Avrupa Konseyi Direktörü: Esad kazandı
Suriye'de dört yıl yaşayan Avrupa Konseyi Direktörü Julien Barnes, ABD'nin stratejisinin sonuca ulaşmayacağını söyledi, Avrupa'ya çağrı yaptı. Barnes, eğitim, sağlık gibi konularda yapılan yardımların artık Suriye hükümeti denetimindeki alanlara gönderilmesi gerektiğini vurguladı.
2007-2011 yılları arasında Suriye’de yaşamış olan Avrupa Konseyi Dış İlişkiler Komisyonu Orta Doğu ve Kuzey Afrika Programı Direktörü Julien Barnes, Suriye’de Esad’ın savaşı etkin olarak kazandığını, ABD’nin baskılarına boyun eğmesinin ve çekilmesinin olası olmadığını açıkladı. Barnes, Avrupa’nın desteğini Suriye hükümetinin kontrol ettiği bölgelere yapması gerektiğini belirtti.
‘ESAD HÜKÜMETİNİ DESTEKLEMELİYİZ’
Julien Barnes, Avrupa Konseyi’nin resmi internet sitesinde yayınlanmak üzere yazdığı makalede, ABD’nin 9 yıldır süren çatışma sonrasında Suriye yönetimini çökertmek için azami baskı politikasını sürdürdüğü vurguladı. ABD’nin Suriye’de “maksimum baskı” politikasına alternatif olarak “Yeni Avrupa Stratejisi”nin gündeme getirildiği makalede, ABD'nin "Esad gitsin, Suriye varsın yansın" politikası uyguladığı bunun yanlış olduğu vurgulandı.
Barnes, şunları söyledi: “Esad'ın, savaşı etkin olarak kazanmış biri olarak, ABD’nin azami baskı politikasına boyun eğmesi ve çekilmesi olası değil. ABD’nin bu stratejisi rejim değişikliği sonucunu da getirmez. Avrupa hükümetleri, Avrupa'nın çıkarlarına uyumlu daha iyi bir geleceğin kotarılması hedefine destek olacak, halen ayakta kalabilen toplumsal güçleri korumaya odaklanarak daha uzun dönem stratejilerine öncülük etmelidir. Bu, Hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerdeki toplumsal güçlerin daha fazla ve dikkatli bir şekilde desteklenmesini de içermelidir.”
YARDIM POLİTİKASI
ABD’nin halihazırdaki politikasından vazgeçmesi yönünde ikna edilmesinin imkansız olmadığını belirten Barnes, “Avrupalılar, toplumsal güçlerin daha fazla desteklenmesi alanının açılması yönünde ABD’yi ikna etmeye çaba göstermeliler” dedi. Barnes makalesinde Suriye’ye yardım konusunda özetle şu önerilerde bulundu:
-İnsani yardımın artırılması: Eğitim, sağlık, içme suyu, elektrifikasyon gibi alanları kapsayacak bu tür yardımlar, şimdiye kadar yapılanların aksine güvenli bölgelere/Suriye hükümeti tarafından kontrol edilen bölgelere yapılmalı.
-Suriye’deki Suriyelilerin doğrudan desteklenmesi: Bu çerçevede, Hükümet kontrolündeki bölgelerde yaşayan insanlara doğrudan yardım için yaratıcı kanallar oluşturulmalı. Örneğin evini yeniden yapmayı, iş kurmayı, yeni yaşam alanı oluşturmayı öngören bireylere doğrudan finansal yardım, bilgi, tecrübe ve danışmanlık hizmetlerinin dijital ortamda sağlanması gibi…
Suriye sivil toplum gruplarının, iş, meslek, sanat dünyası organizasyonları (iç ve dışarıda yaşayan Suriyelilerin desteğiyle) Avrupa hükümetlerinin yardımlarının yapılmasını kolaylaştıracak ve etkinleştirilecek kanal olarak kullanılmalı.
-Ticaretin finansmanı: Avrupa yaptırımları istisnalarının genişletilmesi ve istisna uygulamalarının etkinleştirilmesi. Avrupalıların ticaretin finansmanı için AB'ye özgü bir sistem oluşturulmalı.
-Avrupa ülkelerinin Suriye’ye daha kolay ulaşması: Avrupa'nın halen uygulamakta olduğu 'temsilcilik açılmasının Esad rejimini yasallaştırdığı' yaklaşımı terk edilmeli. Diplomatik olanlar dahil Avrupa ülke ve kurumları Suriye’de kademeli olarak temsilcilikler açmalı.
-Uygulanabilir bir 'Daha Fazla için Daha Fazla' yaklaşımı çerçevesinin deklare edilmesi: Bu yaklaşım çerçevesinde Avrupa hükümetlerinin, üst düzey müzakereler yoluyla, Suriye hükümetinin politik çözüme yönelik atacağı her adıma, ambargonun hafifletilmesi ve kaldırılması, daha fazla yeniden inşa ve kalkınma yardımı dahil mukabil adımlarla yanıt verilmeli.
