Avukatlar cübbelerini giyerek tepki gösterdi: Ankara Barosu yönetimi milliyetçi avukatların karşısında
TÜMAG'a üye avukatlar, Ankara Barosu yönetiminin sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle bir avukatın İnsan Hakları Merkezi üyeliğinden çıkarılmasına tepki gösterdi. Cübbeleriyle açıklama yapan avukatlar, baro yönetiminin, Türk milliyetçisi avukatların karşısında olduklarını belirtti.
![Avukatlar cübbelerini giyerek tepki gösterdi: Ankara Barosu yönetimi milliyetçi avukatların karşısında](https://img.aydinlik.com.tr/rcman/Cw1280h720q95gc/storage/files/images/2025/01/29/avukatlar-cubbelerini-giyerek-tepki-gosterdi-ankara-barosu-yonetimi-milliyetci-avukatlarin-karsisinda-ipxk.png)
Türk Milliyetçisi Avukatlar Grubu (TÜMAG), Ankara Barosu yönetiminin, baro kurullarında görev almak isteyen bazı avukatları engellediğini açıkladı. TÜMAG üyesi avukatlar konuyla ilgili olarak Ankara Barosu önünde açıklama yaparken "Ne mutlu Türk'üm diyene", "Baroda terörist istemiyoruz" sloganlarını attı.
Burada konuşan TÜMAG Sözcüsü Avukat Paşa Büyükkayaer şunları söyledi:
"Ankara Barosu gelenek haline getirdiği uygulamasıyla baroya mensup meslektaşlarımızı, savunmalarını dahi istemeden merkez ve kurullardaki görevlerinden almakta, kurul ve merkez üyeliklerinden çıkarmaktadır. 2024 haziran ayında meslektaşımız Avukat Merve Ayvalı Çocuk Hakları ve Kadın Hakları Merkezi üyeliklerinden, 2024 yılının kasım ayında meslektaşımız Avukat Avnullah Resul Özgişi Avukat Hakları Merkezi Divan üyeliğinden ve son olarak meslektaşımız Avukat Seçkin Özdemir İnsan Hakları Merkezi üyeliğinden, sosyal medya paylaşımları bahane edilerek hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeksizin keyfi bir tutumla çıkarılmıştır."
'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE SAVAŞ AÇTILAR'
"Ankara Barosu yönetimi, avukatların kangren haline gelmiş mesleki sorunlarına çözüm bulmak yerine mensuplarının ifade özgürlüğü kapsamında sosyal medya hesaplarında dile getirdikleri düşüncelerine müdahale etmeye ve ifade özgürlüğü kapsamında beyan edilen bu düşünceler sebebiyle yaptırımlar uygulamaya kalkmıştır. Anayasamızın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğü, en çok da avukatların meslek kuruluşu olan Ankara Barosu yönetimi tarafından savunulması gerekirken konu Türk milliyetçisi ve Atatürkçü avukatlar olunca, baro yönetimi Anayasa ile teminat altına alınan ifade özgürlüğüne karşı dahi savaş açmıştır. Birkaç yıl evvel 'Hukuksuzluğun tam da karşısındayız!' ifadelerini içeren pankartı, arkamızdaki binaya boylu boyuna asan baro yönetimi bugün itibariyle Ankara Barosundaki Türk milliyetçisi avukatların tam da karşısında olduğunu beyan etmiştir."
'SAVUNMALARI ALINMADI'
"Meslektaşlarımız görevlerden alınırken hangi sosyal medya paylaşımları nedeniyle görevden alındıkları ortaya konmamış, savunmaları dahi istenmemiş, baroların temsil ettiği kutsal savunma hakkı kendi mensubuna çok görülmüştür. Baro yönetimi 'Ben öyle uygun gördüm' düsturuyla hareket etmiştir. Ankara Barosu yönetimi, bölücü örgüt yandaşlarına karşı şirin görünmek için çırpınırken, Türk milliyetçiliği düşüncesini kendisine şiar edilen meslektaşlarını görüşlerinden ötürü açık şekilde dışlamakta ve onlara karşı savunma hakkı dahi vermeyen baskıcı tutumunu sürdürmektedir."
'TÜRK MİLLETİNE DOST OLANLA DÜŞMAN OLANI AYIRIRIZ'
"Buradan baro yönetimine bildirmek isteriz ki; evet biz ayrımcıyız. Türk milletine dost olanla düşman olanı ayırırız. Türk bayrağına saygı ve sevgi ile selam duranlarla, onu ayaklar altına almak isteyen alçakları ayırırız. Bugün İstanbul Barosu’nun adı kayyum ile anılırken aslında İstanbul Barosu yönetimi ile aynı zihniyete sahip Ankara Barosu yönetiminin rahat bir şekilde görevine devam ediyor olmasını sağlayan Türk Milliyetçisi Avukatlar Grubudur. Buna karşılık Ankara Barosu’nun mevcut yönetimi ise süregelen tavrıyla Cumhuriyetin kurucu değerlerini savunan biz Türk milliyetçisi avukatları karşısına alarak bölücü zihniyete şirin görünmeyi tercih etmiştir. Bizler Türk milliyetçisi avukatlar olarak ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, aziz şehitlerimizin uğruna can verdiği bu topraklarda Türklüğün şanını ve Türk milletinin haklarını savunmak, ülkemizi güçlü ve müreffeh yarınlara çıkarmak için sonuna kadar mücadele edeceğimizi bildiriyoruz.
Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Ne mutlu Türk’üm diyene!"