22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa’nın sağlık sisteminde tehlike çanları

Zorlayıcı şartlar, yaşlanan nüfus ve yetersiz eğitim kapasiteleri, Avrupa ülkelerindeki sağlık sistemlerini olumsuz etkiliyor. Düşük maaş ve fazla mesai karşısında Alman doktorlar çareyi yurt dışına kaçmakta bulurken Avusturya’daki hemşire açığı ‘yabancı ülkeler’den kapatılmaya çalışılıyor.

Avrupa’nın sağlık sisteminde tehlike çanları
A+ A-
CAN ÇAKIR

İngiltere’de ise Avam Kamarası Sağlık Komisyonu, önümüzdeki yıllarda 500 bine yakın açık oluşacağını raporlaştırdı. Avrupa ülkelerinin sağlık sistemleri tükenme aşamasına geldi. Bakım personelinin yanı sıra hekim eksikliği de birçok ülkeyi olumsuz etkiliyor. Yetersiz maaş ve fazla mesai, Alman hekimlerin hastalarıyla ilgilenememesine yol açarken çok sayıda hekimin çözümü yurt dışına göç etmekte bulduğu bildiriliyor. Alman Federal Hekimler Odası’nın (BÄK) 2021 doktor istatistiklerine göre bin 916 doktor Almanya’dan göç etti. 2008 verilerine göre (3 bin 65 doktor Almanya’yı terk etti) bu rakam düşüşü ifade etse de 2016’dan bu yana her yıl yaklaşık 2 bin doktor Almanya dışındaki bir ülkeye yerleşiyor.

Alman doktorların en çok tercih ettiği ülkelerin başında İsviçre gelirken, Avrupa’nın dışında en çok tercih edilen ülkenin ABD olduğu ifade ediliyor. Doktorların Almanya’yı terk etmesi sorunu ise yeni değil. 2000’lerin başından beri istikrarlı olarak yükselen göç, artan emeklilik sayılarına karşı, tıp öğrencisi sayılarındaki düşüşler ile birlikte Almanya’daki doktor açığını her geçen gün daha belirgin hale getiriyor. Federal Hekimler Odası’nın verilerine göre 2021’de Eyalet Hekim Odalarına kayıtlı 416 bin 120 doktor bulunuyordu. Rakam önceki yıla göre yüzde 1,7’lik bir artışı ifade etse de 1991-2019 yılları arasında hasta sayılarında yaşanan yüzde 31 oranındaki artış, doktor sayılarının iş yükü karşısındaki yetersizliğini gösteriyor.

ÖZELLEŞTİRME FURYASI

SORUNU DAHA DA ARTTIRDI

Almanya’nın doktor ihtiyacı, mayıs ayında Bremen’de 126’ncısı düzenlenen Alman Hekimler Kongresi’nde de gündeme geldi. 2000’li yılların başında kamu hastanelerinin özelleştirilmesinin sağlık sisteminin kalitesini olumsuz etkilediğini anımsatan BÄK Başkan Yardımcısı Dr. Günther Matheis, sağlık sistemindeki ticarileşmenin kötü çalışma koşullarını daha da derinleştirdiğini vurguladı. Hastaların bakım süresinin azaltılması baskısının hem hasta hem doktorların sağlığı için tehdit oluşturduğunu ifade eden Matheis, “Tedavi, doğrudan gelir getirmese bile doktorun zamanına ihtiyaç duyar” diye konuştu. Özellikle özel sermaye yatırımcılarının aldığı hastane ve sağlık merkezlerinin hedefinin iyi bir tıbbî bakım yerine yüksek oranda kâr sağlamak olduğunu vurgulayan Matheis, “Bu tür temettüler kamu malına yönelik hırsızlık olarak adlandırılabilir. Bu tamamen bir ahlaksızlık. Yasama organının bu duruma dur demesinin zamanı geldi” dedi.

2035’E KADAR AÇIK 11 BİN

Doktor açığı karşısında çok sayıda hastane kontenjanları doldurmakta zorlanırken Alman Robert Bosch Vakfı, yaptığı bir araştırmada 2035’e kadar 11 bin aile hekimine ihtiyaç duyulacağını tespit etti. Çoğunluğu kırsal bölgelerdeki tüm ilçelerin yüzde 40’ında sağlık hizmetinin yetersiz olacağına dikkat çekilen araştırmada yaklaşık 30 bin doktorun 2035’e kadar emekliliğe ayrılacağı hatırlatıldı. Ev doktorlarının kendi işlettikleri muayenehanelerin aynı zamanda özel işletmeler olarak bürokratik yükümlülükler de doğurduğuna dikkat çekilen araştırmada, yeni mezun olan çok sayıda doktorun bu sebeple aile hekimliğini tercih etmediği belirtildi.

Açık karşısında farklı uzman kuruluşlar, tıp eğitiminin daha çekici hale getirilmesini tartışıyor. Ancak 2021/2022 kış döneminde ülke genelinde başvuru yapan 45 bin adayın sadece 10 bini tıp öğrenimine kabul edildi. Son yıllarda bazı üniversitelerde yeni tıp fakülteleri açılmış olsa bile retler karşısında sekiz bin öğrencinin okumak için yurt dışını tercih ettiği bildiriliyor. Öte yandan Alman Hekimler Odası sadece diyabet hastalarının sayısının 2040’a kadar yüzde 77 oranında artacağını tahmin ediyor.

Öte yandan yurt dışından Almanya’ya gelen doktorların sayılarında bu yıl, önceki yıllara göre düşüş yaşandı. 2010’dan bu yana göç dalgalarıyla bazı senelerde 7-8 katına yükselen yabancı doktorların göçü, BÄK rakamlarında 2021 için bin 100 olarak gösterildi.


‘Hem çalışanlar
hem hastalar için risk’

İngiliz Avam Kamarası Sağlık ve Sosyal Bakım Komisyonu, Ulusal Sağlık Hizmetleri’nin (NHS) sağlık çalışanları açığına yönelik bir rapor hazırladı. Ülke tarihinde görülmemiş bir açığın tespit edildiği rapora göre personel açığı, hastaların sağlığını da tehdit edecek seviyeye ulaştı. Rapora göre İngiltere’de 12 bin doktor, 50 bin hemşire ve ebe açığı bulunuyor.

Raporda, sağlık çalışanı açığını kapatmak için etkili adımların atılmamasından dolayı Kovid-19 salgını sebebiyle uzamış bekleme sürelerinin kısaltılamadığı, tersine daha da uzama riskini taşıdığı belirtildi. Rapora göre nisan ayında hastane tedavileri için bekleme listelerindeki hasta sayısı 6,5 milyonu bulurken 18 hafta içinde tedavi imkânı 2016’dan beri sağlanamıyor.

TOPLAM AÇIK 1 MİLYON

Raporu hazırlayan Avam Kamarası Sağlık ve Sosyal Bakım Komisyonu Başkanı ve eski Sağlık Bakanı Jeremy Hunt, eylül ayında göreve başlaması öngörülen yeni başbakana çağrıda bulundu. Kurulacak yeni hükûmetin öncelikli ele alması gereken konulardan birinin bu olduğunu belirten Hunt, “NHS’te istikrarlı bir şekilde çalışan açığı olması hem sağlık çalışanlarına hem de hastalara büyük bir risk oluşturuyor. Hükûmetin bu sorunu aşmak için uzun vadeli bir planı olmaması da bu sorununun çözümünü zorlaştırıyor” diye konuştu. Talebe karşı Sağlık Bakanlığı, hükûmetin geçen yıllarda yeni personel aldığını hatırlatırken komisyonda konuşan eski Sağlık Bakanı Sajid Javid, hükûmetin programında yer alan altı bin yeni aile hekimi sözünü tutamadığını itiraf etti. Öte yandan raporda bu gidişle 2030’ların sonunda sağlık ve sosyal bakım alanlarında bir milyon yeni kişinin istihdam edilmesi gerekeceği ifade edildi. Bunların 475 binine sağlık sektöründe ihtiyaç duyulurken 490 bini de bakım sektöründe aranıyor.

Avrupa’nın sağlık sisteminde tehlike çanları - Resim : 1
Hafta başında İngiltere’de genç doktorlar, yüksek enflasyon ve düşük maaşlar sebebiyle hükûmeti protesto etti.

Kırk bin sağlık çalışanı
meslek değiştirdi

Alman doktorların Avrupa’da en çok tercih ettikleri ikinci ülke olan Avusturya’da kötü çalışma koşulları, on binlerce sağlık çalışanının meslek değiştirmesine yol açtı. Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) Sosyal Politikalar Sözcüsü Dagmar Belakowitsch, geçen hafta sonu yaptığı açıklamasında koalisyon partileri Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve Yeşiller’e yüklendi. İki partinin bakım personeli için adil bir ödeme sistemi oturtamadığını söyleyen Belakowitsch, yeni personelin yetiştirilmesinde de sosyal sigorta gibi önemli konuların çözülemediğini dile getirdi. Belakowitsch’e destek, Sağlık Çalışanları Sendikası’ndan geldi. Ülkede yeterince sağlık çalışanı yetiştiğini hatırlatan sendika sözcülüğü, kötü çalışma koşulları ve düşük ücret nedeniyle çok sayıda sağlık çalışanının meslek değiştirdiğini hatırlattı. Halihazırda Avusturya’da yaklaşık 40 bin sağlık çalışanının başka mesleklere yöneldiği tahmin ediliyor.

HÜKÛMET GÖZÜNÜ YURT DIŞINA DİKTİ

Bakım personeli eksikliğine yönelik Avusturya Kamu Hizmetleri Sendikası’na bağlı Sağlık Çalışanları Sendikası Başkanı Reinhard Waldhör, mayıs ayında açıklama yapmıştı. Önümüzdeki sekiz yıl içinde emekli olacak çalışanlarla birlikte 2030’a kadar 76 bin bakım personeline ihtiyaç duyulacağını belirten Waldhör, bazı eyaletlerdeki yüksek okullarda kapatılan sınıfların yerine yenilerinin açılmamasından dolayı eğitim kapasitelerinin düştüğüne dikkat çekti. Artan sağlık çalışanı ihtiyacı sebebiyle Avusturya hükûmeti ise gözünü yurt dışına dikti. Geçen hafta cumartesi günü açıklama yapan Çalışma ve Ekonomi Bakanı Martin Kocher, yurt dışında edinilen niteliklere sahip hemşirelerin eğitimlerinin Avusturya’da tanınması için hâlâ ek kurslar almaları gerekse bile daha düşük kademelerdeki hemşirelik sektörlerinde denetimsiz çalışabileceklerini bildirdi. Sağlık-bakım sektöründe Kırmızı-Beyaz-Kırmızı Oturum Kartına daha kolay erişim sağlamayı hedeflediklerini paylaşan Kocher, bu sayede nitelikli çalışanları sadece gözetim altında çalıştırabilen bakım evlerinin yükünü de hafiflettiklerini öne sürdü.


İsviçre’de hastalar
acile giremiyor

İsviçre’nin Zürih Kantonu’nda hasta sayılarında yaşanan yoğunluk, saatler süren beklemelere yol açtı. Zürih Kantonu Sağlık Dairesi’nden yapılan açıklamada hastanelerdeki yoğunluk sonucunda acil durum istasyonlarına başvuruların olağanüstü derecede arttığı bildirildi. Açıklamada en büyük sorunlardan birinin kalifiye eleman eksikliği olduğu belirtildi. Kovid-19 vaka sayılarındaki artışla personelin bu alanda daha çok çalıştığının ifade edildiği açıklamada, bir diğer sorunun aile hekimlerinin yaz aylarında genel olarak daha az yerinde bulunmaları olduğu kaydedildi.

‘ACİL OLMAYAN DURUMLARDA TELEFON AÇIN’

Bekleme sürelerindeki yoğunluğa yönelik açıklama, Zürih Hastaneler Birliği Başkanı Dr. Christian Schär’den geldi. “Acil tıpta vakalar, aciliyete göre değerlendiriliyor” diye uyaran Schär, şöyle devam etti: “Bazı Zürih hastanelerinin acil servislerinde bu yüzden hayati öneme sahip olmayan vakalarda yoğunluktan dolayı maalesef uzun bekleme süreleri hesaba katılmalı. Hastalar, hayati tehlike bulunmaması durumunda bu bekleme sürelerini aile hekimlerine ve doktor danışma hattına (AERZTEFON) danışarak önleyebilirler.”


Hollanda hastanelerinde
tıbbi malzeme sıkıntısı

Hollandalı haber kanalı RTL Nieuws, ülke genelinde tıbbi malzemelerin tedarikinde sıkıntı yaşandığını paylaştı. Tüm hastanelerin şu anda tedarikçilerden teslim edilemeyen binlerce siparişi olduğunun bildirildiği haberde, hastane başına her siparişin yüz ila üç yüz farklı ürün içerdiği ifade ediliyor. En büyük 36 hastaneden alıcılar, hastaların daha uzun bekleme süreleriyle uğraşmak zorunda kalacağı ve telafi bakımının erteleneceği konusunda uyarı yaparken malzeme eksikliğinden dolayı daha şimdiden çoğu tedavi ve ameliyatın ertelendiği belirtiliyor. Yapılan haberde iğne, solunum tüpleri, damar protezleri ve diz implantları gibi yüzlerce ürünün mevcut olmadığı ya da teslimatının çok zor olduğu bilgisi paylaşıldı.

Grev doktorlar