23 Ekim 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa'da kuraklık kabusu: 500 yılın en kötüsü olabilir

Avrupa son yılların en tehlikeli sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya. Bilim insanları, Avrupa'da yaşanan kuraklığın 500 yıldan fazla süredir görülen en şiddetli kuraklık olabileceğini belirtti

Avrupa'da kuraklık kabusu: 500 yılın en kötüsü olabilir
A+ A-

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, kısa, orta ve uzun vadeli iklim değişikliği mücadelesi hakkında bilgi verdi.

Kuraklık ve sıcak hava şartları nedeniyle Avrupa zor günler geçiriyor. Avrupa genelinde yaşanan sıcak hava dalgaları ve kuraklık birçok yerde etkisini göstermeye devam ediyor.

Avrupa'nın batı, orta ve güneyinde 2 aydır kayda değer bir yağışın görülmemesinden dolayı meteorologlar, 500 yıldan fazla süredir görülen kuraklığın, en ciddi boyuta ulaşmış olabileceğine dikkat çekiyor.

Avrupa'da kuraklık kabusu: 500 yılın en kötüsü olabilir - Resim : 1
Prof. Dr. Murat Türkeş

‘BUNDAN SONRA BİZİM GERÇEĞİMİZ BU’

Avrupa Birliği'nin (AB) Avrupa Kuraklık Gözlemevinin verilerine göre, bu yaz yüksek hava sıcaklığının etkilediği Avrupa kıtasında su seviyeleri düştü ve bazı bölgelerde su kıtlığı görülmeye başladığını açıkladı.

İklim değişikliğinin son 10 yıl içinde dünyanın çeşitli bölgelerinde büyük artış yaşandığını söyleyen Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, yaşananları Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi.

Prof. Dr. Murat Türkeş, ‘’İklim modellerinde, Avrupa bölgesinde küresel ısınmanın, sıcak hava dalgalarının ve rekor hava sıcaklıklarının etkili olacağı öngörülüyordu fakat kuraklık öngörülmüyordu. Yapılan açıklamalar sonucunda iklim model öngörüleri, tıpkı Akdeniz havzasında olduğu gibi Avrupa’da da kuraklıkla karşı karşıya kalabileceğini gösterdi’’ dedi.

Bundan sonraki süreçte dünyanın her yerinde bir yandan kuraklığın yaşanacağını, diğer yandan da şiddetli yağışlar ve fırtınalar yaşanacağına vurgu yapan Prof. Dr. Murat Türkeş, ‘’Bundan sonra bizim gerçeğimiz bu’’ ifadelerini kullandı.

FRANSA’DA OLAĞANÜSTÜ KURAKLIK

Son 70 yılın en kurak dönemini yaşayan Fransa, gelecekte yazların kurak ve sıcak geçme ihtimali ile susuzluğu "kaçınılmaz" olarak değerlendiriyor.

Fransa'nın 2022 yazına, son 70 yılın "tarihi kuraklığının" damga vurduğunu kaydeden Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) Araştırma Direktörü ve İklim Bilimci Robert Vautard, ülkede mayıs ayından bu yana hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini, hazirandan beri de bir dizi sıcak hava dalgasının yaşandığını söyledi.

Fransız basınındaki haberlere göre, Villeperdue Valiliğinin su kıtlığı nedeniyle yaz başından itibaren uygulamaya koyduğu futbol sahalarının sulanmasına yönelik yasak, futbol sahalarının kurumasına neden oldu.

İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) raporlarının uzun zamandır kuraklıkların arttığının sinyalini verdiğini aktaran Vautard, bugünkü durumun gelecekte tekrarlanmasının muhtemel olduğuna işaret etti.

NEHİRDE TEKNELER KARAYA OTURDU

Kışı nasıl geçireceklerini kara kara düşünen Avrupalılara bir darbede turizmden geldi. The Guardian'ın haberine göre, Fransa-İsviçre sınırında turistik gezi teknelerine açık olan Doubs Nehri'nin kısmen kuruduğu ve turistik teknelerin karaya oturduğu belirtildi.

Nehir boyunca teknelerle yapılan seyahatler, su seviyesinin azalması nedeniyle neredeyse yapılamıyor. Bu durumdan hem yerel halk hem de turistler olumsuz etkileniyor.

İNGİLTERE’DE KURAKLIK İLAN EDİLDİ

İngiltere, son 50 yılın en kötü kuraklığıyla mücadele ediyor. Ülkede etkili olan aşırı sıcaklar nedeniyle Londra'da parklardaki çimler kurudu.

Ülkenin Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığından yapılan açıklamada, son 50 yılın en kurak yazının yaşanıyor olması nedeniyle İngiltere’nin yarısından fazlasının kuraklık statüsüne alınmasına karar verildiğini bildirmişti.

Açıklamada, İngiltere’nin 14 bölgesinden 8'inde kuraklık yaşandığı belirtilirken, bu bölgelerin Devon ve Cornwall, Solent ve Güney Downs, Kent ve Güney Londra, Herts and Kuzey Londra, Doğu Anglia, Thames, Lincolnshire and Northamptonshire, Batı Midlands olduğu ifade edilmişti.

İngiltere’de Aşağı Avon, Bristol Avon isimleriyle de bilinen, ülkenin önemli su kaynaklarından yaklaşık 120 kilometrelik Avon Nehri ve Thames Nehri pek çok noktalarında suyun neredeyse tamamen kurumaya yüz tuttuğu görüldü.

Nehrin yatağı üzerindeki çamur izlerine dikkatle bakıldığında, nehrin eski debisinin çok büyük bir kısmını kaybettiği, yer yer nehir yatağının ortaya çıktığı gözlemlendi.

Avrupa'da kuraklık kabusu: 500 yılın en kötüsü olabilir - Resim : 2
Thames Nehri

SULAMA YASAĞI

İngiltere'nin en büyük su ve atık su hizmetleri şirketi Thames Water, 4 Ağustos'ta müşterilerini yağış eksikliği nedeniyle gelecek haftalarda Londra'da "hortum yasağını" (Belirli bir su şirketi tarafından su kıtlığı sırasında uygulanan hortum kullanımına ilişkin resmi kısıtlama) uygulamak zorunda kalabilecekleri konusunda uyarmıştı.

İngiltere'de içme suyu sağlayan bir diğer tedarikçi South East Water da Kent ve Sussex'teki müşterileri için 12 Ağustos'tan itibaren yürürlüğe girecek "hortum" ve "sulama" yasağını açıklayan ikinci tedarikçi oldu.

ALMANYA’DAKİ KURAKLIK TİCARETİ TEHDİT EDİYOR

Avrupa'da yaşanan kuraklık nedeniyle Ren Nehri'ndeki su seviyesinin düşmesi, enerji kriziyle mücadele eden Almanya'nın tedarik sorunlarını daha da artırıyor ve ülke ekonomisini tehdit ediyor.
Alman Endüstrisi Federasyonu Başkan Yardımcısı Loesch, ülkedeki sıcak ve kurak havanın etkisiyle yük taşıyan gemilerin kullandığı nehirlerdeki su seviyelerinin düşmesi nedeniyle ağır nakliye taşımacılığının durmasının an meselesi olduğunu söyledi.

Bu nehirler çeşitli kanallar aracılıyla ülke içinde birbirlerine bağlanarak bir nakliye ağı ortaya koyuyor. Bu ağ özellikle Almanya'nın sanayisi ve ticaretine önemli katkı sağlıyor. Toplam 1.230 kilometre uzunluğundaki Ren Nehri, İsviçre'den başlıyor. Fransa sınırından geçtikten sonra Almanya’yı geçerek, Hollanda'dan Kuzey Denizi'ne dökülüyor.

Yaklaşık 900 kilometresi gemi ulaşımına elverişli olan Ren Nehri, Almanya'nın gelişmiş sanayi bölgelerinin tedarik zincirine bağlantısını sağlıyor.

Su yollarındaki düşük seviyelerin sonuçlarının teslimat darboğazları, üretim kesintileri ve kısa süreli çalışma gibi etkileri olacağına dikkati çeken Loesch, "Şirketler en kötüsüne hazırlanıyorlar" ifadesini kullandı.

GEMİLER ANCAK 4'TE 1'İ KADAR YÜK TAŞIYOR

Alman sanayisine ham madde ve ürün sevkiyatında kritik role sahip olan nehir rotasında gemiler artık tam yüklü olarak gidemiyor.

Gemiler, normal taşıma kapasitelerinin ancak 4'te 1'i kadar yükle yola devam edebiliyor. Bu da sevkiyatların devamı için normalden daha fazla gemi kullanılması veya bu yüklerin tren veya kamyonlara aktarılmasını zorunlu kılıyor.

REN NEHRİ'NDE FERİBOT SEFERLERİ DURDU

Avrupa'da yaşanan kuraklık nedeniyle Ren Nehri'ndeki su seviyesinin düşmesi, feribot seferlerini durdurdu. Nehir üzerinde feribot seferleri düzenleyen Landskrone şirketi, internet sitesinden yaptığı yazılı açıklamada, "su seviyesinin düşük olması nedeniyle seferlerini durdurduğunu" açıkladı.

Açıklamada, kuraklık ve sıcaklığın sadece Alman ekonomisinin can damarlarından olan Ren Nehri'nin su seviyesini düşürmediğini, Elbe Nehri gibi diğer önemli su yollarında da benzer sorunların yaşandığı kaydedildi.

HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

İklim değişikliğinin önlenmesi için mütevazı yaşamanın şart olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Türkeş, ‘’ İklim değişikliğinin varlığını kabul ederek düşen her damlayı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Herkes elini taşın altına koymalı. Karbon, madde, enerji ve su ayak izimizi, hızla azaltmak zorundayız’’ dedi.

Prof. Dr. Murat Türkeş, Dünyanın her bir yerinde iklim değişikliğinin etkileri devam ederken; yaşamı, sektörleri, sosyal ve doğal sistemleri ona göre düzenlemesi gerektiğini söyledi.

Aynı zamanda iklim değişikliği üzerindeki çalışmaların devam etmesi gerektiğine değinen Dr. Türkeş, ‘’Tarım teşviklerinin yerinde, zamanında ve doğru yapmamız gerekiyor. Bunun yanında ülkenin pek çok yerinde devam eden vahşi sulamayı da kesinlikle önlemeliyiz’’ dedi.

Kamudan başlayarak doğal kaynakları koruyan sürdürülebilir yaşam ve üretim tarzını hep birlikte benimsememiz gerektiğine vurgu yapan Dr. Murat Türkeş, ‘’başka bir yaşam yok tek dünya var’’ dedi.

Kuraklık Almanya sulama yasağı Ren Nehri