Avukatlar sorunlarına çözüm bekliyor

Yargının 3 sacayağından birisi olan savunmanın temsilcisi avukatlar, bu yıl da 5 Nisan'a çeşitli zorluklar altında giriyor. 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle konuştuğumuz avukatlar mesleklerini yapma noktasında karşı karşıya kaldıkları sorunları anlatıp çözüm önerilerini sıraladı.

Avukatlar, toplumun birçok kesiminde olduğu gibi ekonomik sıkıntılarını dile getirirken özellikle mesleğe yeni başlayan avukatların bu sorunları daha fazla yaşadığını aktardı.

'CMK ÜCRETLERİ ARTIRILMALI'

Özge Şener:

"Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve adalet sisteminin etkin şekilde işlemesi için avukatların güçlü, bağımsız ve güvenceli bir şekilde mesleklerini icra edebilmeleri gerekmektedir. Ancak Türkiye’de avukatlar, ekonomik, mesleki, hukuki ve sosyal birçok sorunla karşı karşıyadır. Bu sorunların çözümü, yalnızca meslek mensupları için değil, toplumun adalete erişimi açısından da hayati bir gerekliliktir. Özellikle ekonomik sorunlar, avukatlık mesleğini sürdürülebilir olmaktan çıkarmaktadır. Avukatların üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli, sosyal güvenceleri güçlendirilmeli ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi enflasyon oranına göre düzenli olarak güncellenerek uygulanması zorunlu hale getirilmelidir. Ayrıca, CMK ve adli yardım ücretleri artırılmalı, ödemeler zamanında ve düzenli yapılmalıdır.

'MESLEĞİN İTİBARI KORUNMALI'

"Mesleğe giriş sürecinde yaşanan kontrolsüz büyüme, hukuk fakültelerinin kontenjanlarının sınırlandırılmasını zorunlu kılmaktadır. Baroların yetkileri güçlendirilmeli, avukatlara yönelik şiddete karşı daha caydırıcı cezalar uygulanmalı ve savunma hakkı etkin bir şekilde korunmalıdır. Avukatların yargı süreçlerinde yaşadığı engeller kaldırılmalı, dosyalara erişim kolaylaştırılmalı, mahkemelerdeki iş yükü azaltılmalı ve davaların makul sürede sonuçlanması sağlanmalıdır. Teknolojik altyapının güçlendirilmesi adına UYAP sistemindeki aksaklıklar giderilmeli, dijital hukuk hizmetleri geliştirilmelidir. Son olarak, avukatların sadece mesleklerini icra eden kişiler olarak değil, adaletin temel taşı ve hukukun savunucuları olarak görülmesi gerekmektedir. Bu sebeple mesleğin itibarı korunmalı, avukatların hakları güvence altına alınmalıdır.

Yetkilileri bu konuda ivedilikle harekete geçmeye davet ediyor, savunma hakkının güçlü olduğu bir yargı sisteminin hepimizin ortak menfaati olduğunu hatırlatmak istiyorum."

'AVUKATLIK MÜCADELE MESLEĞİ'

Ezgi Taşdemir:

"Avukatlık, tabiatı gereği mücadele mesleğidir. Günümüzde ise avukatlar mesleklerini ifa ederken evvela siyasal iktidarın hukuk dışı müdahaleleri ile mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmaması, hukukun en temel ilkelerinden biri olan 'Suçların ve cezaların kanuniliği' ilkesinin terk edilmesi, Anayasa ile güvence altına alınmış hakların kullanılmasının ve hatta hatırlatılmasının dahi 'suç' olduğu iddiasıyla yurttaşların hürriyetlerinden alıkonulması, işkence ve kötü muamele yasağının delinmesi gibi başlıca hukuksuzluklar karşısında avukatlar var güçleriyle savaşmakta, hukukun tesisi için çabalamaktadır. Avukatlar, şahsi işlerine vakit ayıramayacak derecede toplumsal olaylarda rol üstlenmektedirler. Gerek avukatlar, gerek avukatlık mesleği gerekse barolar çeşitli hukuk dışı hamleler ile etkisizleştirilmeye ve itibarsızlaştırılmaya çalışmaktadır. Bu etkisizleştirme ve itibarsızlaştırma hamlelerinin bir yansıması olarak avukatlar, mesleklerini ifa ederken kolluk kuvvetlerinin, üstlendikleri dosyaların taraflarının, kendi müvekkillerinin ve hatta aynı sıralarda birlikte okudukları hakim/savcıların sözlü veya fiziksel şiddeti ile mücadele etmek zorunda kalmaktadır.

'MESLEK KANUNUNDA İYİLEŞTİRMELER YAPILMALI'

"Bunun yanı sıra denetimsizce açılan hukuk fakültelerinin yarattığı avukat enflasyonu, avukatların geçim sorununu da beraberinde getirmektedir. Birçok stajyer avukat, mesleğe başlamak için ödenmesi zorunlu olan harcı denkleştiremediği için avukatlık ruhsatını alamamaktadır. Hasbelkader ruhsatını alıp mesleğe meslektaşlar, işçileşmek ile işsiz kalmak arasında bir seçim yapmak, kimi zaman da kayıt dışı istihdam edilmeyi kabul etmek durumunda kalmaktadır. Birçok işçi avukatın sigorta primi gerçek ücret üzerinden yatırılmadığı gibi, tek başlarına iş almalarına da izin verilmemektedir. Serbest avukatların büyük bir kısmı sigorta prim borçlarını ödeyememekte, ofis giderlerini dahi karşılamakta zorlanmaktadır. CMK görevlendirmelerinden biraz olsun kazanç sağlamaya çalışan avukatların elde ettiği ücretten daha fazlası, o işi ifa ederken kendiliğinden tükenmektedir. Avukatların mesleklerini ifa ederken karşılaştığı sorunlar, burada sayılanlardan ibaret olmayıp kronikleşmiş sorunların yalnızca bir kısmıdır. Bu sorunların çözümü, avukatların adaletin ve hukuk devletinin teminatı olmaları nedeniyle hayati önem taşımaktadır. Bu anlamda evvela yapılması gereken 'hukuki belirlilik' ilkesine sığınmak ve akabinde meslek kanununda iyileştirmeler yapmaktır."

'YARGI SÜREÇLERİ ŞEFFAF OLMALI'

Onur Şahin:

"Günümüzde ekonomik sorunlar sorunlarımızın en başında geliyor. Ancak tüm bunların yanında toplumun adalete ve yargı sistemine karşı bir güvensizliğimin oluşması biz avukatları da etkiliyor. Adalet sistemine dair yaşanan tıkanıklıklar, keyfiyet algısı ya da savunmanın değersizleştirilmesi, mesleki motivasyonu düşürüyor. Avukatların yargı sürecindeki rolünün anayasal düzeyde güçlendirilmesi, baroların karar alma süreçlerine daha etkin katılması gerekir. Tüm yargı süreçleri daha şeffaf hale getirilmeli, örneğin önemli kararların gerekçeleri kamuoyuna açık ve erişilebilir olmalı. Genç avukatların yargı reform süreçlerine aktif olarak dahil olabileceği platformların (örneğin gençlik meclisleri, baro komisyonları) desteklenmesi lazım."

'EN ÖNEMLİ PROBLEM GEÇİM KAYGISI'

Büşra Genç:

"Avukatların en önemli problemi geçim kaygısı içerisinde mesleğini ifa etmesidir. Avukat sayısının artması nedeniyle serbest çalışan genç avukatlar dosya almakta zorlanmakta, hukuka güvenin azaldığı bu dönemde vatandaş etik dışı taleplerle avukata başvurmakta üstelik geç gelen adalet sebebiyle vatandaşın tüm öfkesi avukata yönelmektedir. Devletten sağlık sigortası güvencesi dahi almayan avukatlar gelir elde etmese dahi düzenli olarak damga vergisi, stopaj vb. gibi vergi borçları ve Bağ-Kur prim borçlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bağ-Kur primini ve ofis kirasını ödeyemediği için ofislerini kapatan bir çok avukat şirketleşen hukuk bürolarında asgari ücretle çalışmaya mecbur kalmaktadır."

'EKONOMİK SIKINTILARA KARŞI ÖNLEM ALINMALI'

Derya Deniz Yıldız

"Günümüz koşullarında her meslek gibi avukatlık yapmak ve avukatlık yaparak para kazanmak son derece zorlaşmaktadır. Kontrolsüzce artan hukuk fakülteleri ve özel üniversiteler neticesinde çok fazla hukuk mezunu oluşmaktadır. Hakim savcılık sınavına hazırlanıp atanamayanlar da istemese de avukatlık yapmak zorunda kalmaktadır. Bu nedenle avukatlara düşen dava sayısı azalmaktadır ve serbest çalışan meslektaşlar hak ettiğinin altında ücretle dava almak zorunda kalmaktadırlar. Avukatlar yargılamaların çok uzun sürmesi nedeniyle dava sonu hak edecekleri vekalet ücretlerinden de uzun süre mahrum kalmaktadırlar. Bağımlı çalışan avukatlar da baroların sözde belirlediği avukatlık asgari maaşını alamamaktadırlar. Barolar ise bu hususta denetim yapmamaktadırlar, tabiri caizse işveren avukatları korumaktadırlar. Devlet tarafından avukat karşılama gücü olmayanlara atandığımız CMK dosyası diye anılan dosyalar için Adalet Bakanlığı tarafından ödenen ücretler de en az 2-3 yıl süren dosyalar için çok düşük kalmaktadır. Bu nedenle şuan her meslekte olduğu gibi hukuk fakültesi mezunları da yurtdışında denklik almaya çalışmakta ya da yeniden hukuk fakültesi okumak zorunda kalmaktadırlar. Adalet Bakanlığının , Türkiye Barolar Birliğinin ve tüm baroların avukatların ekonomik sıkıntıları konusunda önlem alması gerekmektedir. Yoksa ilerleyen zamanlarda savunma yapacak nitelikli avukatla çalışmak zorlaşacaktır. Meslektaşlar kazançları ile ofis giderlerini, sigorta giderlerini karşılayamamaktadır, bu nedenle paylaşımlı sanal ofis kullanmakta ya da evden çalışmak zorunda kalmaktadır."