26 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa’nın enerji köprüsü: Güney Hidrojen Koridoru

Yazarın UWIDATA’da yayınlanan yazısının kısaltılmış halidir. ⦁ Çeviren: Şafak Erdem

Avrupa’nın enerji köprüsü: Güney Hidrojen Koridoru
A+ A-
YİĞİT SANER / ROMA

Son yıllardaki jeopolitik gelişmelerin bir sonucu olarak Avrupa'da yaşanan enerji krizi, fosil yakıt fiyatlarındaki artış ve enerji açığının sürdürülebilir enerjiyle kapatılması beklentisi, Eski Kıta'yı bir yandan yeni pazarlar bulmaya, diğer yandan da ağır sanayide kullanılabilecek yeni sürdürülebilir enerji kaynakları aramaya zorluyor: Hidrojen.

Avrupa’nın enerji köprüsü: Güney Hidrojen Koridoru - Resim : 1

Bu bağlamda İtalya, Almanya ve Avusturya haziran ayında yeşil hidrojeni Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya taşıyacak ortak bir proje duyurdu: SoutH2 Koridoru.

BERLİN’DEN ROMA’YA

Proje 23 Mart'ta Münih'te tanıtıldı ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz arasında Roma'da yapılan toplantıda resmiyet kazandı. Toplantının ana temaları enerji güvenliği, enerji dönüşümü (hidrojen) ve Avrupa'daki gaz boru hattı ağlarının genişletilmesiydi. Alman Şansölyesi "Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi amacıyla işbirliğinin güçlendirilmesi benim için çok önemli. Avrupa'daki tedarik ağlarının genişletilmesi hepimize fayda sağlayacak ve enerji güvenliğini kesinlikle artıracaktır. Bu nedenle İtalya ile Almanya arasında doğal gaz ve hidrojen taşıyacak yeni bir boru hattı üzerinde çalışmaya devam etme konusunda mutabakata varmış olmaktan memnuniyet duyuyorum" dedi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise aynı basın toplantısında "Enerji konusunda, tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikiriz. Bu çerçevede, gelecekte İtalya, Almanya ve Avusturya'nın yeşil hidrojen akışlarını birbirine bağlayacak olan SoutH2 Koridoru projesini desteklemek üzere AB Komisyonu ile birlikte çalışıyoruz” dedi.

Avrupa’nın enerji köprüsü: Güney Hidrojen Koridoru - Resim : 2

Aslında İtalya geçtiğimiz ocak ayından bu yana, yukarıda bahsi geçen basın toplantısında ele alınan konularda somut adımlar atmış durumda. Giorgia Meloni, 2023 yılının ilk ayında Cezayir'e yaptığı resmi ziyaret sırasında, enerji krizine yanıt olarak gazın yanı sıra hidrojeni de önermiş ve İtalya'yı bir enerji dağıtım noktasına dönüştürmekten söz etmişti: "Cezayir'den İtalya ve AB'ye gaz ihracatında artış sağlamak, yeni bir hidrojen boru hattı inşa etmek, sıvılaştırılmış gaz üretme olasılığı, kısacası mevcut krize olası bir çözüm olarak tanımladığımız bir enerji karışımı mekanizması. ... İtalya'yı bir tür enerji dağıtım merkezi haline getirmek için kendimize bir ufuk belirledik.”

Başbakan Meloni'nin belirlediği hedef aslında kendisinden çok önceki bir siyasi şahsiyetten ilham alıyor: 1906-1962 yılları arasında yaşamış olan eski milletvekili ve ENI'nin kurucusu Enrico Mattei'nin "Mattei Planı" olarak anılan planı. Gazeteci Angelo Bruscino ve birçoklarına göre bu girişimler hükümetleri aşma ve devlet politikası haline gelme eğiliminde: "Örneğin Sergio Mattarella'nın geçtiğimiz temmuz ayında Maputo'da Mozambik Devlet Başkanı Filipe Jacinto Nyusi ile yaptığı ve yeni enerji demeti için güvenilecek bir başka unsur olan sıvılaştırılmış Mozambik doğal gazını konu alan ortak basın toplantısının da gösterdiği gibi, bu bir hükümet projesi olmaktan çok devlet projesi niteliğindedir.”

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın yaklaşımına ek olarak, İtalyan çok uluslu şirketi ENI'nin (dünyanın en büyük petrol ve enerji şirketlerinden biri) CEO'su Claudio Descalz'ın Cezayir'e yaptığı resmi ziyaret sırasında sarf ettiği sözler de bu tezi doğrular nitelikte: "Ülkenin başında bulunan hükümetlerin tutumuna değil, stratejik bir plana ve yalnızca ulusal çıkara bağlı olan ortak bir vizyona ihtiyacımız var.”

Birçok Avrupa ülkesi İtalya'nın bu vizyonunu ilgiyle izliyor. Hepsinden önemlisi de Almanya. Kuzey Akım boru hattının devre dışı bırakılmasıyla ciddi sıkıntı yaşayan Alman hükümeti, Rus gazından tamamen mahrum kalmasının ardından Roma'nın Kuzey Afrika ülkeleriyle yaptığı görüşmeleri yakından takip ediyordu ve İtalya'nın Avrupa'ya yönelik bir enerji dağıtım noktası olma projesine sıcak bakmaya başladı. Yazar Leonardo Giordano'ya göre ”Ekonomik açıdan bakıldığında, Rusya'dan büyük miktarlarda gaz tedarikinin çatışmalar nedeniyle kesilmesi, ekonomiye ve daha zayıf toplumsal sınıflara zarar vermeden gerçekleştirilecek ciddi bir ekolojik dönüşümün gerektirdiği zaman göz önünde bulundurulduğunda, diğer olası tedarikçilerce üretilen fosile başvurma düşüncesini doğurdu. Akdeniz yönelim olduğu çok açık ve iki sanayi ekonomisi arasındaki yakın bağlantı göz önüne alındığında, Almanya ile İtalya arasında bir yakınlaşma olasılığı oldukça yüksek.”


Gazeteci Sergio Giraldo, daha önce "İtalya'yı tedarik yollarından dışlamak için çalışan" Almanya’nın, şimdi İtalya üzerinden yaratılan yeni koşullardan faydalanabileceğini düşündüğünü hatırlatıyor. Almanya gözlerini Kuzey Afrika'ya ve oradan gelecek enerjiye çevirdi: gaz ve hidrojen. Berlin'in zaten başka bir seçeneği yok gibi görünüyor, çünkü halka verilen sözler doğrultusunda hem fosil yakıtlara hem de ağır sanayide kullanılabilecek yenilenebilir enerjiye ihtiyacı var: "Güneyden gelen koridorun kuzey Avrupa için kullanılabilecek tek koridor olduğu açık.”


Dolayısıyla Avrupa'yı fosil yakıtlar için yeni pazarlar bulmaya iten siyasi, jeopolitik ve ekonomik nedenlerin yanı sıra, mevcut yenilenebilir yeşil enerji kaynakları (güneş, rüzgar vb.) ne bugün ne de öngörülebilir gelecekte batı dünyasının ihtiyaçlarını karşılayabilecek gibi görünmemesi ve yeşil hidrojen gibi daha kaynağa duyulan ihtiyaç Meloni ve Scholz'un SoutH2 Koridoru projesini duyurmasına yol açtı.

HİDROJEN KÖPRÜSÜ

SoutH2 Koridoru, Avusturya, Almanya ve İtalya tarafından Avrupa Birliği'nde bir güney gaz ve hidrojen köprüsüne sahip olmak amacıyla başlatıldı: Kuzey Afrika'yı Avrupa kıtasına bağlayacak 3,300 km'lik bir boru hattı. Boru hattı Cezayir'den başlayacak, rüzgar ve güneş ışınlarının hidrojenin elde edildiği elektroliz sürecini kolaylaştırdığı Tunus'tan geçecek, Sicilya kanalının altından geçerek İtalya'nın yine Sicilya'daki Mazara del Vallo giriş noktasına ulaşacak.


SoutH2 Koridoru, 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltmayı hedefleyen Fit for 55'in karbondan arındırma hedefinin bir parçası.

SoutH2 Koridoru, mevcut altyapının büyük bir kısmı üzerinden yenilenebilir hidrojen taşıyacak ve halihazırda faaliyette olan şebekenin yüzde 73'ünü yeniden kullanacak, yüzde 27'si ise hem gaz hem de hidrojen taşımaya hazır yeni borular olacak, dolayısıyla "bu ikili özellik işi değerli kılıyor." Toplam 3.300 km'lik şebekenin İtalya kısmı 2.300 km olacak.

Tahminlere göre proje, Kuzey Afrika'dan yılda 4 milyon ton yenilenebilir hidrojen taşıyarak Avrupa'nın karbondan arındırma hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacak.


Proje; son ikisi kıyı bölgelerinden uzak olan veya geçiş için rekabetçi maliyetlerde yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olmayan Kuzey İtalya, Avusturya ve Güney Almanya’daki endüstrilerin üretimine somut bir enerji çözümü sunacak.

Projenin 2030 yılı için belirlenen üretim hedefinin yüzde 20'sinden fazlasını karşılamaya yetecek miktarda hidrojeni sağlaması ve İtalya, Almanya ve Avusturya'nın enerjide daha özerk davranmasına katkı sunması hedefleniyor.

Proje ayrıca RepowerEU adındaki sürdürülebilirlik çalışmaları için verilen AB fonlarına kolay erişim sağlayacak.

SoutH2 Koridoru’yla İtalya, 3.2 milyon dolar gibi görece ufak bir yatırımla Eski Kıta'nın kuzey bölgelerine gaz ve hidrojen temini sağlayarak tüm Avrupa için stratejik bir konuma sahip olabilecek.

Son Dakika Haberleri