11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aydınlık için çalışmak

Bir telefon konuşmasında neler yapabiliriz derken arkadaşıma bazı yaptıklarımı anlattım. "Bunları yaz, bana gönder çok önemli" dedi. Düşündüm. Önemli idi. Neden? Vatan için kimler neler yapmadı? Kimisi türkü söyledi, kimisi öldü. Ben de çorbada tuzum olsun diye başladım yazmaya.

Aydınlık için çalışmak
A+ A-

İSMAİL YÜCELER

İstanbul'da yaşarken şartlarım çok ağırdı. Uzun süre ancak bir gazete alabiliyordum. Bir hususu fark ettim. Her satıcıda gazetemiz bulunmuyordu. Önce komşu farklı marketlerden sıra ile almaya başladım. Sonra uzaklara gittikçe farklı satıcılardan. Fark ettim ki benim sıkça aldığım satıcılarda Aydınlık sayısı arttı. Sonraları bir ilçe merkezine yerleştim. Çok az satıcıda Aydınlık vardı. Uğrayabildiğim her bayiye sordum. Önce bazı yerlerden sıkça olmak üzere de sıra ile sekiz ayrı noktadan her gün bir Aydınlık aldım. Gücüm ona yetiyordu ve israfa gerek yoktu. Üç yıl içinde ve üstelik pandemi şartlarında satıcılara Aydınlık gelmeye başladı ve gelen bayilerde de satış arttı. Bu benim için çok olumlu bir gelişme idi. Hiçbir ek harcama yapmadan bir tanıtım ve farkındalık yarattım diye sevindim. E-aydınlık yayına başladığı günden itibaren kısa sürede otuzdan fazla bir aylık öğrencilik aboneliğini üç kuruluş aracılığıyla hediye ettim genç arkadaşlara.

HER ARKADAŞ YAPABİLİR

İstanbul'da iken Ulusal Kanal'a uğradığım bir gün Kaynak Yayınları'na gittim. Sonra da bölgeye gidip geldikçe uğramaya başladım. Kitaplar aldım.

Zaman içinde Perinçek-İsviçre Davası kitabı çıktı. Konuşuyorduk. Öğrendim ki görünen dışında çok geniş ve yönlü bir mücadele var. Bazı unsurlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilmesini engellemeye çalışırken Yayınevi'ne de vergi baskısı yapıyorlar. Dava için Avrupa'ya giden Kaynak Yayınevi yazarlarının uçak bileti ücretlerinin gider yazılamayacağından bahisle vergi cezası veriliyor. Bu ceza çok büyük.

Bu ziyaretlerimde Gladyo ile mücadelenin bir başka yüzünü öğrendim. Temmuz 2016 kalkışmasından sonra Türkiye FETÖ terör örgütü ile savaşırken Yayınevi basılıyor. Neden? FETÖ'cü diye. Nereden çıktı? Hainlerin aynı ünvan ile faaliyet gösteren bir yayınevi var. Bizimki onunla davalı. Güya orası diye basılıyor. Bir aydan fazla faaliyet gösteremiyor.

Yani oyun içinde hain oyunlar. Kaynak'a yapılan haksızlıklara iyice bilendim. Ben ne yapabilirim? Karar verdim. Kısıtlı olanaklarımla yakın çevreme Kaynak yayınlarından hediye edecektim. Özel giderlerimi kıstım. Çünkü SSK emeklisiyim ve emekli maaşı ile geçiniyoruz.

Her gidişimde kitaplar aldım ve bunları çevremdeki kişilere armağan ettim. Bu cümleden Kaçaznuni'nin kitabını armağan ettiğim bir arkadaşım, “Bu nasıl iş, elimizde böyle bir delil var iken biz neden korkuyoruz.” dedi. Evet neden? Hem de kitap Devlet Arşivinde var iken.

Aydınlık için çalışmak - Resim : 1

GENÇLİK GELECEĞİMİZ

Bir gün TGB İstanbul Şubesi'ni ziyaret ettim. Dolaplar var, kitap çok az. “Kütüphane kuralım mı?” diye sordum. “Çok memnun oluruz.” dediler. O zamanın öğrencileri şimdi çeşitli yerlerde yöneticiler. Yolları açık olsun.

Hemen bir takım Atatürk'ün Bütün Eserleri (ATABE) getirttim. Zaman içinde Kaynak'tan, diğer yayınevlerinden ve TGB'nin okunmasını karara bağladığı kitapları aldık.

Bu arada elim biraz bollandı. TGB'ye birkaç yüz Kurtuluş Savaşı'nın İdeolojisi kitabı armağan ettim. Dernek de onları Anadolu'daki şube ve üyelerine dağıttı.

Elim daha da bollanınca; çocuklarıma, torunuma, arkadaşlarıma, akrabalarıma ve komşularıma "Aydınlık.com tr"den bakıp seçtikleri kitapları bana bildirmelerini istedim. Hepsi bildirdi, az yazanlara "Elinizi korkak alıştırmayın" dedim. Gereğini yaptılar. Ondan fazla kişiye kitap gönderdim.

Devamında bazı kuruluşlara ATABE armağan ettim. Bu takımların sayısı onu geçti. Vatan Partisi'nin bir il teşkilatına istenilen tüm kitapları gönderdim.

Demem o ki ben bir kısım faaliyetleri çok az kaynağım var iken yapmaya çalıştım. Bunlar örnek alınır diye yazdım. Bizler kişiler ve kuruluşlarımızın arasında olumlu etkileşim (sinerji) yaratabiliriz.

Kanaatim şudur ki; çevremizi, ülkemizi ve Dünyamızı fikir KAYNAK'ımızdan beslenerek AYDINLIK yarınlara taşıyabiliriz.

Saygılarımla.

Aydınlık TGB Atatürk'ün Bütün Eserleri ATABE