Avukat Erkin Etike: Kumpasçılara hazırlanan iddianame yetersiz
FETÖ’nün Ergenekon kumpasına bakan eski hakim ve savcıların yargılandığı davada Doğu Perinçek'in avukatı Erkin Etike, savcının hazırladığı iddianameye tepki gösterdi. Etike, ‘İddianame niteliğindeki belgede sanıklar hakkındaki suçlar, Ergenekon davasında işledikleri suçların yanında devede kulaktır'
Ankara’da görülen, FETÖ’nün Ergenekon kumpası hakimleri ve savcılarının yargılandığı davada Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk, Sedat Sami Haşıloğlu, Ercan Fırat, Fatih Mehmet Uslu, Nihat Topal, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Mehmet Murat Dalkuş’un da aralarında bulunduğu sanıkların yargılanmalarına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde görülen duruşmaya sanıklardan Hüsnü Çalmuk katılırken bazı sanıklar da SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağlandı. Duruşma salonunda katılan avukatlarından Erkin Etike, Hüseyin Buzoğlu ile katılan sıfatı bulunan Nusret Senem, İbrahim Özcan, Muhterem Bağcı, Mehmet Murat Yücel de yer aldı. Dosyaya gelen belgelerin okunmasının ardından bu hususta diyecekleri sorulan Avukat Erkin Etike, "51. celsede Adalet Bakanlığının yazısıyla Sedat Sami Haşıloğlu'nun Kanada'da olabileceği şeklinde istihbari bilgiden bahsedilmişti. Bu kapsamda Haşıloğlu'nun Kanada'dan iadesinin talebi için gerekli yazışmanın yapılmasını talep ediyorum" dedi.
'DURUŞMALARDAN MEN KARARI İHLALİDİR'
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek ile bazı katılanların avukatı Erkin Etike, esasa ilişkin beyanlarında da şunları söyledi:
"Bu celse müvekkillerimden Doğu Perinçek adına esasa ilişkin beyanlarımı sunacağım. Esas hakkındaki mütalaaya mahkumiyet talepleri yönünden katılıyoruz. Sanıkların eylemlerinin sabit olduğu iddia makamının kabulündedir. Bu eylemler, sanıkların Ergenekon yargılamasında işledikleri suçlar bakımından devede kulaktır. Yargılamada öyle suçlar işlenmiştir ki bunların sadece bir kısmı iddianame niteliğindeki belgede yer almıştır. Müvekkilim Doğu Perinçek'in 16 celse duruşmalardan menedilmesine karar verilmişti. Daha sonra esas hakkındaki savunmasına kadar duruşmalardan menedilmiştir. Huzurdaki sanıklar savunma hakkını kısıtlamadıklarını söylediler. Bu doğru değildir. Müvekkilimin 16 celse duruşmalardan menedilmesi savunma hakkının ihlalidir. Bu yeterli görülmemiş 17 Şubat 2012 tarihli kararla müvekkilimin müdafisi hakkında da esas hakkındaki mütalaaya karşı duruşmalardan men kararı verilmiştir."
‘HALA ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNDEN BAHSEDİYORLAR’
"Sanıklar savunmalarında bizim katılma hakkımızın olmadığını söyledi. Örneğin Doğu Perinçek'in katılma hakkının olmadığını belirttiler." diyen Etike şöyle devam etti:
"Müvekkilim Doğu Perinçek'in suçtan doğrudan zarar gören bir kişi olduğu tartışmasızdır. Müvekkilim bu davaya katılma hakkına sahiptir. Diğer yandan sanıklar görev yaparken de bugün de bazı siyasi saiklerle hareket etmektedir. Sanıkların eylemleri zaten bu sebeple suç oluşturmaktadır. Müvekkilim bir siyasetçidir. Elbette siyasi nitelikte savunma yapabilecektir. Ama hakimlerinin böyle saiklerle hareket etmemesi gerekir. Bazı sanıklar, 'Biz bu görevi yapmasaydık AK Parti kapatılacaktı' dedi. Böyle savunma yapılamaz. Mehmet Ali Pekgüzel 'Beni Ergenekon terör örgütü içeride tutuyor' dedi 2019'da. Yargıtay böyle bir terör örgütü olmadığını söyledi ancak hala bugün Ergenekon terör örgütü diye sözde bir örgütten bahsediyorlar. Yabancı devletlerin müdahalesi bu yargılamadaki en önemli meseledir. Bu devletler FETÖ'yü maşa olarak kullanmıştır. Müvekkilim sorgusunda, 'Bugün TSK'ya karşı işgal döneminde görülmemiş bir psikolojik savaş yürütülüyor' demiştir. Türk yargısının utanç döneminin müsebbibi olan bu sanıkları cezalandırmanızı talep ediyorum."
'ÖRGÜTSEL GÖREV YAPTILAR'
Nusret Senem de katılan sıfatıyla şu beyanlarda bulundu:
"Ben 25 Mart 2008'de gözaltına alındım, 3 yıl kadar tutuklu kaldım. 2013 yılına kadar devam eden süreçte yargı adına utanç verici diyeceğimiz olaylar oldu. Ben salon içinde sanık olarak daha sonra da müdafi olarak görev yaptım. Diğer yandan Kahramanmaraş, Sivas gibi büyük davalarda da avukat olarak görev yaptım. Ergenekon davası çok özel bir olaydır. TSK’yı, vatanseverleri, milliyetçileri, o dönemki adıyla İşçi Partisi'nin yöneticilerini mahkum etmek ve Türkiye’nin bir terör örgütüne teslim edilmesini sağlamaya yönelik dış destekli, Amerika, Avrupa destekli bir operasyondur. Bu sanıklar da bu amaç doğrultusunda Türkiye’nin silahlı kuvvetlerini ve vatanseverleri mahkum etmek için örgütsel görev yapmıştır."
'CİDDİ SUÇLAR İŞLEDİLER'
Ergenekon kumpasının, polis içindeki, asker içindeki, yargı içindeki FETÖ'cülerle yapıldığını belirten Senem şu ifadeleri kullandı:
"Bu şekilde 15 Temmuz'a giden sürecin zeminini hazırladılar. Türk yargısı burada Türk milletini savunan bir irade göstermeli. Ergenekon davasının mahkeme başkanı Köksal Şengün sonradan kumpasla tasfiye edilmişti. Ben ve Hikmet Çiçek ile ilgili bir madde vardı ceza istenmiyordu. Köksal Şengün 3 yıl boyunca bunu anlattı. 'Bu kişiler hakkında isnat yok neden tutuklular?' dedi. Biz 3 yıl boyunca tutuksuz tutuklu olarak kaldık orada. Örgüt adına suç işlediğine ilişkin mütalaadaki değerlendirme önemli. Ancak beraat istenilen hususlara katılmıyorum. Sanıklar ciddi suçlar işlemişlerdir."
'VATANSEVERLERİ SİSTEM DIŞINA İTTİLER'
Duruşmaya SEGBİS sistemiyle bağlanan emekli Albay Dursun Çiçek ise şöyle konuştu: "Huzurdaki sanıklar FETÖ kapsamında cezalandırılmış bunların bir bölümünün cezası kesinleşmiştir. Bu sanıklar, vatansever askerleri, siyasetçileri sistemin dışına iterek kritik görevlere FETÖ'cü hainlerin gelmesine neden olmuşlardır. Bu sanıklar, FETÖ'nün 15 Temmuz ihanetindeki güce ulaşmasına neden olmuşlardır. Bu sanıkların bizi adil yargılamadığı, FETÖ'cü ihanet şebekesinin yalan ihbarlarını araştırmadığı sabittir. FETÖ talimatıyla bizi tutuklayan, TSK'dan tasfiye eden bu sanıkların adil yargılanıp en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum."
ESASA İLİŞKİN MÜTALAA AÇIKLANMIŞTI
Davanın önceki duruşmasında Yargıtay Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştı. Mütalaada, Ergenekon davasına bakan eski mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, üye hakim Hüsnü Çalmuk ve eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel ile birlikte 7 sanığın görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları istendi. Mütalaada ayrıca Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk ve Fatih Mehmet Uslu'nun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması talep edildi.