Aydınlık’ı hedef aldı: AYM'ye baskı yapıldığını savundu
HDP'nin çağrıları sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada Demirtaş esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasına devam etti. Demirtaş şunları söyledi:
"Şu anda bizim tutukluluğumuzu en çok destekleyenler siyasal İslamcılardır. Son seçimde Demirtaş'ın serbest bırakılmasını isteyenler oraya istemeyenler buraya oy versin dediler. 3 Kasım 2002'de Türkiye'de AK Parti tek başına iktidara geldi. AKP iktidara geldiğinde nasıl bir görev üstlenmişti? Her Müslüman yüreğinde bir umut hissetti. Açık söyleyeyim ben de hissetmiştim. Tarihin en büyük fırsatını kendi çıkarları için heba ettiler. Bizim cezaevlerine atılmamız bunun en büyük örneği. Yaratıkları toplum kültürel ahlaki açıdan çökmüş durumda. Türkiye tarihi, kadınların en yaygın şekilde bedenini sattığı dönemi yaşıyor. Hırsızlığın, gaspın en ciddi yaşandığı dönemdeyiz."
'İMRALI'YA HEYET GÖNDERİN'
Demirtaş savunmasında, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için şu ifadeleri kullandı:
"Ben Öcalan biatçısı değilim. Şu anda 'Sayın Öcalan' denildi diye kıyameti koparıyorlar. Kürtler için, Türkiye için bir şanstır Öcalan. Türk gencini eksi 20 derecede nöbete göndereceğinize bir heyeti İmralı'ya gönderin. Bizim Kobani'de yaptığımız çağrı aydınlık zihniyetin yenilememesi için yaptığımız çağrıdır."
GAZETECİLERİN YAZILARINI OKUDU
"Hakkımızda yürütülecek operasyon için ettiğin basılmasına neden olan ilk yazı Abdulkadir Selvi tarafından yazılmıştır" diyen Demirtaş şöyle devam etti: "Başka kim yazdı? Cem Küçük yazdı. Hilal Kaplan yazdı. İnatla ve ısrarla 10 Ekim’den başlayarak yazılar yazdı. Hilal Kaplan, 'Ölümlerin birinci sorumlusu HDP'dir' diye yazdı. 26 Ekim'e kadar Hilal Kaplan yazdı bu konuda. İbrahim Karagül yazdı. Mehmet Barlas yazmış. AKP çözüm sürecinden her şeye rağmen vazgeçmedi. Yeniden görüşmelere başlandı. O süreç hakkında bizimle ilgili soruşturma açılmadı. Bizimle ilgili suç duyuruları oldu ama soruşturma açılmadı. Açılan soruşturma da uzun yıllar sürüncemede bırakıldı. Devlet, iktidar 2015 seçimlerini görmek istedi. 2015 haziran seçimleri sonucundan sonra düğmeye basıldı. Abdulkadir Selvi, Hilal Kaplan yol gösterici klavuzdur. Onlar yazdıktan sonra diğerleri yazar. Mehmet Metiner, 'Kandil’in talimatı Selahattin Demirtaş tarafından iletildi' diyor. Bu cümle yıllar sonra savcının aklına geliyor."
'BURADAKİ HEYET GAZA BASMIŞ'
Demirtaş, 6-8 Ekim 2014'te meydana gelen olaylara ilişkin kendisi hakkında yapılan gazete haberlerini okuyup şöyle devam etti:
"Perinçek'in Aydınlık Gazetesi 'ABD talimatıyla çocukları yaktın' başlığını atmış. ABD talimatıyla çocukları ateşe attığımı söylüyorlar. Bunlar algı operasyonu olarak sürdürüldü. Arkasından kim başladı? Recep Tayyip Erdoğan. Yargı da ellerinde. Devlet Bahçeli bugün Anayasa Mahkemesi Başkanını azarlayıp 'bay Zühtü senin kumandan kimin elinde?' demiş. Ben de aynısını soruyorum. Bay Zühtü senin kumandan kimin elinde? 4 buçuk yıldır benimle ilgili karar vermediler. Bu karar neden çıkmıyor? Bir AİHM kararının uygulanmamasını AYM nasıl hak ihlali olarak değerlendirmiyor? Değerlendirir ama bekletiyorlar. AYM'ye kararı açıklamayın, buradaki heyete de süreci hızlandırın baskısı yapıyorlar. AİHM'deki kritik davalarda da oradaki Türk yargıç yüzünden frene basılmış. Nerede gaza basılmış? Buradaki heyet tarafından gaza basılmış."