Aydınlık’ın ‘Nurcu’ haberi FETÖ’yü rahatsız etti
Diyanet’in Gizli Tarikatlar Raporu’na tepki gösteren FETÖ mensubu Ayhan Tekineş, Aydınlık’ın Nurcu Kırkıncı cemaatiyle ilgili haberinden rahatsız oldu. Cemaatlere çağrı yaparak ‘devlete karşı durun’ uyarısında bulunan Tekineş, ‘Bu rapor tüm cemaatlerin ortadan kaldırılmasını hedefliyor.’ dedi.
Avrupa’da yaşayan FETÖ mensubu Ayhan Tekineş, Aydınlık’ın 23 Eylül’de yayınladığı “Bingöl Üniversitesinde FETÖ taktikleriyle baskı iddiası: Akademide Kırkıncı yapılanmasına tepki” başlıklı haberine tepki gösterdi. Haberde Diyanet’in Tarikatlar Gizli Raporu’na dikkat çekilmesinden de bahseden Tekineş, “İktidarda bulunan parti ve partinin devlet içindeki ve siyaset alanındaki müttefikleri, bu rapor üzerinde bir ittifak sağlamışlar. Bu rapor aslında Türkiye'deki tüm dini cemaatlerin ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir rapor.” dedi.
KHK’lı Tekineş, Diyanet raporunu hedef almaya devam ediyor. Raporun bir “istihbarat raporu” olduğunu ileri süren Tekineş, “Bu raporun en kritik yerlerinden yani iyi kötü iyi kötü belirlenirken, iyi cemaatler kötü cemaatler belirlenirken en önemli kriterlerden bir tanesi 15 Temmuz hadisesi. 15 Temmuz'dan sonra hükümet destekledi mi desteklemedi mi buna bakmışlar. Eğer hükümeti destekliyorsa bu iyi bir cemaat, iyi bir grup olarak isimlendirilmiş.” iddiasında bulundu.
Tekineş, raporda adı geçen bazı cemaatler için “15 Temmuz'daki desteklerine rağmen devletin istihbaratının takibinden kurtulamıyorlar.” ifadelerini kullandı.
BİNGÖL’DEKİ YAPILANMA
Tekineş, önceki videosunda Diyanet’in Gizli Tarikatlar Raporu’ndan bahsettiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bir önceki videoda Diyanet Raporu'nu yorumladıktan sonra Aydınlık Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni bir tivit attı. Beni kastederek ‘Gülen cemaatini destekleyenler, cemaatleri ve tarikatları hükümete karşı, AK Parti hükümetine karşı kışkırtıyorlar’ dedi.
“Böyle bir yorumda bulundu. Sonra da AK Parti hükümetinin bu cemaatlere, bu tarikatlara destek verdiğini, bu cemaatlerin ve tarikatların da devlete ve Atatürk'e karşı, sanki kendileri çok Atatürk'üymüş gibi, Atatürk'e karşı, devlete ve Atatürk'e karşı devlet kadrolarında yapılanıyor ve devleti tahrip etmeye, ortadan kaldırmaya çalışıyor, mealinde bir değerlendirme yaptı.
“Sonra da yani hemen bu değerlendirmenin yapıldığı günlerde Bingöl Üniversitesi'nde Risale-i Nur gruplarından Kırkıncı grubunun yapılandığını, üniversitenin yüzde 70 itibariyle grubun eline geçtiğini, bu grubun çok tehlikeli olduğunu çünkü Gülen Cemaati gibi yapılandığını falan iddia eden bir habere imza attılar.
“Yani bir yandan hükümete diyorlar ki, ‘Bakın siz bu Nurcuları, Nur gruplarını, Medzehra'sıyla, Zehra grubuyla, Kırkıncısıyla, hepsiyle, sizi en çok destekleyenler dahil, bunların tehlikeli olduğunu söylüyorsunuz. Bunların ayrımcı olduğunu, bunların Atatürk'e karşı olduğunu, devlete karşı olduğunu söylüyorsunuz, yazıyorsunuz, çiziyorsunuz.’
“Bu rapor bir mutabakat raporu demek ki. Yani şu anda iktidarda bulunan parti ve partinin müttefikleri devlet içinde ve siyaset alanındaki müttefikleri bu rapor üzerinde bir ittifak sağlamışlar.
‘RAPOR CEMAATLERİ ORTADAN KALDIRMAYI HEDEFLİYOR’
“Yani bu rapor aslında Türkiye'deki tüm dini cemaatlerin ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir rapor. Böyle bir maksatla bu rapor kaleme alınmış, bu hedefi gerçekleştirmek için.
“Şimdi bu rapora aykırı davranıyorsunuz. Bakın işte ‘Bingöl Üniversitesi'ne Kırkıncı'nın talebelerini teslim ettiniz’ şeklinde bir yayın yapıyor. Sonra da kalkıp bana diyor ki, ‘sen bu insanları tahrik ediyorsun. Bu insanları yani yeni cemaatleri hükümete karşı harekete geçirmeye çalışıyorsun.’ Yani akıl alır gibi bir şey değil.
“Yani sen hem bu adamları düşman ilan ediyorsun, ortadan kaldırmayı, bunların asla devlete girmemesi gerektiğini düşünüyorsun, asla devlet imkanlarından yararlanmaması gerektiğini düşünüyorsun, bu insanların Atatürk'e, devlete karşı olduğunu iddia ediyorsun, bir yandan da yani bunlara karşı hükümeti, devleti tahrik edip onların temizlenmesi için herhangi bir vazife almamaları için, görev almamaları için çaba sarf ediyorsun sonra da bana kalkıp niye uyandırıyorsun bu adamları?
“Bırak uyusunlar, bırak tek tek işlerini bitirelim dercesine adeta. Beni o insanları uyandırmakla itham ederek beni tenkit etmeye, kritik etmeye, onların nazarında, hükümet nazarında beni çürütmeye çalışıyorsun.”
‘DİYANET DIŞINDA CEMAAT OLMAYACAK’
Tekineş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın bir akrabasının 2014 yılında başka bir şahsa ‘devletten cemaatlerin temizleneceğini’ söylediğini ileri sürdü. Bu duruma da tepki gösteren Tekineş, şunları kaydetti:
“Bu Cumhurbaşkanı'nın yakını olan şahıs, ‘Çocuğunu Hizmet’in okulundan al çünkü onlara dokunacağız, onları ortadan kaldıracağız, onların canını okuyacağız’ diyor. Sonra başka tarikatın okuluna vermek istediğinde diğer tarikatın okulundan da al’ diyor.
“Yani diyorlar ki ‘Yalnızca Diyanet kalacak. Diyanet dışında asla hiçbir gruba, hiçbir cemaate izin vermeyeceğiz’ diyor. 2014 yılından bahsediyoruz. Daha o yıllarda planlar yapılmış, tek bir cemaat kalacak. 2014'te yani daha öncesi de vardır muhakkak bunun. Bir mutabakatın olduğunu, daha öncesine dayanan bir mutabakatın olduğunu gösteriyor. Yani tüm cemaatler silinecek, ortadan kaldırılacak.”
RAPORDAKİ CEMAATLERE SAHİP ÇIKTI
Tekineş, önceki videosunda da Diyanet’in Gizli Tarikatlar Raporu’na tepki göstererek, raporda olumsuz görüş belirtilen cemaatlere sahip çıkmıştı. Raporu gündemde tutan Aydınlık’ı hedef alan Tekineş, Süleymancılarla ilgili de “Aynı Hizmet Hareketinde yaptıkları şeyleri ona yapmak istiyorlar.” demişti.
Tekineş, Nurcuların Tahşiyeciler kolunu da hedef almış, FETÖ’nün kumpas kurduğu yapılardan biri olan Tahşiyecilerle ilgili raporda olumlu değerlendirmelerin bulunmasına tepki göstermişti. Tekineş ayrıca FETÖ hükümlülerini aklanması için haberler yapan Yeni Asya’ya da sahip çıkmıştı.
GÖREVE DÖNEN KHK’LIYLA İLGİLİ TAZMİNAT KARARI
AYDINLIK / ANKARA
Anayasa Mahkemesi (AYM), KHK ile ihraç edilip daha sonra görevine iade edilen kamu görevlilerine tazminat verilmeyeceğine ilişkin KHK hükmünü oy birliğiyle iptal etti.
AYM, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen ve daha sonra iade edilen kamu görevlilerine ilişkin bir kararı oy birliğiyle bozdu. AYM’nin Danıştay 5. Dairesi’nin iptal başvurusu üzerine aldığı karar Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı.
‘ANAYASA’YA AYKIRI’
Karara göre 13/02/2018 tarihli ve 7098 sayısı OHAL KHK’sinin değiştirilerek kabul edilmesine dair kanunun 2. Maddesinin 2. Fıkrasının 4. Cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi.
İtiraz konusu maddenin “OHAL KHK’siyle doğrudan kamu görevinden çıkarılıp başka bir OHAL KHK’si ile görevine iade edilenlerin kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaklarını” hükme bağladığı aktarıldı.
İPTAL GEREKÇELERİ
Kararda iptal gerekçeleri şöyle açıklandı:
“Kural, OHAL süresini aşacak biçimde uygulanmaya imkân vermektedir. Başka bir ifadeyle kural olağanüstü hâl süresiyle sınırlı bir düzenleme öngörmemektedir. Bu nedenle kurala ilişkin incelemenin Anayasa’nın olağan dönem kuralları yönünden öngördüğü denetim rejimine göre yapılması gerekir.
“Anayasa Mahkemesi 30/6/2022 tarihli ve E.2018/137, K.2022/86 sayılı kararında OHAL KHK’sıyla doğrudan kamu görevinden çıkarılıp Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu (Komisyon) tarafından görevine iade edilenlerin, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaklarını öngören kuralı iptal etmiştir.
“İtiraz konusu kural açısından söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Kural kapsamında, göreve iade edilenlerin kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacaklarının öngörülmesi, devletin kişinin maddi ve manevi varlığına yönelik müdahalelere karşı etkili giderim mekanizması sağlama yükümlülüğüyle bağdaşmamaktadır.”