Avrupa’da kaybolan çocuklar: ‘Yöneticiler bu çocuklara sahip çıkmalı’
Avrupa’da göçmen çocuklar kaybolmaya devam ediyor. 3 yılda 18 binden fazla kimsesiz göçmen çocuk kayboldu ve bu rakam artmaya devam ediyor. Alman Çocuklara Yardım Derneği Basın Sözcüsü Uwe Kamp, çocukların kaybolması ile ilgili alınacak önlemleri açıkladı
Avrupa’ya her yıl binlerce çocuk göç ediyor. İstatistiklere göre 2019 yılında yaklaşık 14 bin refakatsiz çocuk, Avrupa Birliği ülkelerine iltica etti. Sadece geçen yıl 4 bin 449 çocuk Hollanda’ya başvuru yaptı. Ancak çok sayıda çocuk kayıp. Hollanda’da yayımlanan AD gazetesi, göçmen çocukların Avrupa’da kaybolmasını araştıran sınır ötesi bir gazetecilik projesi olan Lost in Europe ve Argos gazeteci topluluğu ile birlikte son rakamları paylaştı. Buna göre geçen yılın ocak ayından bu yana 360 refakatsiz çocuk, sığınma merkezlerinden kayboldu.
AKIBETLERİNDE ÇOK FAZLA BELİRSİZLİK VAR
Ülkeye gelen sığınmacıların başvuru merkezleri, ilk kabul yeri olan Ter Apel sığınma merkezleri. Başvuruların ardından çocuklar, diğer sığınma merkezlerine yerleşiyor. Ancak en çok kayıp çocuk vakası da yine Ter Apel’de yaşanıyor.
Kaybolan çocukların akıbetleri hakkında ise çok fazla belirsizlik var. Bu çocukların bazıları Avrupa’nın diğer yerlerindeki akrabalarının yanına gidiyor. Ancak birçoğu da suç örgütleri ya da fuhuş mafyasının eline düşüyor. Lost in Europe, sığınma merkezi civarında yaşayan köylülerin geçmişte, “siyah tenli kız ve erkek çocukların düzenli olarak hem Alman hem de Hollandalı yaşlı erkekler tarafından sığınma merkezinin hemen dışından alındığını” paylaştı. Hollanda Çocuk Ombudsmanı Margrite Kalverboer ise Ter Apel merkezindeki çocukların çok fazla ihmal edildiğini kabul ediyor.
18 BİN ÇOCUK KAYBOLDU
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre de 2018-2021 yılları arasında en az 18 bin refakatsiz sığınmacı çocuk kayboldu. Sadece geçen yılın temmuz ayında bu rakam 2 bin olarak gösterilirken, halihazırda Almanya’da 13 yaş altı 320 çocuk kayıp. 14-17 yaş grubunda ise bu rakam çok daha yüksek. Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Alman Çocuklara Yardım Derneği Basın Sözcüsü Uwe Kamp, 1 Nisan 2023 itibariyle 1432 gencin kayıp olarak bildirildiğini paylaştı. Kamp, “Çocukların ve gençlerin korunmasına yönelik eğitim önlemleri hız kesmeden devam etmelidir” çağrısında bulundu.
NASIL KAYBOLDUKLARI BİLİNMİYOR
Çocukların nasıl kaybolduğuna yönelik ise Kamp, şu tahminleri yürütüyor: “Özellikle 2015 yılından itibaren refakatsiz mülteci çocukların kaydının birden fazla yapıldığını düşünüyoruz. Çünkü bu çocuklar çoğunlukla kimlik belgeleri olmadan seyahat ediyorlar ya da isimlerin yazılmasında sorunlar yaşıyorlar. Mülteci çocukların akrabalarına seyahat etmeleri veya mülteci çocukların yeniden dağıtılmasında veri toplamada hatalar olması da olasılıklar arasında. Ancak, bildiğimiz kadarıyla, kaç mülteci çocuğun etkilendiğini tahmin etmeyi mümkün kılacak güvenilir rakamlar, hatta yaklaşık değerler bile yok. Ayrıca, Almanya'ya girdikten sonra kayıt altına alınmayan mülteci çocukların da olduğunu varsaymalıyız. Bu açıdan da belli bir karanlık rakam var ama burada da güvenilir istatistikler yok.”
DEVLET KADEMELERİ İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLMALI
Uwe Kamp, ayrıca kaybolan çocukların karşılaşabilecekleri tehditler kapsamında Avrupa Polis Teşkilatı Europol 2016’daki uyarılarına dikkat çekti. Mülteci çocukların suç örgütleri tarafından alıkonulabildikleri yönünde uyaran Europol, insan kaçakçılığı yapan çok sayıda çetenin göçmenleri fuhuşa zorlamış olabileceğine de işaret ediyor. Almanya’daki danışma merkezlerinde uyarıların doğruluğuna rastladıklarını söyleyen Kamp, bazı çocukların da uyuşturucu kaçakçılığında kullanıldığına yönelik raporlar bulunduğunu ve söz konusu çetelerin çocukları sığınma merkezlerinden uzaklaştırmak için psikolojik veya fiziki baskı uyguladıklarını aktardı. “Riskler ciddiye alınmalıdır” diye uyaran Kamp,“Bu bağlamda bazı ülkelerde refakatsiz çocukların kaybolması durumunda koruma ihtiyacı değerlendirilmektedir. Bu durum Almanya’da da standart olmalıdır” dedi. Kamp, ayrıca çocukların korunması açısından eyaletler ve yerel yönetimlerin sorumlu olduğunu hatırlattı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bu kapsamda önemine işaret eden Kamp, “Bununla birlikte, daha fazla konaklama ve bakım sadece federal, eyalet ve yerel yönetimlerin sorumluluk topluluğunda başarılı olabilir” açıklaması yaptı.
ÖNLEYİCİ UYGULAMALAR ELE ALINMALI
Federal Kriminal Dairesi’nin kayıp çocukların durumunda genel olarak bedensel ya da yaşamsal tehditlerle karşı karşıya olduğuna yönelik uyarısını da hatırlatan Kamp, “Kayıp mülteci çocukların aranmasında bir yandan polis ve federal kurumlar ile diğer yandan Alman Kızılhaçı ve yerel gençlik yardım kuruluşları gibi arama hizmetleri arasında daha iyi bir işbirliğine ihtiyaç var” dedi. Uluslararası düzlemde de işbirliğinin önemine işaret eden Kamp, “Buna karşın kayıp çocukların durumuna yönelik bilgimiz şu an için çok az” açıklaması yaptı. “Çocukların neden kaybolduğunun ve hangi yaşam durumlarında bulunduklarının araştırılmasını teşvik etmek gerekir” diye konuşan Kamp, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ortadan kaybolma nedenleri daha net olduğunda, en önemli noktada önleyici tedbirlere yatırım yapılabilir. Uluslararası araştırmalar, durumun çocuklar için ne kadar belirsiz olduğunu, ne kadar kötü korunduklarını, kaybolma riskinin o kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, iyi donanımlı çocuk ve gençlik destek sistemleri, zamanında güvenli ikamet perspektifleri ve aile birleşimi olanakları özellikle önemlidir.” Özellikle kamu hizmetlerinin bu kapsamda önemine dikkat çeken Kamp, “Çocuğun refahı, çocuğun gelişimi mümkün olan en iyi şekilde teşvik edilmeli. Örneğin çocuk dostu yerler ve teklifler, okul eğitimine erişim, düzenli sağlık hizmetleri ve kamu çocuk ve gençlik yardım hizmetleri, sadece risk altında veya tehlike şüphesi olduğunda değil, önleyici olarak güvence altına alınması gerektiğinde de değerlendirilebilir” diyor.
1700 çocuktan hâlâ iz yok
25 Mayıs Kayıp Çocuklar Günü dolayısıyla Alman Federal Kriminal Dairesi, kayıp çocuklara yönelik son verileri paylaştı. 2022 yılında 15 bin 800 çocuğun kayıp olarak bildirildiğini aktaran Daire, birkaç gün içerisinde bu çocukların çoğuna ulaşıldığını paylaştı. Ancak Daire, 1700 çocuğa hâlâ ulaşılamadığını belirtiyor. 1957 yılından bu yana kayıtların tutulmaya başladığını hatırlatan Daire, 66 yılda 1700 çocuğa hâlâ ulaşılamadığını vurguladı. Bulunamayan çocukların yarısından fazlasının refakatsiz mülteci çocuklar olduğunu vurgulayan Kriminal Dairesinin listelerinde ayrıca iki Türk çocuk da bulunuyor. Biri 1993 yılında 10 yaşındayken kaybolan Emin Önen olurken diğeri, 1999’dan beri haber alınamayan Hilal Ercan.