Aylin Nazlıaka şiddetle mücadelenin neresinde?

Nazlıaka, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin üzerinden geçen 103 günde, kadınlara ve çocuklara cinsel istismarda bulunanların cezasızlıkla, katillerin, kadına yönelik şiddet uygulayanların iyi hal indirimleriyle ödüllendirildiğini öne sürdü ve şöyle konuştu:

"İstanbul Sözleşmesi'nin yükümlülükleri yerine getirilmiş olsaydı, kadınlar sokak ortasında göz göre göre katledilmeyecekti. Çocuğa yönelik cinsel istismarda bulunanlar, delil yetersizliği gerekçesiyle serbest bırakılmayacaktı.”

Nazlıaka, iktidara geldiklerinde İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar hayata geçireceklerini kaydetti. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başlattığı "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’ndan hiç bahsetmedi. 6284 Sayılı Kanunu ve bu kapsamda geliştirilen uygulamaları adeta yok saydı.

T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından bile eski adıyla söz etti. Nazlıaka, sözleşmenin yürürlükten kalktığı resmi tarih olan 1 Temmuz 2021 tarihli Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele için açıklanan 4. Ulusal Eylem Planı görüşmelerine, CHP'li milletvekili katılmaması sebebini niyet okuyarak ortaya koydu. Bu mazeretlerin, kapsamlı bir plânı reddetmenin gerekçesi olarak sayılması, CHP Kadın Kollarını ve Başkan Aylin Nazlıaka’yı sorumluluktan kurtaramayacağı yorumları yapıldı. Kadınlar ise şiddetin nedenlerini ortaya hep birlikte koymak, çözüm önerilerini ortak akıl ile çözmek gerektiğine inanıyor. Bu konuda herkesin üstüne düşen görevi yapması ve kadına, çocuğa yönelik her tür şiddetin ortadan kalkması için yapılacak çalışmaların içinde olmasının zamanı gelmedi mi!