Aydınlık; Asrın, Sır’ ra kalem basan, örgütleyendir
10 bin yeni E. Aydınlık abone kampanyası başladığı şu günlerde Aydınlıkçılar yine harıl harıl görev başında. Adeta o “ Aydınlıkçılık damarı” kabarmış durumda. İnat, umut, kararlılık, başarmak ve aşmak bütün iyimserlikler bir arada. Çünkü Aydınlıkçılık iyimserliğin kalesidir aynı zamanda. Ulusal kanal kampanyasını nasıl ki katlayarak sonlandırdık, Aydınlık kampanyasını da katlayacağımız şimdiden gözüküyor. İnsan bir an düşünmeden edemiyor. Neden bu kadar ısrar ve kararlılık? Acaba bu işin başka bir sırrı mı var? En sonunda bir durakta yine hayatın içinden cevap buluyorsunuz. DAVAYA inanmak, baş koymak böyledir. Mehmetçik’ te vatan ve millet davası uğruna canını vermiyor mu?
ASRIN GAZETESİ
Evet, Aydınlık Asrın gazetesidir. Tam 100 yıldır yayında. 1921’ de Dr. Şefik Hüsnü Değmer önderliğinde çıktı. Bir ocaktır Aydınlık ve o ocaktan kimler geçmedi ki; Nazım Hikmetler, (tabi Nazım Hikmet’ in “Aydınlıkçılar” şiiri Aydınlık’ ı çok güzel anlatıyor,) Cemal Süreyalar, Metin Altıoklar, Deniz Gezmişler de Aydınlıkçıydı. Aslında, Mustafa Kemaller, Namık Kemaller, Talat paşalar da Aydınlıkçıydı. Çünkü Aydınlık kurtuluş savaşı’nın Hakimiyet-i Milliye’sidir. Bu ocaktan binlerce, on binlerce yazar, muhabir yetişti. Siyaset, ekonomi, kültür- sanat, felsefe- toplum vs alanında çok uzman kişi yer aldı. Bu ocak öyle bir ocak ki; Türkiye yönetiminin her kademesinde insanlar yetişti. İşçisinden, mühendisinden, hekiminden, iş insanından,, yazarından, bilim insanından milletvekiline kadar. Hatta bazı mücadele kavşaklarında Aydınlık’ tan kopmuş, “ Dönekler” in sayısı’ da az değil.
1960’ lardan bu yana Dr. Doğu Perinçek önderliğinde Aydınlık bayrağını dalgalandırarak sürdürüyoruz. Görevimiz bu bayrağı kuşaktan kuşağa devretmektir.
Bu bir Asır aynı zamanda Türkiye’ nin Milli demokratik devrim tarihidir. Ama aynı zamanda dünya çapına etkili, ses getiren, mazlum milletlerin sesi olmuş bir gazetedir. Bu yanıyla, Türkiye ve hatta dünyada böyle uzun süre yayın yapan başka gazete var mı bilemiyoruz. Bazen aylık, bazen haftalık, bazen günlük. Ama hiç susmadı. Yasaklar, kapatılmalar, cezalar karşısında hiç yılmadı. Bu yönüyle de zoru aşmanın gazetesidir Aydınlık.
SIRRA KALEM BASMAK
Aydınlık’ ın her başlığı bir sırra, bir gerçeğe işaret eder. Manşetleri çözüm sunar, “ROTA” belirler, program sunar. Geçmiş manşetleri gözden geçirirken hem tüylerimiz diken diken olur, hem de koltuklarımız kabarır geçmişimizle. Bu günün yoğunluğunda insan bazen geçmişi unutabiliyor.
Haberleri gerçeğin, emekçinin, mazlumun penceresinden belirlenir. Ülkenin ve dünyanın mili ve anti emperyalist çizgisiyle hareket edilir.
Yazarları’ da bu düzlemde saf tutarlar.
Daha önemlisi, kimsenin cesaret edemediği olayların üzerine gitmiş ve aydınlatmıştır. Cinayetler, tertipler, dosyalar vs, çok sayıda gizli ilişkiyi gün ışığına çıkarmıştır, kamuoyu ile paylaşmış ve topluma mal etmiştir. En çarpıcı örneği : MİT’ içindeki CIA ekibinden Hirram Abbas ve Korkut Eken’ nin Aydınlıkçılar hakkındaki itirafları hala akıllardadır. Onun için herkes Aydınlık hakkında konuşurken çok dikkatli davranır. Abbas ve Ekengiller bu gün de var.
Geçmişte ve bu gün Aydınlık’ ın üzerine gittiği her sorun gündem yaratmıştır.
Bir süre sonra o gerçek hayat tarafından doğrulanmıştır. Bu hep böyle olmuştur. Öyle ki toplumda” Aydınlık’ ın her dediği çıkıyor” sözü hem gerçeği ispat ediyor, hem de Aydınlık’ ın kimliğini ortaya koyuyor. “ Bu söz artık, “ Aydınlık söylüyorsa doğrudur” noktasına gelinmiştir. “ Neylerse güzel eyler” gibi..
Aydınlık’ ın en önemli sırrı ve farkı, gerçeği halktan gizlemez. Araştırır, inceler doğruysa halka açıklar. Kirli ellerin ve kalemlerin üzerine cesaretle gitmiştir. Hiç bir karanlık şeyin üstünde sır perdesi bırakmamıştır. Bu yüzden Aydınlıkçılar çok sayıda şehit vermiştir.
ÖRGÜTLEYENDİR
Aydınlık bütün bu çaba, gayret ve mücadelenin yanı sıra aynı zamanda iyi bir örgütleyendir. Kurtuluş savaşında Müdafaa- i Hukuk Cemiyetini ve halk fırkasından başlayarak, bugünkü Vatan Partisini örgütleyendir. Bir iddiada bulunursak abartılı olmaz. Partimi Aydınlık’ ı, Aydınlık mı partiyi yarattı? Kanımca Aydınlık partiyi yarattı. Yayın organı teşkilatı kurmanın vazgeçilmez aracıdır. Bende Aydınlıkla tanışarak partili oldum. Sanırım herkesin hayatı böyledir. Aydınlık’ a ulaşan herkes bir süre sonra teşkilatlı oluyor. Bireysellikten ve yalnızlıktan kurtuluyor, devrimci bir disiplin altına giriyor. Orda yeni bir hayat başlıyor, artık örgütlenen değil, başkasını örgütleyensiniz. Bu böyle kar topu gibi kuşaktan kuşağa devam eder. Ünlü bir Çin hikayesi vardır; “ dağları taşıyan budala ihtiyar” . Çinli ihtiyar kazmayı almış eline büyük bir kararlılıkla başlamış dağı kazmaya, yanından geçen biri “ hey ne yapıyorsun ihtiyar” , ihtiyar döner kendisine “ dağı kazıyıp düz edeceğim” diye cevap verir. “ sen deli misin kocaman dağı nasıl düz edeceksin”. Budala ihtiyar döner geçene “ neden olmasın, ben kazıyacağım, benden sonra çocuklarım, torunlarım, onların çocukları, torunları devam ettirirse dağ dümdüz olur”. İşte bu kararlılık ve davaya inanma azmi başarının sırrı olsa gerek. Bizlerde önümüzdeki zorlukları ve engelleri aşarak, 150 yıllık Namık Kemallerden, M. Kemallerden, Şefik Hüsnülerden, Nazım Hikmetlerden devraldığımız Aydınlık bayrağını yeniden Atatürk devrimi ile taçlandıracağız.
Aydınlık’a abone olmak sıradan bir abonelik değil, teşkilatlı olmanın ve devrimi gerçekleştirmenin kendisidir.
Bu bilinç ve inançla;
Bütün dava arkadaşlarımı, dostlarımı, yakınlarımı E. Aydınlık gazetesine abone olmaya, yetmez, bu kervana çevremizi de katmaya davet ediyorum..