkeleri Suriye’de Esad yönetimi düşer düşmez iltica başvurularını askıya aldı. Siyasiler art arda ‘Suriyeliler artık geri dönmeli.’ açıklaması yaptı. Yaşanan gelişmeleri Uluslararası İlişkiler Uzmanı Öznur Küçüker Sirene ve Bielefeld Uyum Meclisi Üyesi Cihad Kefeli değerlendirdi
Avrupalı liderler Suriye'de Beşar Esad'ın düşüşünü memnuniyetle karşıladı. Esad yönetimi düşer düşmez Avrupa ülkeleri Suriyeli mültecilerin iltica başvurularını dondurdu. Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, Belçika, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç, Hollanda, Çekya, Yunanistan, Suriye vatandaşlarının iltica başvurularını askıya aldı. Avusturya hükümeti ise bir adım daha ileri giderek, Suriyeli mültecileri sınır dışı ederek ülkelerine göndermeyi planladığını duyurdu.
İltica başvurularının askıya alınmasının yanı sıra öne çıkan konulardan birisi de ‘Türkiye ile işbirliği’ yaklaşımları oldu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefonla görüştü. Bu hafta Türkiye’ye gidecek olan von der Leyen’in gündeminde Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi var.
ALMANYA’DA ‘MÜLTECİLERİN DÖNÜŞÜ’ TARTIŞMASI
İltica başvurularını askıya alan Avrupa Birliği ülkeleri arasında Suriyelilerin en fazla sığınma talebinde bulunduğu Almanya da var. Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, 47 bin Suriyelinin sığınma başvurusunu dondurma kararı aldı. Ülkede yaklaşık 1 milyon Suriyeli var. Almanya’da siyasiler ise art arda ‘Misafirlik bitti evinize dönün’ açıklaması yaptı. Dönmek isteyen Suriyelilere uçak seferleri organize etmesi, 1.000 avro vermesi önerildi. Bazı siyasiler ise Suriyelilerin geri gönderilmesine karşı. ‘Uyum sağlayanları, istihdama katkıda bulananları yollamayın. İş gücü açığını kapan mültecileri de yollarsak kriz daha da artar.’ yaklaşımında olanlarda var.
Avrupa ülkeleri Suriyeli mültecilerin gönderilmesi konusunda nasıl bir yol izleyecek? Suriyeliler ülkelerine geri döner mi? Fransa’da yaşayan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Öznur Küçüker Sirene, Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtladı. Sirene, “AB genelinde ‘Suriyelilerin topluca geri gönderilmesi’ uluslararası hukuka aykırı” hatırlatması yaptı.
‘SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ AVRUPA’NIN DA ÇIKARINA OLUR’
Avrupa sizce nasıl bir Suriye görmek istiyor? İsrail’in saldırıları ve bölünmüş bir Suriye senaryosunu bağlamında düşünürsek Avrupa’nın yaklaşımı ne olur?
Avrupalı liderlerin açıklamalarını incelediğimizde, genel olarak Avrupa’nın Esad rejiminin sona ermesinden hoşnut olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa'nın bundan sonra nasıl bir Suriye görmek istediğinin cevabını ise, doğrudan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in resmi sosyal medya hesabından yaptığı son açıklamada bulabiliriz. Gelecek hafta Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceğini ifade eden Von der Leyen “Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve azınlıkların korunması gerektiğini” belirtti. Tabii ki güvenli ve merkezi bir otoriteye sahip bir Suriye, bölgesel istikrarın sağlanması ve mülteci krizinin engellenmesi açısından Avrupa'nın da çıkarına olur. Öte yandan Suriye'de İsrail’in saldırılarını ve ülkenin bölünmesini engellemek için Avrupa Birliği ülkelerinin şu noktada sahada bir etkisi olamasa da diplomatik caydırıcılığı olabilir. Örnek vermek gerekirse, Fransa, İsrail'den işgal ettiği Suriye'deki Golan Tepeleri'nden çekilmesini istedi. Bu konuda bütün AB ülkeleri aynı tutuma sahip olursa, bu, İsrail üzerindeki baskıyı artırabilir. Bu süreçte AB ülkelerinin Suriye'de kurulacak yeni hükümete insani yardımları da ülkenin yeniden inşası ve birliğinin sağlanması noktasında önemli rol oynayabilir.
‘AB’NİN ‘İNSAN HAKLARI’ MASKESİ DÜŞTÜ’
Bazı Avrupa ülkeleri Suriyeli iltica işlemlerini dondurdu. Bu hamleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye'de Esad rejimi düşer düşmez, Avrupa devletlerinin verdiği ilk tepki, ülkede barışçıl ve demokratik bir geçiş sürecini sağlamak için harekete geçmek değil, Suriyeli vatandaşlardan gelen sığınma başvurularını incelemeyi askıya almak ve mültecileri ülkelerine geri göndermek için en uygun zamanı sorgulamak oldu. Bu tepki bir kez daha her seferinde “insan hakları ve demokrasi” gerekliliğini dile getiren, ancak gerçekte uluslararası hukuktaki yükümlülüklerini ve insani yardıma muhtaç kişilere karşı sorumluluğunu yerine getirmeyen AB'nin maskesini düşürmüş oldu. Ancak şu da bir gerçek ki bunun temelinde göçmen karşıtı popülist siyasetin yükselişi, yerel ekonomik baskılar ve toplumsal tepkiler yatıyor. Bildiğiniz gibi son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde olduğu gibi birçok Avrupa ülkesinde mülteci karşıtı “aşırı sağcı” olarak nitelendirilen partiler yükselişe geçti. Avrupa ülkelerinin Suriyeliler için iltica işlemlerini dondurmasını da bu bağlamda okumak gerekiyor.
‘SURİYELİLERİN TOPLUCA GERİ GÖNDERİLMESİ ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI’
‘Suriyelilerin gönderilmesi’ konusunda birçok tartışma var. Avrupa ülkeleri bu konu da nasıl bir adım atacak?
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere “mültecileri geri göndermek için acele etmeyin” çağrısı yaptı. Bu konuda, şimdilik sadece sığınma başvurularını incelemeyi askıya alan AB ülkeleri olduğu gibi, Avusturya gibi Suriyeli göçmenleri “sınır dışı etmeye” hazırlanan ülkeler de mevcut. Her ne kadar bu konu iç siyasete malzeme edilecek olsa da, AB genelinde “Suriyelilerin topluca geri gönderilmesi” uluslararası hukuka aykırı olur. Bu süreç daha çok bireysel bazda ve gönüllü dönüşler çerçevesinde şekillendirilecektir. Gelecek hafta Türkiye'ye ziyarete gelecek olan Ursula von der Leyen Avrupa'da bulunan mültecilerin ülkelerine güvenli geri dönüşü için Türkiye ile işbirliği yapma teklifi de sunabilir. Bu sırada Suriye’de istikrar sağlanana kadar Avrupa ülkeleri sınır güvenliğini artırarak yeni mülteci akınlarını durdurmaya çalışacaklardır.
VON DER LEYEN’İN TÜRKİYE ZİYARETİ
Geri Kabul Anlaşması bu kapsamda nereye oturuyor? Avrupa’daki Suriyelilerin Türkiye’ye gönderilmesi söz konusu olur mu?
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Türkiye ziyaretinde tabii ki Türkiye’ye Avrupa’da bulunan Suriyeli mültecilerin ülkelerine güvenli geri dönüşünün sağlanması konusunda birçok farklı teklif getirecektir. Bunlardan biri de Avrupa’daki mültecilerin Türkiye üzerinden Suriye’ye dönmesi olabilir. Ancak ben şahsen bu saatten sonra Türkiye’nin böyle bir teklife sıcak bakacağını düşünmüyorum. Suriyelilerin topluca Türkiye’ye gönderilmesi siyasi açıdan olduğu kadar lojistik ve ekonomik anlamda da zor gözüküyor. Bütün bunların dışında, Türkiye’den Geri Kabul Anlaşması kapsamında Avrupa’ya yeni göç akınlarının da engellenmesi de istenecektir. Türkiye’nin ise önümüzdeki süreçte öncelikli amacı ülkede bulunan sığınmacıların güvenli geri dönüşünü ve Suriye’nin yeniden inşasını sağlamak olacaktır.
SURİYELİLER ÜLKELERİNE DÖNECEK Mİ?
Avrupa’da yaşayan Suriyelinin ülkelerine geri döneceğini düşünüyor musunuz?
Bildiğiniz gibi, bir insan bir şehirden başka bir şehre taşınırken bile zorluk çekebiliyor. Suriye’deki savaş başlayalı tam 13 sene oluyor. Avrupa’da yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönüp dönmeme kararını almaları, hangi şartlarda ve ne kadar süredir Avrupa’da yaşadıklarına da bağlı olacaktır. Eğer bulundukları ülkelerdeki mülteci karşıtı politikalar hayatlarını zorlaştırıyor, çalışmalarına, çocuklarının eğitim hayatına engel teşkil ediyorsa tabii ki Avrupa’yı terk etmek isteyeceklerdir. Aynı şekilde Avrupa’da kısa süredir bulunan ve henüz entegrasyon sürecini tamamlamamış kişiler de ülkelerine geri dönmeyi tercih edebilir. Ancak uzun süredir Avrupa’da yaşayan, çalışan, çocukları eğitim gören kişiler için bu kararı vermek çok daha zor olacaktır. Gönüllü geri dönüşlerin teşvik edilmesi için Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanması, ekonomik anlamda iş sahalarının oluşturulması ve siyasi anlamda da zulüm ve ayrımcılık gibi caydırıcı durumların engellenerek halkın bütünü kapsayıcı, birleştirici bir yönetimin başa gelmesi gerekiyor. Bu kriterlerin bir araya gelebilmesi için, Avrupa ülkeleri, Suriye'deki yeniden inşa çabalarına katılmak zorunda kalacaktır.
Almanya’da partiler göçmen düşmanlığı yarışında
CİHAD KEFELİ / BİELEFELD UYUM MECLİSİ ÜYESİ
“Almanya’da iltica başvurularının değerlendirilmesi donduruldu. Oysa iltica hakkı ile ilgili bir mahkeme kararı gerekiyor. Almanya'daki mahkemelerin bu konuda karar vermesi gerekir.
Suriye'de rejimin düştüğü haberinin hemen ardından Avrupa'da ve Almanya'da gündeme oturan ana madde şu oldu: ‘Suriyeliler artık geri dönmeli. Madem ki zulüm gördükleri hükümet düştü; bunlar hemen geri gönderilmeli.” Hatta vatandaşlık veya oturum almış olanlar için bile ‘bunları gönderelim’ diyecek kadar söylemlerini ileri götürenler oldu. İnsani noktadan uzak bir yerdeler. Bu insanlar bu ülkeye iltica etti. Buraya katkılarda da bulundular. Üniversite okuyanları, doktor olarak çalışanları var. Bulunduğumuz Bielefeld Hastanesi'nde çok sayıda Suriyeli doktor çalışıyor. Bu kişileri bir anda geri göndermek söz konusu olamaz. Yüz binlerce kişi çalışıyor ve Almanya'nın refah payına katkıda bulunuyor. Burada kalmak istediklerini gözlemliyoruz.”
‘İNSANİ BAKIŞ AÇISINDAN UZAKLAR’
“Irkçı eğilimleri bulunanlar ise ‘hemen geri gönderelim’ onların tabiriyle söyleyecek olursak ‘kurtulalım’ tavrındalar. Almanya’da sağdan sola kadar bütün partiler ‘Kim daha çok göçmen düşmanlığı yapacak?’ yarışı içinde. Partiler iltica taleplerini reddetme, göçmen hukukunu zorlaştırma, göçmenlerin hayatını zorlaştırma yarışına girmiş durumda. Nitekim sözde sosyal demokrat başbakan Olaf Scholz yaklaşık beş altı ay önce ‘büyük oranda ilticacıları geri göndermemiz gerekiyor.’ dedi.
Göçmen konusu ciddi anlamda siyasi malzeme haline getirildi. Avrupa göç meselesini gerektiğinden fazla büyütüyor. Medya baskısıyla, siyasi baskıyla kamuoyu da rahatsız hale getirildi. Maalesef insancıl ve vicdani bakış açıları kimsenin umurunda değil. Avrupa olarak silah ticareti yapacaksınız. Sizin yolladığınız silahlarla savaşacaklar ama mağdur olan insanlar buraya iltica ettiği zaman da bunları direkt geri gönderme hayallerine kapılacaksınız. Bu doğru bir bakış açısı değil. İnsani bakış açısından uzak bir tavır içindeler.”
GERİ KABUL ANLAŞMASINI AKTİF HALE GETİRME ÇABASI
“Biliyorsunuz Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 2013 yılında Geri Kabul Anlaşması yapıldı. Ancak Avrupa tarafı kendi üzerine düşenleri yerine getirmedi. Şimdi tekrar Türkiye'ye gidiyorlar. Diyorlar ki ‘Biz Suriyelileri Türkiye'ye iade edelim.’ Türkiye'yi tabiri caizse paravan olarak kullanmak istiyorlar. ‘Başımızdan problemi sağalım ve Türkiye'ye ilgilensin. Biz hepsini Türkiye'ye gönderelim. Türkiye ne hali varsa görsün.’ yaklaşımı içindeler.
Türkiye ile diplomatik ilişkilerini durduracak kadar ileri gidiyorlardı, muhatap almıyorlardı. Şimdi yine işleri düştü. Ursula von der Leyen haftaya Türkiye’ye gidip Geri Kabul Anlaşmasını tekrar aktif hale getirmek isteyecektir. Öyle tahmin ediyorum.”
‘SURİYELİLERİN BÜYÜK ÇOGUNLUĞU DÖNMEYECEK’
“Almanya’daki Suriyelilerin bir kısmının geri döneceğini tahmin ediyoruz. Çünkü çok ırkçı tavırlara maruz kalıyorlar. Alman devleti uyum siyasetini yürütemediğinden dolayı adapte olamayan bir kesim var. Ama diğer taraftan da kabul etmek lazım ki burada doğan çocuklar oldu. Bu ülkede düzenlerini kurmuş olan aileler de var. İş sahibi, meslek sahibi olan çok büyük bir çoğunluk var. Bunlardan bir an evvel gitmelerini beklemek, böyle bir beklenti içerisine girmek yanlış olur. Bir kısmının gideceğinin kanaatindeyiz ama büyük çoğunluğunun burada kalacağını tahmin ediyorum. Şu an kimse Suriye'deki durumu tam olarak kestiremiyor.”