AYM'den sendika hakkı kararı
Sendika üyesi oldukları gün işten çıkarılan iki işçinin yaptığı bireysel başvuruda Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdi. Ayrıca işçilere manevi tazminat ödenmesine hükmedildi. İşte AYM'nin verdiği sendika hakkı kararı ve kararın gerekçesi...
Sendika üyesi olduktan sonra işten çıkarılan işçilere Anayasa Mahkemesi’nden iyi haber geldi. E.Y.K. isimli kişi 2011 yılında, M.G. de 2013 yılında aynı iş yerinde çalışmaya başladı. 19 Nisan 2018 tarihinde Öz İplik-İş Sendikasına üye olan E.Y.K'nin iş sözleşmesi aynı gün feshedildi. Fesih gerekçesinde, "iş görme performansının önemli oranda düşmesi, işe bağlılığının giderek azalması" gibi nedenler gösterildi. M.G. ise 24 Nisan 2018 tarihinde Öz İplik-İş Sendikasına üye oldu. M.G.'nin iş sözleşmesi de yine sendikaya üye olduğu gün E.Y.K. ile aynı gerekçelerle ve aynı kanun maddesine dayanılarak feshedildi.
MANEVİ TAZMİNAT ÖDENECEK
Fesih işleminin ardından işçilerin açtığı dava mahkeme tarafından kabul edildi. Mahkeme iki işçiye sendikal tazminat ödenmesine hükmetti. İlk derece mahkemesinin kararları istinaf yargı yoluna götürüldü. Bursa 9. Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararlarını ortadan kaldırarak, fesihlerin geçersizliğine ancak sendikal tazminat taleplerinin reddine kesin olarak karar verdi. İşçiler de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, sendika hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi ayrıca iki işçiye ayrı ayrı 18'er bin TL manevi tazminatın ödenmesine hükmetti.
KARARIN GEREKÇESİ
AYM kararında şu ifadelere yer verildi: "İlk derece mahkemesinin ilgili delil ve olgular doğrultusunda sendikal feshin gerçekleştiği şeklindeki değerlendirmesi karşısında Bölge Adliye Mahkemesi 'işverenin sendikalı işçileri işten çıkartma kastının olmadığı' gerekçeleriyle yetinerek gerek Yargıtay gerek Anayasa Mahkemesi tarafından benimsenen kriterleri dikkate almamıştır. Devletin pozitif yükümlülükleri, işveren tarafından yapılan müdahaleye ilişkin olarak usule ilişkin güvenceler kapsamında oluşturulan yargısal mekanizmaların etkili bir şekilde işletilmesini ve derece mahkemelerinin konuyla ilgili ve yeterli gerekçe ortaya koymasını gerektirmektedir. İstinaf aşamasında yeterli bir yargısal inceleme yapıldığı, gerekçesinin ilgili ve yeterli olduğu söylenemez. Bu nedenlerle devletin pozitif yükümlülüklerini yerine getiremediği sonucuna ulaşılmıştır."