05 Ocak 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aydınlık haberleri cemaati karıştırdı: Nurcular kavgaya tutuştu

Nurcular içindeki Gladyo yapılanmasını anlatan Mustafa Kaplan'a cemaat içinden bir grup tepki gösterdi. Kendilerini 'Nur Talebelerinin bir Ortak İstişare Heyeti' diye tanımlayan gruba yanıt veren Tahşiye Yayınevi kurucusu Mustafa Kaplan, 'Nurcular içindeki Gladyo yapılanması ispatlandı.' dedi

Aydınlık haberleri cemaati karıştırdı: Nurcular kavgaya tutuştu
A+ A-
HABER MERKEZİ

Kendilerini “Nur Talebelerinin bir Ortak İstişare Heyeti” diye tanımlayan Nurcu bir grup Aydınlık’ın haberlerine tepki göstererek açıklama yayınladı. 30 Aralık 2024’te Risale Haber isimli internet sitesinde yayınlanan açıklamada Tahşiye Yayınevi Kurucusu Mustafa Kaplan’a hakaretler savrulurken Aydınlık gazetesi de hedef gösterildi.

“Nurcu Heyet”e yanıt veren Mustafa Kaplan, “FETÖ’ye yıllardır yataklık yapan ve lojistik destek sunan Paralel Nurcu lider ve grupları deşifre ettim. Bizim iddiamız, Nurculuk içine giren bir illegal Gladyo yapılanmasının olduğudur. Bu korsan bildiri ve bu bildiriyi kendi sayfalarında paylaşan isimler, bu illegal yapıyı kendi beyanlarıyla ispat etmişlerdir.” dedi.

Kaplan, “Nurcu Heyet” açıklamasını yapanların FETÖ iltisaklı kişiler olduğunu iddia ederek şunları kaydetti:

“Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden en büyük tehlikenin FETÖ olduğu, 15 Temmuz kalkışması ile tescil edilmiştir. Devletimiz, harekâta bizzat katılanlara karşı harekete geçmiş, ama bu örgütün ‘kurulması, yetişmesi ve büyümesi’ devrelerinde onlara yardım ve yataklık edenlere karşı sessiz kalmıştır. O kanlı örgüte fidelik yapan bataklık kurutulmadığı müddetçe, tehlikenin bütünüyle geçmesini beklemek abestir.

“FETÖ’nün paralel devlet yapılanması içinde en güçlü olduğu devrede o karanlık örgüte karşı dindar camiada en büyük mücadeleyi, Molla Muhammed hocamız ve Tahşiye Yayınevi vermiştir. Bu yüzden gerek FETÖ ve gerekse onun arka bahçesi olan Paralel Nurculuk yapıları, arkalarına devlet güçlerini de alarak 2010 Tahşiye Kumpasını kotarmıştır. Hukuksuz bir operasyonla içeri alındık ve 17 ay hapsedildik. Sonunda adâlet yerini buldu, biz beraat ettik, o kumpası kuranlardan emniyet ve bazı basın mensupları cezalandırıldı.

‘PARALEL NURCULAR DEŞİFRE ETTİM’

“Tahliyeden sonra biz FETÖ’ye karşı ilmî mücadelemize devam ettik. Devletin mühmel bıraktığı örgütün arka bahçelerine neşter attık. Paralel Nurcu liderlerin FETÖ ile iltisaklarını tespit ederek neşrettik. En son, Aydınlık gazetesi ve Oda TV’de Mustafa Kaplan imzasıyla çalışmalarımızı özetledik. FETÖ’ye yıllardır yataklık yapan ve lojistik destek sunan Paralel Nurcu lider ve grupları deşifre ettim.

“Nur camiası bu çıkışı sessizlikle karşılarken, bazı basın organlarında bize karşı bir korsan bildiri neşredildi. Ben bütün açıklamalarımı kendi ismimle neşrettiğim hâlde, bu korsan bildiride ‘sözcü’ dışında hiçbir isim yoktur. Risale-i Nur grupları içinde ‘Nur Talebelerinin bir Ortak İstişare Heyeti’ adıyla bir yapılanma yoktur.

‘NURCULUK İÇİNDEKİ GLADYO İSPATLANDI’

“Bizim iddiamız, Nurculuk içine giren bir illegal Gladyo yapılanmasının olduğudur. Bu korsan bildiri ve bu bildiriyi kendi sayfalarında paylaşan isimler, bu illegal yapıyı kendi beyanlarıyla ispat etmişlerdir. Sözcü olarak ismini belirten kişinin kendisi bir kripto FETÖ’cüdür. FETÖ’nün şirketlerinde çalışmış, FETÖ’nün basın organlarında tanıtılmış bir kişidir.

“FETÖ’cü savcıların aleyhimize hazırladığı iddianameye mesnet yapılan ‘İfhamname’ isimli korsan kitabın yazarı Abdulkadir Badıllı, FETÖ meddahı bir paralel Nurculuk yapılanmasının aparatıdır. Bu Ali Kemal Pekkendir, FETÖ’ye övgüler yapıp Molla Muhammed ve Mustafa Kaplan’a söven İfhamname isimli korsan kitabı bandrolsüz basarak dağıtan birisidir. Üstelik bu şahısla mahkemeliğiz ve davamız devam etmektedir.

“Tamamen bize ve röportajımı neşreden Aydınlık ve Oda TV’ye en ağır hakaret ve küfürlerle dolu olan bu korsan bildirinin muhtevâsına, bunu neşreden basın organlarına, buna destek çıkan kripto aparatlara ayrıca temas edeceğim.

‘NATO’CU PARALEL NURCULAR’

“Yaşanan şey, ‘Nurcuların kendi içindeki kavgası’ değildir. Mevcut tartışma, Molla Said'in yolunda Kuvâ-yı Milliyeci, yerli, bağımsız, bağlantısız Ehl-i Sünnet Nur talebeleri ile; perde arkasında FETÖ ile iş pişiren, şimdi ise KÖZ ile birlikte çalışan, ‘Mutlak Vekil’ denen masonluğa alet olmuş kişiler eliyle FETÖ meyvesini veren küreselci, Vatikancı, Thomas Michelci, Maroviç'çi İngiliz Muhibleri Cemiyeti Reisi Sait Molla'nın yolunda giden NATO'cu, Gladyocu Paralel Nurcuların kavgasıdır!

“Bu bir korsan bildiridir, böyle bir hukuki veya reel grup yoktur! Hukuki haklarımız mahfuz olmak üzere şimdilik bu açıklamayla kifayet ediyorum.”

HAKARET DOLU BİLDİRİ

30 Aralık’ta yayınlanan “Nurcu Heyet” açıklamasında Türkiye’nin Sait Nursi ve talebelerine teşekkür ve minnet borcu olduğu iddia edildi. Çok sayıda hakaretin yer aldığı bildirideki bazı ifadeler şöyle:

“Bediüzzaman'ın ‘Seni bana Allah gönderdi!’ deyip sarıldığı, onlarca boş sahifeyi imzalayıp kendisine vekalet verdiği, ‘Nurun Avukatı’ diye taltif ettiği Bekir Berk'e Özel Harb Dairesi ajanı, ‘Onu kâinata değişmem!’ dediği Zübeyir Gündüzalp Ağabey ve Zübeyir mesabesindeki Talebelerine de Gladyo demek için küfr-ü mutlak içinde olmak yetmez, insanlıktan çıkmış olmak gerekir.

“Bu şenaat, aptallık veya şizofreni ile, hattâ şahsî birtakım dünya menfaatleri ile de izah edilemeyecek kadar dehşetli bir cürüm, bir ihanettir. Küfrün hizmetine girmek, Şeytan'ın avukatlığını yapmaktır. Bu mümtaz insanlara ettiği iftira ve attığı yalanların tamamına, kendilerinin ehil olduğunu, zımnen değil, alenen ortaya koymaktır.

Aydınlık haberleri cemaati karıştırdı: Nurcular kavgaya tutuştu - Resim : 1

“Türkiye'de İslâmiyet düşmanlıkları tescilli olup küfrün bayraktarlığını yapan en zındık medya sahnelerine buyur edilmeye icabet etme ahmaklığını, bir nişan-ı zîşan gibi göğsüne iliştirip bu sahnelerde Nur Talebelerinin en mümtazlarına dil uzatma maskaralığına düşmeyi göze almak; aptallık değil, düpedüz ihanettir, kin dolu bir düşmanlıktır, belki küfür hesabına bilerek çalışmaktır.

“Kemalist zihniyetin düşman ilan ettiği bu fedâkâr kitleye yeterince sahib çıkamamış olma mahcubiyetini hatırlatmak bize düşmüyor. Hatırlatmış olmayalım...

“Herkes şunu net bir şekilde bilsin: Bediüzzaman ve Talebeleri, insanlığın yüz akı, bu toprakların ise şerefidirler. Onlara dil uzatan her büyük, küçük, her akıllı, haindir. Aptallar ise bahs-ı diğer, mazur sayılabilirler.

“Evet; kimse hatasız değildir, Nur Talebeleri de bu küllî kaidenin istisnası değiller. Ama topuna birden hain yaftası yapıştırmaya çalışmak, hata isnad etmek değil, düşmanlık ve hıyanettir.”

NE OLMUŞTU?

Tahşiyeci Mustafa Kaplan, 26-27-28 Aralık 2024’te Aydınlık’ta yayınlanan söyleşisinde, Said Nursi’nin bazı talebelerinin Gladyo ve CIA ile irtibatta olduğunu, Risale-i Nurları değiştirerek Nurculuğu bozduğunu ileri sürmüştü.

Kaplan, bu talebelerin cemaat içinde “Paralel Nurculuk Yapılanması” kurduğunu, bu yapının da FETÖ’ye hizmet ettiğini belirtmişti. Kaplan, paralel Nurculuk yapılanması içindeki tüm Nurcuların Fetullah Gülen’le birlikte hareket ettiğini söylemişti.

Bediüzzaman Said Nursi Tahşiyeciler Said Nursi Nurculuk