Aynı insanlık mevzisindeyiz
Derler ki, dünyada herkesin iki doğum yeri vardır; Biri doğduğu yer, ikincisi Suriye.
Dünyada uygarlığın beşiği bilinen, binlerce yıllık insanlık tarihinin, kültürünün başladığı topraklar... Suriye Halk Cumhuriyeti’nin vatan toprakları.
Güney sınırlarımızda yaşayan Suriye Devletinin onurlu milleti, insanlığın en büyük Kurtuluş Savaşlarından birini veriyor. Onuncu yılına giren bu ABD, İsrail saldırganlığına karşı savaşta Suriye halkının görmediği zulüm kalmadı. Bebek ölülerinin Ege kıyılarından toplandığı bir insanlık kırımı yaşandı, yaşanıyor.
Türkiye’den bir kadın heyeti olarak 2011’de Suriye’ye davet edildik. Suriye’nin mazlum ikliminde Şam’ın, Halep’in, Hama’nın, Lazkiye’nin cesur kadınlarıyla kucaklaştık, konuştuk. Resmi ziyaretimizde kadınların, inadına dirençli ve şen olduklarını da gördük.
Büyük Zafer, daha o gün ülkenin her çarşısında, caddesinde, her Suriyelinin yüzünden okunuyordu. Toplumsal dayanışma çok yüksekti. Buna bağlı olarak, Suriye’nin her seçim sonucu saldırganların kafasına balyoz gibi iniyor. Komşumuzun yeni seçim zaferini kutluyoruz.
Suriye’de kadınlar yaralarını sararak, ölüme meydan okuyarak, Filistinli kardeşleriyle birleşerek Vatan Savaşını sürdürüyor. Türkiye’de Diyarbakır Anneleri Suriyeli, Filistinli kadınlara selam yolluyor. Üç ülkenin kadınları omuz omuza aynı insanlık mevzisinde. Duruşları aynı: “Vatan mevzisindeyiz!”
Filistin kadınları, kızları sapanla, taşla, protestolarla savaşıyor. Suriye’nin yılmaz bekçileri kadınları kızları, cephede, cephe gerisinde bütün güçleriyle direniyor. Türkiye’de Diyarbakır Anneleri Emperyalizmin bölücü zulmüne meydan okuyor.
Direniş yayılıyor, yüreği evlat ateşiyle yanan analar, babalar, nineler, kardeşler İzmir, Berlin, Şırnak, Van, Mardin’de yürüyüşler yaparak HDP binaları önlerinde nöbet eylemlerini kesintisiz sürdürüyorlar.
Avrasya’da kadınların zaferi kaçınılmazdır. ‘Önce Vatan’, ‘Önce Birlik’, ‘Önce Kardeşlik’ diyen canların direniş zılgıtları insanlığın kalbinde çınlıyor. Hepimiz aynı insanlık mevzisindeyiz.