Avrupa liderleri, Pekin’den ABD’ye mesaj verdi: ‘Çin’le bağlarımızı asla koparmayacağız’
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve AB şefi von der Leyen önceki gün Çin ziyaretine başladı. Bugün Guangzhou’da Xi Jinping ile görüşecek liderler, Avrupa’nın Çin’le ilişkilerinde ABD baskısına boyun eğmeyeceğini vurguladı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, önceki gün üç günlük ziyaret kapsamında Çin’in başkenti Pekin’e geldi. Fransız lider, akşam yemeğinde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile buluştu. Dün kendisine ziyarette eşlik eden Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile birlikte Çin Başbakanı Li Qiang ile görüştü.
Göreve geldikten sonra Çin’e ilk ziyaretini yapan AB şefi ve Macron, bugün ülkenin üretim ve ihracat merkezi Guangzhou şehrine geçecekler. Burada ayrı ayrı ve birlikte Çin lideri Xi Jinping ile kapsamlı birer toplantı yapacaklar. Çin hükümeti, nadiren yabancı liderleri Pekin dışında bir yerde ağırlıyor. Gündemin en üst sırasında ise Ukrayna ve AB-Çin ticari ilişkileri yer alıyor.
Macron ve von der Leyen, Pekin’le Avrupa arasında diplomasi mekiği dokuyan liderler kafilesinin ikincisi. Geçen hafta İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Pekin’de Xi Jinping ile görüşmüştü. Gelecek haftalarda AB dış politika şefi Josep Borrell’in ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un da Çin’i ziyaret etmesi bekleniyor.
MACRON’DAN Xİ’YE: ‘SİZE GÜVENEBİLECEĞİMİ BİLİYORUM’
Önceki gün Pekin’e ulaşan Macron, ayağının tozuyla yaptığı açıklamada, Çin’in Ukrayna’da barışa giden yolun bulunmasında “büyük bir rol oynayabileceğini” söyledi. Avrupa’nın “Pekin ile ticari ve diplomatik bağlarını azaltma baskısına direnmesi gerektiğini” sözlerine ekledi.
Pekin’deki Fransız Büyükelçiliğinde konuşan Macron, “Çin ile diyalog vazgeçilmezdir.” dedi. Avrupa’nın ekonomik olarak Çin’den ayrılmaması gerektiğini vurguladı. Çin’in şubat ayında önerdiği Ukrayna barış planının “çatışmanın çözümüne yönelik bir irade gösterdiğini” belirtti. Fransız lider, daha sonra Büyük Halk Salonu’nda Xi Jinping tarafından kırmızı halı ve bandoyla karşılandı. Çin liderinin kendisi onuruna düzenlediği akşam yemeğine katılan Macron, Xi’ye “Rusya’nın aklını başına getirme ve herkesi müzakere masasına oturtma konusunda size güvenebileceğimi biliyorum.” dedi. Xi ise dünyanın derin ve tarihi değişimlerden geçtiğini, bununla birlikte Fransa-Çin ilişkilerinin “olumlu ve istikrarlı” bir şekilde sürdüğünü kaydetti.
Washington Post’a konuşan bir Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi yetkilisi, “Çin, çatışma üzerinde oyun değiştirici bir etki yaratabilecek tek ülke.” dedi. Ayrıca Fransa’nın ABD’nin sergilediği “çatışmacı tutumdan başka bir yol izleyeceğini” de belirtti.
DE GAULLE’ÜN İZİNDE ABD BASKISINA İTİRAZ
The New York Times gazetesinin aktardığına göre Macron, Macron, Avrupa ve Çin’i “rakip” yapan siyasi sistem farklılıklarının, bazılarının kaçınılmaz olarak gördüğü “ayrışmaya” ve “gerilimin tırmanmasına” yol açmaması gerektiğinde ısrar etti.
Perşembe sabahı Çin Başbakanı Li Qiang ile bir araya gelen Macron, “bu sıkıntılı zamanlarda” Çin ve Fransa arasındaki diyaloğun önemini vurguladı. “Ortak bir analizi paylaşma ve ortak bir yol inşa etme becerisi çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın en etkili gazetelerinden Le Figaro, Macron’un bu ziyaretle birlikte “De Gaulle’cü Fransa’nın ruhunu çağırdığını” yazdı. Gazetede şu ifade yer aldı: “Kiev’den Taipei’ye uzanan yeni bir Soğuk Savaş tehdidi karşısında Macron, Mao’nun Halk Çin’ini tanıyan Gaulle’cü Fransa’nın ruhunu çağırarak, Joe Biden’ın Amerika’sının Asya devine karşı ördüğü güvenlik kordonundan ayrıldı ve Avrupa’ya ‘stratejik özerklik’ çağrısında bulundu.”
ABD’li The Washington Post gazetesi, ziyaretin “AB’nin siyasi atmosfer ne olursa olsun yükselen Asya’nın süper gücü ve ekonomik devi ile ilişki kurma ve ortaklıkları sürdürme ihtiyacını kabul ettiği” anlamına geldiğini yazdı. Gazeteye konuşan bir Fransız yetkili, Macron’un Xi’ye şu mesajı verdiğini kaydetti: “Pekin Ukrayna’da barışı sağlamak için diplomatik ağırlığını koyarsa Fransa, ABD’nin Çin’den kopma baskısına direnecek.”
‘ABD’YLE ÇİN KONUSUNDA ÇIKARLARIMIZ ÖRTÜŞMÜYOR’
AB Komisyonu Başkanı Ursuna von der Leyen, Çin’e karşı Le Figaro’nun ifadesiyle “daha hırçın” bir çizgi izliyor. NATO Genel Sekreterliğine oynayan Avrupalı lider, geçen hafta Çin’in kendisini merkeze koyduğu bir dünya sistemi inşa etmeye çalıştığından şikâyet etmişti. Avrupa’nın Çin’e olan bağımlılıklarını azaltması gerektiğini vurgulamıştı.
Ancak von der Leyen bile ABD’nin baskılarına itiraz etti. “Çin’den ayrılmak ne mümkündür ne de Avrupa’nın çıkarına. İlişkilerimiz siyah ya da beyaz olamaz. Ayrışmaya değil, riski azaltmaya odaklanmamız gerekiyor.” diyen AB şefi, devamında ise şu ifadeleri kullandı:
“Biz Amerikalıların müttefikiyiz. Çin ve ABD arasında eşit mesafede olduğumuz söylenemez. Ancak Çin konusunda aynı pozisyonları da paylaşmıyoruz. Çünkü aynı çıkarlara sahip değiliz.” Geçen ay Xi’nin ABD’yi Batılı ülkeleri Çin’e karşı “topyekûn çevreleme, kuşatma ve bastırma” kampanyasına katılmaya zorlamakla suçladığı düşünüldüğünde von der Leyen’in açıklaması daha da anlam kazanıyor.
ÇİN’İN ÜRETİM MERKEZİ Xİ’NİN ATA TOPRAKLARI
Çin lideri Xi Jinping’in Avrupalı misafirlerini ağırlayacağı Guangzhou kenti iki yönden sembolik bir mesaj barındırıyor. Guangzhou’nun ülkenin ve hatta Asya’nın önde gelen üretim ve ihracat merkezlerinden olması, Çin’in Avrupa’yla ekonomik ve ticari bağlarını sürdürmeye verdiği önemi gösteriyor.
Guangzhou, ayrıca Xi’nin merhum babası Xi Zhongxun’un ÇKP Sekreterliği yaptığı bir yer. Xi’nin aile fertleri, hala şehrin bulunduğu Guangdong eyaletinde yaşıyor. Xi’nin kendisi için ayrıca bir önemi bulunan şehirde Macron ve von der Leyen için geleneksel çay seremonisi ve konukları şerefine özel bir akşam yemeği vermesi de anlamlı bulunuyor.
Macron’un buradaki toplantıyla birlikte Xi ile 6 saatten fazla görüşmüş olacağı öngörülüyor ki bu Çinli liderin yabancı konuklarına ayırdığı istisnai bir zaman olarak görülüyor. Xi’nin son yıllarda Pekin dışında ağırladığı liderler Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olmuştu.
‘ÇİN, EKONOMİK ZEYTİN DALI UZATTI’
Macron, ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirme umuduyla gittiği Çin’e beraberinde 60 kişilik bakanlar ve iş insanları heyetiyle çıkarma yaptı. Fransız Dışişleri ve Maliye Bakanları heyette yer alan hükümet yetkilileri. Aralarında dünya çapında uçak firması Airbus, lüks tüketim devi LVMH ve nükleer enerji üreticisi EDF’nin de bulunduğu şirketlerin CEO’ları, Çin ziyaretinden yeni anlaşmalarla dönmeyi bekliyor. Macron, birkaç büyük anlaşma imzalanacağını önceden ilan etti. İngiliz finans gazetesi Financial Times (FT), Çin’in “Fransa’ya ekonomik zeytin dalı uzattığını” değerlendirdi. Gazete, ziyaret sırasında havacılık, nükleer enerji, tarım ve tedarik zincirleri alanlarında işbirliği anlaşmalarının imzalanacağını yazdı. FT’ye göre, Macron, “Biden yönetiminin Çin’e yönelik sert tutumunu eleştiriyor ve söz konusu olan büyük ekonomik çıkarlar göz önüne alındığında herhangi bir ayrışmanın ya da ‘bağlantının kesilmesinin’ Avrupa için iyi olmayacağına inanıyor.”Fransa, Avrupa ülkeleri içinde Almanya ve Hollanda’nın ardından Çin’in en büyük üçüncü ortağı konumunda bulunuyor.