08 Temmuz 2024 Pazartesi
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa’nın ‘Hökûmet’ Kadınları

Margaret Thatcher, Angela Merkel, Marine Le Pen… Son 50 yılda Avrupa’dan dünyayı sallayan üç kadın…

Avrupa’nın ‘Hökûmet’ Kadınları
A+ A-
SELENGA A. YAĞCI

Birincisi 1979-90 arasında İngiltere’yi yönetti. Ülkesinin ilk kadın, aynı zamanda en uzun süre başbakanlık yapan kişisiydi. 12 yıla yakın sürdürdüğü hükümetiyle Demir Leydi olarak nam saldı. Devletin iktisadi yatırımlardan çekilmesi, özelleştirme, serbest pazar ekonomisinin desteklenmesi ve işçi haklarının törpülenmesi ile kendini gösteren neoliberal siyasetin tavizsiz uygulayıcısı oldu. Beğenelim beğenmeyelim hem İngiliz hem de dünya siyasetini 1980’lerde temelden dönüştürdü.

ANGELA MERKEL

İkinci olarak Angela Merkel, 2005-21 arasında Almanya’yı yönetti. O da ülkesinin ilk kadın başbakanıydı. 16 yıllık hükümeti boyunca Avrupa Birliği’nin defakto lideri ve dünyanın en güçlü kadınıydı. Avrupa Birliği’nin en uzun süre başbakanlık yapmış kişisidir. Gerek Avrupa’nın gerek Almanya’nın ABD’ye olan bağımlılığını ilk ciddi sorgulayan lider oldu. Avrupa ile ABD arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının ele alındığı Kanada’daki G7 zirvesinde Trump’a posta koyduğu anın fotoğrafı hâlâ gözümüzün önündedir.

MARİNE LE PEN

Ve üçüncü olarak Marine Le Pen… Seçilirse Fransa’nın ilk kadın Cumhurbaşkanı olacak. Vizyon olarak yukarıdakilerden eksiği yok fazlası var. Fransa’yı NATO’nun askeri kanadından çıkarmak, Filistin Devleti’ni tanımak, Suriye Devleti’yle ilişkileri normalleştirmek, Esad’la işbirliği geliştirmek, Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımak, Senegal’in BM Güvenlik Konseyi’ne üye olmasını önermek, vb… Hem Fransa’nın hem de dünyanın temelden dönüşmesine yol açacak siyasetleriyle, kazanırsa Atlantik’in kaçınılmaz çöküşü hızlanacak, Avrasya’dan doğan güneş dünyayı daha hızlı saracak. Bu Pazar olmazsa 2027’de kesin kazanacak, çünkü savunduğu siyasetler er geç kazanacak. Şu anda Avrupa’dan dünyayı en ciddi titreten vizyoner lider. Atlantik düzeninin ağaları bu defa çok çaresizler…

“Liberte, egalite, fraternite”… Biz bunları Fransız Devrimi’nde 200 küsur sene önce gördük. O zamanki dilimize “hürriyet, müsavat, uhuvvet” diye çevirdik, kendi devrimimizi geliştirdik. Şimdi aynı dil ve güvenle Fransız Milleti’nden beklentimizi seslendiriyoruz. Azimet, feraset, cesaret… 2027’de değil, bugünden dünyayı değiştirecek o kararı vermek… Haydi Fransa, göster kendini! Victor Hugo’ya kulak versen yeterlidir. “Dünyada zamanı gelmiş fikirden daha güçlü bir şey yoktur.”

Angela Merkel Marine Le Pen Margaret Thatcher