Avrupalı çiftçinin Ukrayna’ya destek isyanı
Avrupa’nın çok sayıda ülkesinde çiftçiler artan maliyetleri, AB’nin çevre politikalarını, Ukrayna'dan gelen ucuz tarım ürünü ithalatını bir süredir devasa gösterilerle protesto ediyor. Kiev'e 50 milyar euroluk yardım kararının alındığı Brüksel çiftçilerin hedefindeydi
Avrupa Birliği (AB) liderleri Ukrayna'ya yeni fon sağlanması konusunda anlaşmaya varırken, protestocu çiftçiler AB'nin kalbine, Brüksel'e indi. Belçika ve Hollanda'nın dört bir yanından gelen göstericiler, perşembe günü erken saatlerde traktörleriyle başkente girerek zirvenin yapıldığı Avrupa Parlamentosunu kuşattı. "Çiftçi yoksa, yiyecek de yok." sloganları atılırken “Moskova'dan değil, Washington'dan kork”, “Sen buğday tarlasından ne anlarsın” dövizleri açıldı.
'HAKSIZ REKABETLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Brüksel'de perşembe günü toplanan AB zirvesinin gündemi her ne kadar tarım konularını içermese de göstericiler şikayetlerinin duyulması için Brüksel'e baskı yapmayı hedefliyor. Çiftçiler, AB'nin ortak tarım politikasını yöneten kuralların gevşetilmesi çağrısında bulunarak, kendilerine yeterince ödeme yapılmadığını, vergiler ve çevresel kısıtlamalarla boğulduklarını, serbest ticaret anlaşmaları yüzünden zora girdiklerini ve Ukrayna'dan ucuz tarım ithalatı sebebiyle haksız rekabetle karşı karşıya olduklarını söylüyor.
SAVAŞ YÜZÜNDEN ARTAN ENERJİ VE GÜBRE MALİYETLERİ
AB, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Kiev'e yapılan ithalata uygulanan kota ve vergilerden feragat etmişti. Dolayısıyla protestocuların tam da Brüksel'in Ukrayna'ya 50 milyar avroluk fon sağlamayı kararlaştıracağı zirvenin öncesinde AB Parlamentosu önünde gösteri düzenlemesi tesadüf değil.
İngiltere'deki Lancaster Üniversitesinde ekonomi alanında ders veren Renaud Foucart CNN'e yaptığı açıklamada çiftçilerin Ukrayna konusuna ilişkin endişelerini dile getirerek, “protestocular, özellikle doğu Avrupalı çiftçiler için geçerli olmak üzere Ukrayna'dan pazara giren buğday ve diğer pek çok tarım ürününün haksız rekabet yarattığını söylüyor ve bu hususta koruma istiyor.” şeklinde konuştu. Çiftçiler, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan enerji ve gübre maliyetlerinden de şikayetçi. Foucart'a göre Avrupalı çiftçileri öfkelendiren diğer bir neden de “AB Yeşil Anlaşması kapsamında getirilen ve kendilerine ekstra maliyet ve düzenlemeler yükleyeceğini söyledikleri çevresel önlemler.”
TEDARİK ZİNCİRİ VURULUYOR
Protestocular, cuma günü itibariyle Belçika ve Hollanda arasındaki birçok sınır geçişini kapattı. Belçika'nın ikinci büyük şehri ve Avrupa'nın en büyük ikinci limanına ev sahipliği yapan Antwerp yönündeki sınır kapısı, engellenen geçişlerden biri. Hollandalı yetkililer, mecbur kalınmadıkça cuma günü Belçika'ya seyahat edilmemesini tavsiye etti. Belçika'nın batısında çiftçiler birkaç gündür Antwerp-Bruges Limanı'nın bir parçası olan Zeebrugge Limanı'na kamyonların giriş ve çıkışını engellerken Flaman yayın kuruluşu VRT yaklaşık 2 bin kamyonun mahsur kaldığını bildirdi.
Flaman market zinciri Delhaize'nin bazı depoları kamyonların giriş ve çıkışını engelleyecek şekilde bloke edildi. Aynı akıbet Lüksemburg'daki Lidl dağıtım merkezinin de başına geldi. Uzmanlar işin seyrinin çiftçilerin marketlere ürün vermeyecekleri noktaya doğru gittiğini söylüyor, bu tip bir eylemin sokak protestolarından daha da etkili olacağı öngörülüyor.
TÜM AVRUPA'YA YAYILIYOR
İtalya, İspanya, Romanya, Polonya, Almanya, Portekiz ve Hollanda'da da hafta boyunca protestolar düzenlendi. Yunanistan'da traktörler perşembe günü ikinci büyük şehir olan Selanik'e doğru ilerleyerek şehir içindeki önemli yolları kapattı.
Fransa'da protestocu çiftçiler Paris'in dışında ve Lyon ve Toulouse şehirleri yakınlarında yol kapatma eylemlerine devam ediyor. Fransız basınına göre çarşamba günü 91 kişi trafiği engelledikleri ve Paris'teki bir gıda pazarının yakınlarında hasara neden oldukları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Romanyalı çiftçiler ve kamyon şoförleri, 15 Ocak'tan beri süren protestolarında yüksek mazot fiyatları ve Ukrayna'dan ithal edilen tarım ürünlerinin iç piyasa üzerindeki baskısına dikkat çekiyor. Ağır tarım makineleri ve traktör römorklarından oluşan konvoyların ülkenin doğu ve kuzeydoğusundaki ana güzergahları ve önemli gümrük kontrol noktalarını kapatması nedeniyle protestolar kamu yollarında trafiği felç etti.
The Guardian'ın haberine göre Polonyalı çiftçiler, geçen ilkbahardan beri Ukrayna'dan gelen yolları kapatıyor, Brüksel kısa süre içinde Kiev'in yakın komşularına yaptığı ihracata kısıtlamalar getirse de bu kısıtlamaların süresi dolar dolmaz Macaristan, Polonya ve Slovakya da Ukrayna ürünlerine karşı kendi kısıtlamalarını açıklamıştı. Polonyalı Çiftçiler Sendikası, son gelişmeler üzerine "Ukrayna tahılı ait olduğu yere, Asya ya da Afrika pazarlarına gitmeli, Avrupa'ya değil." açıklamasını yaptı.
İtalyan çiftçilerin protestoları, perşembe günü ülkenin ikinci büyük kenti Milano'ya taşınırken, kuzeyden güneye Çizme'nin tüm bölgelerinde irili ufaklı eylemlerle devam ediyor. Çiftçiler perşembe günü Brüksel'de Parlamento çevresindeki nesneleri ateşe verdi, binaya yumurta ve taş attı, polise havai fişek fırlatıldı, traktörlerden sağır edici korna sesleri yükseldi. Hollandalı çiftçiler de Hollanda'dan Belçika'ya giden ana otobanı trafiğe kapattı.
'YARDIM' KREDİ VE KORSANLIKLA SAĞLANACAK
İşte AB tüm bu kargaşanın içerisinde perşembe günü Ukrayna'ya 50 milyar avro “yardım” yapmayı kabul etti. Karar, geçen haftalarda Washington'ın Kiev'e sağlayacak ek fon kalmadığını açıklamasının ardından geldi. Brüksel'in yayınladığı resmi bildiride, 27 üye ülkenin 2024-2027 yılları arasında Ukrayna'ya “kredi şeklinde 33 milyar avro” ve “dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilebilecek geri ödemesiz destek” adı altında 17 milyar avro sağlayacağı ifade edildi.
Batı basının Macaristan'ın vetosunu bu kadar çabuk kaldırmasının “sürpriz” olduğu görüşünde. Viktor Orban aralık ayında mali yardım paketine sert itirazlarda bulunarak kabul edilmesini engellemiş ve son günlerde de benzer sözlerini tekrarlamıştı.
ORBAN 'ZAFER' DEDİ
Macaristan Başbakanı, Facebook'ta yayınladığı bir videoda kararı bir zafer olarak nitelendirdi ve fon paketine eklenen bir inceleme mekanizmasının "fonların rasyonel kullanımını garanti edeceğini" ve Budapeşte'ye verilmeyen AB parasının Ukrayna için harcanmayacağını söyledi. Orban, "Komisyonun bize henüz vermediği Macarlara borçlu olunan AB parasının er ya da geç Ukrayna'ya gideceğinden korkuyorduk" dedi ve "Macaristan'ın parasının Ukrayna'ya aktarılmayacağına dair bir garanti aldık." ifadelerini kullandı.
Liderler arasında varılan uzlaşıya göre AB, "rehberlik sağlamak amacıyla her yıl mali yardımın uygulanmasına ilişkin bir inceleme yürütülmesini", ancak bu incelemenin sonuçlarının oylamaya tabi olmayacağını yani vetoların geçerli olmayacağını öngörüyor. Uzlaşıya göre "ihtiyaç duyulması halinde" liderler, Komisyonu yardımın gözden geçirilmesini önermeye davet edebilir.