Avrupa’daki Kürt aydınlardan PKK’ya karşı bildiri
Avrupa’da yaşayan Kürt Kökenli aydın ve sanatçıların terör örgütü PKK’ya karşı yayımladığı bildiri tartışma yarattı. ‘Yeter artık’ diyen aydınlar, bildiride PKK’nın işlediği suçları hatırlattı.
Avrupa’da yaşayan 36 Kürt kökenli aydın ve sanatçı terör örgütü PKK’ya tepki gösteren bir bildiri yayımladı. Bildiride PKK’nın Kürt halkını hedef aldığı, çocuk kaçırmak, işkence yapmak, cinayet işlemek gibi suçlar işlediğini ve insanları canlı kalkan olarak kullandığı belirtildi. Bildiride ayrıca ABD ve Avrupa’da PKK’nın terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen serbestçe hareket edebildiği ifade edildi.
Aralarında şair, yazar, eleştirmen, yönetmen ve fotoğrafçının olduğu pek çok isim PKK’ya karşı ‘yeter artık çağrısı yaptı.
PKK’NIN SUÇLARI HATIRLATILDI
Bildiride, “Yukarıda belirtilenler ışığında, biz aşağıda imzası bulunan aydınlar, yazarlar, fikir insanları ve Kürt kamuoyunda çalışanlar olarak, PKK'nın Kürt toplumunu birey ve aile düzeyinde hedef alan hain, otoriter davranış, zihniyet ve uygulamaları karşısında sesimizi yükseltmeyi ve 'yeter artık' diye haykırmayı bir görev biliyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
PKK’nın işlediği suçların hatırlatıldığı bildiride “Bu grubun, çocukları (gençleri ve reşit olmayanları) kaçırmak, onları bu silahlı gruba bağlı askeri oluşumlara katmak, Kürt şehir ve kasabalarını hapishane ve mezarlara dönüştürmek, yeraltı tünelleri kazmak ve sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak gibi savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemesini kınıyoruz.” denildi.
ABD VE AVRUPA’DA SERBESTÇE SUÇ İŞLİYORLAR
Aydınların bildirisinde PKK terör örgütünün ABD ve AB’de terörist olarak sınıflandırıldığı buna karşın PKK’nın faaliyetlerini serbestçe sürdürülmesine tepki gösterildi:
“ABD ve AB'de terörist grup olarak sınıflandırılan bu partizan grup, bu ülkelerde hala serbesttir ve kendisine karşı çıkan, katılmayan ve eleştirenleri, ister vatana ihanet, karalama ve itibar zedeleme yoluyla siyasi tasfiye yoluyla, ister fiziksel saldırı, suikast girişimi yoluyla hedef almaktadır. Partinin tarihi, geçen yüzyılın seksenli ve doksanlı yıllarında muhalifleri hedef alan iğrenç suçlarla doludur.”
HALKIN ÜZÜNTÜSÜNE KAYITSIZ KALAMAYIZ
Avrupa’daki aydınların bu çıkışını değerlendiren Türkiye Sanatçılar Birliği Genel Başkanı ve Tiyatro Sanatçısı T. Murat Demirbaş, Türk aydınının PKK konusundaki sessizliğini eleştirdi. Diyarbakır Anneleri’ne yaptığı ziyarette annelerin kendisine “Diğer sanatçılar neden gelmiyor” diye sorduğunu açıklayan Demirbaş, kendisinin hiçbir şey diyemediğini belirtti.
Demirbaş, “Bugün Avrupa'daki Kürt aydını, sanatçısı ve pek çok kanaat önderi PKK’nın insanlık dışı baskı ve sindirme politikalarına "Yeter artık" diyor. İnsan düşünüyor, peki Türkiye'deki aydınların sanatçıların bu çocuk kaçırmalardan, örgüt içi infazlardan, sokakları açık hendeklere çevirerek canlı insanları kalkan olarak kullanmasından hiç mi rahatsız değil. Neden bugüne kadar bu kesimlerden ciddi bir karşı çıkış göremedik. Ben Diyarbakır annelerini ziyaret ettiğimde ailelerden inanılmaz hikayeler dinledim. Benim bir sanatçı olduğumu duyduklarında bana çok samimi ve sıcak bir ilgi gösterdiler. Ve hemen arkasından sordular -neden diğer sanatçılar da gelmiyor, onlar bizim acılarımıza neden ilgisizler. Sustum. Hiçbir şey söyleyemedim. Ülkemin sanatçıları adına utandım. Aydın olmanın ve halkın sanatçısı olmanın başka ne koşulu olabilir ki... Evet gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir... Peki bir halk ağlıyorsa o halkın aydını sanatçısı buna kayıtsız kalabilir mi?” ifadelerini kullandı.
TÜRK AYDINLARI NEDEN SESSİZ!
Halk Müziği Sanatçısı, Besteci Ekrem Ataer ise bildirinin dolaylı olarak ABD ve AB’yi hedef aldığını belirtti. Türk aydınlarının sessizliğini hatırlatan Ataer, “Geçtiğimiz salı günü Avrupa’da yayımlanan bir bildirge var. Avrupalı Kürt aydınlar, PKK’ya karşı örgütün yıkıcı uygulamalarını ve iş birliklerini açığa çıkartacak bir bildiri imzaladılar. Son derecede önemli. İşin enteresan tarafı muhalif olduğunu iddia eden medyada karşılık bulmadı. Asıl can acıtıcı ve düşündürücü tarafı ise Türkiye’den bu konuyla ilgili ne bir sanatçı ne bir aydın ne bir yazar, bir öğretim görevlisinden gövdeli bir ses çıkmadı. Metin aslında PKK üzerinden ABD, AB ve NATO’yu karşısına alıyor. Dolaylı hedef bu” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin bir aydın problemi olduğunu dile getiren Ataer, bugün belli bir kesim aydının modernite, barış gibi kavramları kullanarak Türk halkının devrimci ruhunu engellediğini dile getirdi.
PKK’ya karşı yayımlanan bildirinin Türk aydın ve sanatçıları içerisinde karşılık bulmamasının temelde iki nedeni olduğunu kaydeden Ataer, “Manipülasyona dayalı korku. İşimi kaybederim, parayı kaybederim. Çok yeniyse yer edinme, grup psikolojisi, pohpohlanma. Sosyal medyada lince uğramamak ya da düpedüz ihanetin odağında olmak ve besleme olmak.” ifadelerini kullandı.
Ataer, önümüzdeki süreçte vatansever, milli ve Cumhuriyetçi aydınların harekete geçmesini gerektiğini vurguladı.