Aydınlık Sinciang Uygur Özerk Bölgesinde-2: 620 yıllık Kaşgar'ın mucize atılımı
Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi’nin daveti ile 21-29 Eylül 2023 tarihleri arasında Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret ettim. 17 ülkeden 22 yabancı gazetecinin katıldığı gezide Urumçi, Kaşgar ve İli kentlerine gittim. Bu üç kentte gördüklerimi, dinlediklerimi üç bölüm halinde paylaşacağım.
Kaşgar, uzun ömürlü insanların şehri. Çin’de en fazla 100 yaş üstü insanın bulunduğu kent burasıymış. Rekor ise kentin 135 yaşındaki dedesinde. Ancak geçmişte, şimdiki kadar huzurlu değilmiş elbette. Burası Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan’ın kesişim noktası. Terör yuvası Wakhan Koridoru 250 kilometre ötemizde. Hani şu ABD’nin Suriye’den DEAŞ’lıları taşıdığı yer. Kaşgar ise buraya göre bambaşka bir gezegende.
Çin Merkezi Hükûmeti, bu kentin kalkınması için 130 milyar yuan ayırmış. 12 ilçede yaşayan 190 bin aile yoksulluktan kurtarılmış. Altyapı, istihdam, sağlık ve eğitim gibi alanlarda adeta devrim yapılmış. Tarih ve modern yaşam iç içe. Geçmiş ve gelecek el ele. 620 yıllık eski şehir hala ayakta duruyor. İnsan merkezli yaklaşımın en güzel örneği burası. Kentin dönüşümünün hikayesi ise gerçek bir sosyalizm başarısı.
İNSAN MERKEZLİ KENTSEL DÖNÜŞÜM
Kaşgar’ın merkezinde, 620 yıllık eski bir kent bulunuyor. Kerpiçten yapılı evlerde 49 bin aile, yaklaşık 220 bin kişi yaşıyor. Bu eski kentin dönüşümünü görmek üzere önce Kapsamlı Koruma ve Yönetim Müzesi’ne gidiyoruz. Burada kentin modernizasyondan önceki hali sergileniyor. Hiçbir altyapının olmadığı, kanalizasyonun, elektrik ve suyun bulunmadığı, sokakları çöp içinde, yıkık dökük bir manzarayla karşılaşıyoruz. Ancak Çin Merkezi Hükûmeti, 2007 yılında bölgeyi dönüştürmeye karar vermiş. 8 yıl içerisinde 49 bin ev aslına uygun şekilde restore edilmiş. Onarım süresince ev sahipleri ücretsiz olarak başka muhite yerleştirilmiş. Ancak kendi evlerinin tasarım sürecine de dahil edilmişler.
Yatırımın ekseriyeti Merkezi Hükûmet’ten, bir kısmı Sinciang Bölgesel Yönetimi’nden, bir kısmı da Kaşgar Belediyesi tarafından karşılanmış. Aileler ise çok cüzi bir miktar ile katkı sunmuş. Böylece hem bölgenin tarihi ve kültürel dokusu korunmuş, hem de güvenli ve yaşanabilir bir kent oluşturulmuş. Proje için toplam 7 milyar yuan harcanmış. Artık her evde elektrik, su, doğal gaz var. Bunlar depreme karşı da güçlendirilmiş yapılar. Bölgeye sosyal tesisler ve spor kompleksleri kurulmuş. Ev sakinleri de avlularını kafeye çevirerek burayı bir turizm merkezine dönüştürmüş. Bir ara UNESCO yetkilileri gelerek dönüşüm sürecini yerinde incelemişler ve hiçbir şikayet almadıklarını not etmişler. Burası “halk merkezli” yaklaşımın en güzel örneklerinden biri.
‘BİZİ MERAK ETMEYİN’
Eski kentin karşısında müthiş de bir cami var. Adı Idgah Camii. Sinciang’ın en büyüğü, Kaşgar’ın da sembollerinden biri. 1442 yılında inşa edilmiş. Burada bizi, caminin imamı karşılıyor. Camide 5 vakit namaz kılındığını, kandillerde, bayramlarda burada toplandıklarını anlatıyor. Bu arada cami duvarında asılı dev bir halı dikkatimi çekiyor. Meğerse bu bir hediyeymiş. 2013 yılında Sinciang Bölge Yönetimi tarafından bayram münasebetiyle camiye hediye edilmiş. Üzerinde 56 etnik grubu temsilen 56 nane yaprağı var.
İmam, cami tarihini anlattıktan sonra şunları söylüyor:
“Bizi merak etmeyin. Burada her vatandaşın dini inanışı güvence altında. Camimize beş kez onarım yapıldı ve büyük paralar harcandı. Bu sırada caminin orijinal hali korundu. Yerel ve Merkezi Hükûmet altyapıya büyük yatırım yaptı. Hükûmet, camideki dini görevlilerin yaşamlarına da büyük önem veriyor. Tüm masraflarımızı onlar karşılıyor. İyi koşullar için hükümete minnettarız.” Umarım Türk basınında “Çin Camileri ve Uygur Kültürünü Yok Ediyor” başlığını atanlar, gelip Idgah Camii’nin yemyeşil ağaçlarla dolu avlusunda biraz vakit geçirirler.
MOTOSİKLETLİ KADINLAR ŞEHRİN HER YERİNDE
Kaşgar’ın en geniş pazarı ise Idgah Camii’nin etrafında kurulmuş. Aslında burası pazar içinde beş pazar. Her sokak farklı ürünlerin sergilendiği dükkanlarla dolu. Bir sokak mis gibi baharat kokuyor, diğeri ise ipekçilerin mekânı… Burada 6. kuşaktan demirci bile var. Uygurların tüm hünerlerini görmeniz mümkün. Hayat yine capcanlı. Kaşgar’ın Urumçi’den farkı, yaşayanların yüzde 90’ının Uygur olması. Dolayısıyla rengarenk kıyafetler, sokaklarda müzik sesi daha çok. Düğüne gider gibi giyiniyor kadınlar. Bir de kentte elektrikli motosiklet bolluğu var. Yollar onlara göre ayrılmış. Şıkır şıkır giyinip motosiklete binenler, şehre de rengini veriyorlar...
GUİNESS REKORLU MÜZİK ALETLERİ KÖYÜ
Kaşgar merkezde güzelce gezdikten sonra, pazardan çıkıp bir köye gidiyoruz. Adı Müzik Aletleri Köyü. 2000 yılında ulusal düzeyde koruma altına alınmış bir yer burası. Köy sakinleri 150 yıldır müzik aletleri yapıyorlarmış. Devlet de onlara modern çalışma atölyeleri sağlamış. Şu an köyde müzik aletleri yapan aile sayısı 273. Bu ailelerden 500'den fazla kişi, 27 kategoriye ait 50 tür ulusal müzik aleti üretiyor. Köyde 8 farklı müzik aleti üreten 9 tane de büyük usta bulunuyor. Çok sayıda genci de burada eğitiyorlar. Kimisi dutar yapıyor, kimisi rebap… İlginç de bir başarıları var. Dünyanın en büyük müzik aletlerini yaparak Guiness Rekorlar Kitabı’na adlarını yazdırmışlar. İşte size belgeli Uygur kültürü.
ÜCRETSİZ DEVLET KREŞLERİ
Şimdi Kaşgar’daki en keyifli ziyaretlerimden birini anlatacağım. Bir köy okuluna gidiyoruz. Ama kreş düzeyinde. Normalde Çin’de zorunlu eğitim 12 yılken, burada 15 yılmış. Devlet, 3-6 yaşındaki çocuklar için 117 tane kreş açmış. Eğitim ücretsiz. Girdiğimiz okulda 128 çocuk var. Derslik başına 25-26 kişi düşüyor. Başlarında bir Uygurca bir de Çince öğretmen bulunuyor. Burada oyunlar oynayıp şarkılar söylüyor, bir yandan da yaratıcılıklarını geliştiriyorlar.
Köylüler ise çocuklarını bırakıp tarlaya gidiyorlar. Devlet, kreşe çocuğunu yazdıranlara her yıl 2 bin 800 yuan harçlık veriyormuş. Ders kitapları ve diğer ihtiyaçlar da ücretsiz. Buradaki minikleri bir görseniz, sevmeye doyamazsınız…
PLANLI TARIM
Ardından okuldan çıkıp bir köy evine uğruyoruz. Ev sahibi, kendi bahçesinden ürünleri ile avluda geniş bir sofra kurmuş, bizi karşılıyor. Burada hem tarım hem de hayvancılık yaptığını anlatıyor. Biz maddi durumu yerinde herhalde, evi de gayet şık diye düşünürken, hükümetin köydeki tüm evleri restore ettiğini anlatıyor. Bu köye de doğal gaz gelmiş durumda. Altyapı tamamlanmış, yollar çift şeritli. Seracılık oldukça gelişmiş. Ancak daha önemlisi, ürünlerini satma derdi yok. Neden mi? Anlatalım…
KÖY KOOPERATİFİ DÜNYAYA AÇILMIŞ
Köy evinden sonra Sinciang Tarımsal Teknoloji AŞ. adlı bir şirkete gidiyoruz. Burası da 2017 yılında köylüye destek için kurulmuş. Tarımsal araştırma enstitüleri ile işbirliği yaparak her yıl üretimi planlıyorlar. Ardından köylünün ürünlerini alıp işliyorlar ve paketledikten sonra e-ticaret ile dünyaya pazarlıyorlar. Sloganları; “Sinciang’ın güzel meyvelerini bizden seçersiniz.” Bizi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı karşılıyor. 2017 yılında 400 bin yuan sermaye ile işe başladıklarını, geçen yılki satışlarının ise 280 milyon yuanı geçtiğini anlatıyor. “Görevimiz, yerel halkı destekleyerek onların gelişmesini sağlamak.” diyor.
Fabrikada tam zamanlı olarak 300 işçi çalışıyor. Bunların yüzde 91’i Uygur. En düşük maaş 6 bin yuan. Ayrıca köylüler de boş vakitlerinde gelip saatlik ücretle fabrikada çalışabiliyor.
Şirketin şu an 120 hissedarı var. Bunların da 57’si azınlık gruplardan. Yönetim Kurulu 5 kişi, 2’si Uygur. Daha da ilginci, şirket her yıl en başarılı çalışanlarını hissedar yapıyor. Böylece emekçi yönetimde en üstte yer alıyor. Sizce de oldukça güzel bir üretim modeli değil mi?
UZUN YAŞAMIN SIRRI
Kaşgar’daki devrimi anlamak için ABD işgalindeki Afganistan’ı hatırlayın. Terör, uyuşturucu, yolsuzluk… Tek kanun, kanunsuzluk. Sıfır güvenlik, sıfır kalkınma, sıfır eğitim, sıfır altyapı… Hak, hukuk yok. İş, aş, güvence yok. Kadının adı yok. Çünkü bağımsızlık yok. İşte bunlar az ötesinde yaşanmış Kaşgar’ın. Ama Kaşgarlılar da şanslı olduğunu biliyor.
Kime sorsanız aynı şeyi söylüyor: “Devlet burada olmasa, Kabil’den farkımız olmazdı.”
Haksız da sayılmazlar. Hem inançlarını, kültürlerini doyasıya yaşıyorlar, hem de kendilerini güvende hissediyorlar. Kadınlar hayatın her alanındalar. Ekecek tarla da çok, üretecek fabrika da... İşleri de var, aşları da, başlarını sokacak evleri de... Huzur var bu kentte. Sanırım uzun yaşamın sırrı da bu. Kaşgar’ın merkezinde yer alan 12,26 metre büyüklüğündeki dev Mao Zedung heykeli. Bu büyüklük rastgele değil. Mao’nun doğum tarihi: 26.12.1893
Eski kentin giriş kapısında her gün gösteri yapılıyor. Kenti gezmek için gelen yüzlerce turist, bu şovu izleyebilmek için sıraya giriyor. Sanatçılar, geleneksel kıyafetleri ile Uygur danslarını icra ediyor. Ardından kapı açılıyor ve ziyaretçiler kente akın ediyor