Avrupa’daki hükümetler yönünü şaşırdı

Ancak Avrupa ülkelerinde hükümetler, halktan kopuk bir tutum içindeler. Alman yönetimi de iki hafta önce İsrail’e yaptıkları ‘yerleşim planını geri çek’ çağrılarını büsbütün unutmuş görünüyor.

İsrail Filistinlilere saldırılarını sürdürürken, Avrupa Birliği (AB) üyeleri resmi binalarına İsrail bayrağı astılar. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, başbakanlık binasına İsrail bayrağı asmalarını Tiwitter hesabından paylaşıp, “Filistin’in terörist saldırılarına” karşı dayanışma çağrısı yaptı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, son gelişmelerden doğrudan doğruya Filistin’i sorumlu tuttu. Maas’ın ardından Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, hükümetin İsrail’e desteğini açıkladı.

YERLEŞİM PLANINI GERİ ÇEKME ÇAĞRISI

Oysa iki hafta önce İsrail’in işgalci yerleşim planı gündeme geldiğinde Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere Dışişleri Bakanlıkları ile Avrupa Birliği’nden eleştiri açıklamaları gelmişti. Bakanlıkların 6 Mayıs günkü ortak açıklamasında, İsrail’e yerleşim planını geri çekme çağrısında bulunulmuş, planın uluslararası hukuku ihlal ettiği vurgulanmıştı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ekim ayında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: “Yerleşimler uluslararası hukukta gayrimeşrudur. Sürekli belirtildiği üzere AB, taraflarca mutabık kalınanın dışında, Kudüs dahil olmak üzere 1967 öncesi sınırlarda herhangi bir değişikliği kabul etmeyecektir.”

Bu hafta AB’den gelen açıklamalar, öncekilerin tam tersi.

İSRAİL’E DESTEK YARIŞI

AB ülkeleri İsrail’i ‘kurban’ olarak göstererek, sahada provokatörlere zemin hazırlıyorlar. Hafta içi yapılan bazı eylemlerde İsrail bayrakları yakıldı, Almanya’nın dört kentinde ise sinagoglara yönelik saldırılar düzenlendi. Nazi geçmişinden dolayı Yahudi düşmanlığıyla (antisemitizm) suçlanan Almanya’da hükümet yetkilileri, İsrail’e destek yarışına girdiler.

Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile Hükümet Sözcüsü Seibert’in ardından Hristiyan Demokrat Birliği Başkanı ve Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet, bir sosyal medya açıklamasıyla “Almanya’nın her şart altında İsrail’in yanında olduğunu” bildirdi.

12 mayısın Almanya ile İsrail’in arasında diplomatik ilişkilerin başlamasının yıldönümü olması, İsrail’e desteğe gerekçe yapıldı. Resmi kuruluşlarla parti binalarına İsrail bayrakları asıldı. Hagen Belediyesi astığı bayrağı, polisin uyarısı üzerine geri indirdi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin Berlin’deki Genel Merkezi’nin önündeki gönderde asılı olan İsrail Bayrağı ise kimliği belirsiz kişilerce çalındı.

TÜRK TOPLUMUNDAN UYARI

AB yönetimlerinin İsrail’e destek olması, Türk toplumunun temsilcileri tarafından eleştirildi.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Hessen Eyalet Temsilciliği bir açıklama yaparak, toplumun hislerinin suiistimal edildiğini vurguladı, Yahudi toplumunun hedef gösterilmemesi konusunda da uyarıda bulundu.

Köln merkezli Müslüman Koordinasyon Kurulu (Koordinationsrat der Muslime), İsrail’in saldırganlığını eleştirdi, son olayların toplumda yarattığı hassasiyete dikkat çekti. Kudüs’ün tarih içinde farklı dinlerin ortak yaşam merkezi olduğunun vurgulandığı Koordinasyon açıklamasında, adil çözüm için diyalog çağrısı yapıldı.

Vatan Partisi, Frankfurt’ta basın açıklaması düzenledi. Aydınlık’a konuşan Vatan Partisi Yurtdışı Temsilcisi Ali Mercan, Avrupalı siyasilerin tutumlarının ABD Başkanı Joe Biden’in çizgisinden farklı olmadığını söyledi. PKK yandaşlarının, Alman solu desteğiyle gerginlik peşinde olduğunu vurgulayan Mercan, Filistin direnişinin Avrasya’nın ön cephesi olduğuna işaret etti. Mercan, destek eylemlerinde Türk bayraklarıyla yer almanın PKK’nın ikiyüzlülüğünü boşa çıkaracağını ancak dikkatli olunması gerektiğini söyledi.