Avrupa’da enerji güvenliği alarmı, kömür ve nükleer yaygınlaşıyor
Kovid-19 sonrası artan talebe yanıt veremeyen Avrupa kendi adına ezberleri bozmaya başladı. Gelişmekte olan ülkelere ‘kömürü kullanmayın’ ve ‘nükleer santral yapmayın’ diye baskı yapan Avrupa bu kaynaklara ağırlık veriyor
ABD'nin baskısıyla Rusya'ya yaptırımlara katılan Avrupa'da, enerji güvenliği krizi büyüyor. Arzın keskin düşüşü ve enerji fiyatlarının artması Avrupalıların en büyük sorunu haline geldi. Salgın döneminde fabrikalar ve başta hizmet sektöründe yaşanan duraklama arz ve talebi düşürmüştü. Kovid-19 kısıtlamalarının kalkmasıyla birlikte aniden birçok sektörde (turizm, ticaret, sağlık, giyim, eğlence…) artan talep arz eksikliğinden dolayı karşılanamadı. Bir de Rusya’ya uygulanan yaptırımlar eklenince enerji arzında da büyük bir düşüş görüldü ve fiyatlar arttı. Tüm bunlar üst üste gelince Avrupa’da enerji güvenliği tartışılmaya başlandı.
ÖNCE KÖMÜRE DÖNÜŞ
Hem Rusya’nın gaz akışını tamamen kesmesi korkusu hem de AB’nin Rus kömürüne ambargosunu ağustos ayında hayata geçirecek olması hükümetleri alternatif arayışına itti. Karbon emisyonunu düşürmesi için gelişmekte olan ülkelere baskı yapan Avrupa, enerji arzı sıkıntısından dolayı kömüre dönüş yapıyor. G20 ülkeleri yaklaşık 658 milyar dolarlık enerji yatırımlarının ortalama 300 milyar dolarını fosil yakıtlara yaptı. Bunun içerisinde kömür ise 57 milyar doları kapsıyor.
Almanya: Almanya hükümeti, ülkede gelecek kış kullanılacak doğal gazı depolayabilmek için formüller arıyor. Ülkedeki tüm kömür santrallerini 2030'a kadar kapatmayı planlayan Almanya’nın Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, kışın sorun yaşamamak için gaz tüketiminin azaltılması gerektiğini söyledi. Alman Bakan, doğal gaz tasarrufu için elektrik üretiminde kömür santralarını daha fazla kullanılması gerekeceğini açıkladı.
Polonya: Polonya da kömüre dönüş yaptı. Hükümetin konutlara düşük fiyat garantili kömür sunma teklifi, parlamentonun alt kanadı tarafından onaylandı. Konutların kullandığı kömürün ton başına 996,60 zloti (210 avro) olması teklifine 298 milletvekili kabul oyu verirken 15 milletvekili de ret oyu kullandı. 136 milletvekili ise çekimser kaldı. Polonya İklim ve Çevre Bakanı Anna Moskwa'ya göre sistem, ısınma için kömür kullanan haneleri, konut kooperatiflerini ve dernekleri kapsayacak. Teklif kapsamında her hanenin garantili fiyattan 3 tona kadar kömür satın almasına izin verilecek.
Avusturya: Avusturya’da Rus gazının tamamen kesilmesi olasılığı nedeniyle ülkedeki elektrik üretimi ağırlığını mecburen doğal gazdan kömüre çevirecek. Avusturya Çevre ve Enerji Bakanı Leonore Gewessler, doğal gaz tüketiminin mümkün olduğunca azaltılması gerektiğini söyledi. Diğer AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında Avusturya’nın daha zor bir durumda olduğunu belirten Gewessler, Rus gazından kurtulmanın 2027’de mümkün olabileceğini iddia etti. Styria'daki Mellach Elektrik Santralinin, acil bir durumda doğal gaz yerine kömürden elektrik ve ısı üretilebilmesi için çalışma başlatıldı. Gewessler, "Bir iklim politikacısı olarak bu beni mutlu eden bir şey değil” dedi. Santralin teknolojik dönüşümünün birkaç ay süreceği belirtildi.
Hollanda: Hollanda'da karbon salınımını sınırlamak için kömürle çalışan santrallerinde üretimi yüzde 35 kapasiteyle sınırlamıştı. Hükümet, çevre örgütlerinin itirazlarına rağmen enerji krizi ile mücadelede elektrik üretimini arttırmak için kömürle çalışan santrallerde yüzde 35 kapasiteyle üretim sınırını kaldırdı. Hollanda'nın kömür yakıtlı enerji üretimi üzerindeki sınırı kaldırmasının, yılda 2 milyar metreküp gaz tasarrufu sağlaması bekleniyor.
HANİ NÜKLEER ÇEVREYE ZARARLIYDI?
Özellikle G7 ülkeleri, nükleer enerjinin kullanımında gelişmekte olan ülkelere karşı baskı kurmaktaydı. Batı’nın İran, Türkiye ve Pakistan gibi ülkelerin nükleer enerji girişimlerine karşı yaptırımlara kadar giden engellemeleri hala devam ediyor. Fakat Batı, enerji güvenliğinin riske girmesiyle birlikte daha önce verdiği nükleer enerji santrallerini kapatma sözünü bozmak zorunda kaldı. Avrupa Parlamentosu, doğalgaz ve nükleer enerji santrallerine yapılan yatırımları iklim dostu olarak nitelendiren Avrupa Komisyonu'nun yasa tasarısını önlemek için sunulan bir önergeyi reddetti.
Parlamentodaki 705 milletvekilinden 328'i önergenin reddedilmesi yönünde oy kullandı. 33 vekil ise çekimser kaldı. Böylece doğalgaz ve nükleer enerji santrallerine yapılan yatırımların yeşil, sürdürülebilir ve çevre dostu olduğunu savunan yasa tasarısının kabulünün de önü açılmış oldu.
FRANSA’DA KAMULAŞTIRMA HAMLESİ
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne önceki gün, Fransa'nın nükleer devi Elictricite de France SA'yı kamulaştırmayı planladığını söyledi. Elektrik şirketi, Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı operasyon nedeniyle Avrupa çapında bir enerji kriziyle mücadele ederken, Fransız hükümeti EDF'deki payını yüzde 84'ten yüzde 100'e çıkarmak için harekete geçecek. Borne kamulaştırma fikrini, “Elektrik üretimimiz ve performansımız üzerinde tam kontrole sahip olmalıyız. Savaşın sonuçları ve gelecek devasa zorluklar karşısında egemenliğimizi sağlamalıyız... Bu nedenle, devletin EDF'nin sermayesinin %100'üne sahip olma niyetini size iletiyorum.” ifadeleriyle belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, mart ayındaki yeniden seçim kampanyası sırasında EDF'yi kamulaştırmayı teklif edip, bunun Fransa'nın enerji bağımsızlığını desteklemeye yardımcı olacağını ve daha fazla elektrik santrali inşa ederek net sıfır emisyona ulaşma çabalarını kolaylaştıracağını söylemişti.