AYM’den eğitim hakkı kararı
AYM, sınıf arkadaşını bıçakla yaralamaya teşebbüs etme iddiası sonucu örgün eğitimin dışına çıkma cezası alan kişinin hak mahrumiyetine uğradığına karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, sınıf arkadaşını bıçakla yaralamaya teşebbüs ettiği iddiasıyla örgün eğitim dışına çıkarma cezasıyla cezalandırılan öğrencinin başvurusunu haklı bularak eğitim hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Sude Ü., Çankırı 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesinde 11. sınıftayken, hakkında 18 Aralık 2019 tarihinde derste sınıf arkadaşını bıçakla yaralamaya teşebbüs ettiği gerekçesiyle disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturma neticesinde Sude Ü.'nün, örgün eğitim dışına çıkarma disiplin cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi. İl Öğrenci Disiplin Kurulu; suçla ilgili raporlamanın usule uygun olduğu, suçun bilgi ve belgelerle ispatlandığı, suçun karşılığı olarak önerilen teklifin yerinde ve gerekçelerinin uygun olduğunu değerlendirerek verilen cezayı onayladı. Ayrıca konuyla ilgili olarak Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunuldu. Başsavcılık eylemin yaralamaya yönelik gerçekleştirildiğine dair yeterli şüphe oluşturulacak nitelikte delil bulunmadığını belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
MANEVİ TAZMİNAT ÖDENECEK
Sude Ü.'nün bireysel başvurusunu inceleyen Anayasa Mahkemesi (AYM) Birinci Bölümü, eğitim hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Ayrıca Sude Ü.'ye 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmedildi. Kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
"Başvurucunun örgün eğitim dışına çıkarılması suretiyle eğitim hakkına yapılan müdahalenin sadece bir yönetmelik hükmüne dayandığı, dolayısıyla ortaöğretim öğrencilerinin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını yeterli açıklıkta ve kesinlikte öngörebilmelerine imkân tanıyan bir kanun hükmünün bulunmadığı görülmüştür. Bu itibarla başvurucunun eğitim hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanağının olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Varılan sonuca göre müdahalenin meşru bir amacının bulunup bulunmadığının ve demokratik toplum gereklerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesine gerek görülmemiştir."