Tekelleşme iddiaları gündemde: Oyuncular ajansların esiri mi oldu?
Rekabet Kurulu’nun başlattığı soruşturmanın ardından oyunculardan peş peşe açıklamalar geldi. Oyuncular, tekelleşmeyi açıklarken, ajansların sanatçıları deyim yerindeyse ‘kukla’ya dönüştürmeye çalıştığı iddia edildi
Rekabet Kurulu’nun cast ajanslarındaki tekelleşme iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da ID İletişim kurucusu Ayşe Barım hakkında re’sen soruşturma başlattı. Kurul’un 8 Ocak’ta yaptığı paylaşımda 21 ajans hakkında soruşturma açtığını duyurması üzerine oyunculardan peş peşe açıklamalar geldi.
‘YETENEĞE DEĞİL TAKİPÇİ SAYISINA BAKILIYOR’
Oyuncu Necmi Yapıcı ise sektörde aynı oyuncuların, aynı senaristlerin ve yönetmenlerin sürekli olarak yer aldığını belirtti. “Sektör bu üç beş kişi arasında dönüyor” diyen Yapıcı, “Üç beş cast direktörü arasında dönen dizi ve film sektöründe kendimize yer bulmak çok zorlaştı. Dizilerde, sinema filmlerinde, dijital platformlarda, reklamlarda ve hatta reklam dublajlarında bile bu aynı oyuncular kullanılıyor. Bu oyuncular bir dizi bitiyor bir hafta sonra başka dizide başlıyor. Binlerce oyuncu bunlara uzaktan bakıyor sadece. Dönen dolaplar kulağımıza geliyor. Mesela bu başrolü istiyorsan yanında bu dört oyuncuyu da almak zorundasın gibi. Bu ne kadar doğru bilemem ama bildiğim bir şey var o da sektör bu üç beş kişi arasında dönüyor.” ifadelerini kullandı.
Mevcut tekelci sistemde yeteneğin önemli olmadığını kaydeden Yapıcı, “Senaryo yazarları ve yönetmenler için de aynı şey geçerli. Aynı yazarlar aynı senaryolar aynı yönetmenler. Yetenek ve oyuncunun geçmişi, yaptıkları önemli değil artık sosyal medya takipçi sayısı daha önemli mesela. İyi ki tiyatro var da en azından yaşayacak kadar para kazanabiliyoruz.” dedi.
‘YA SUSTURULDUK YA DA MÜDAHALE EDİLDİ’
Seray Kaya ise, tartışılması gereken konunun tekelleşme olması gerektiğinin altını çizdi. Kaya, “Senelerdir ‘tekelleşme' durumu onca yetenekli oyuncunun hayallerini gerçekleştiremediği, hayallerinden vazgeçmek zorunda dahi kaldığı, emeklerinin karşılığını da alamadığı ciddi bir sorundu. Bizler ne zaman bu konudan bahsetmek istesek ya susturulduk ya verdiğimiz röportajlarımıza müdahale edildi ya da yanlış anlaşıldık. Bence artık bu konu çözüme kavuşmalı, konuşulmalı.” ifadelerini kullandı.
ID İLETİŞİM ‘İFTİRA’ DEDİ
Soruşturmanın odağında olan ID İletişim’den yapılan açıklamada, “Son iki gündür şirketimizin kurucu ortağı Ayşe Barım ve uzun süredir birlikte çalıştığı oyuncumuz Serenay Sarıkaya, gerçek olmayan ve ahlak dışı iddialarla ilişkilendirilmiştir. Şirketimiz ve değerli bir oyuncumuzla ilişkilendirilen bir yazının aylar sonra yeniden gündemi planlı olarak meşgul ettiğini üzülerek görmekteyiz. Bu iftiralarda bulunan ve planlı olarak yayan kişiler hakkında yargı yoluna başvurduğumuzu sayın kamuoyunun bilgilerine sunarız.” ifadelerine yer verildi.
Tekelleşme iddialarının odağında olan Ayşe Barım ise “Gerçek dışı iftiralar söz konusu. Hukuksal süreçle takip edeceğiz. Hedef oldum” diyerek kendisini savundu.
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, ise “Kadın dayanışması ha! Bütün kadınlar eşittir ama bazıları diğerlerinden daha eşittir arkadaşlar şaka maka hönkürtmeyin.” paylaşımını yaptı.
TEKELCİLİK YALNIZ YURT İÇİNDE Mİ?
Kamuoyunda yer alan iddialara göre söz konusu ajanslar oyuncuların giyimlerinden sosyal hayatına ve kamuoyuna yapacakları açıklamalara kadar her şeyi belirliyor. Özellikle Ayşe Barım’la ilişkilendirilen oyuncuların Türkiye’yi sarsan orman yangınları sırasında peş peşe Türkiye’yi suçlayan paylaşımlar yapması dikkat çekmişti. Oyuncuların uluslararası kuruluşlara müdahale çağrısını içeren “Help Turkey” akımına katılması tepkilere yol açmıştı.
Aynı isimlerin Disney’in Atatürk dizisini geri çekmesinin ardından tepkisiz kalması da tartışmalara neden olmuştu. Ayrıca pek çok oyuncunun yaptığı ödül konuşmalarında Türkiye’yi suçlayan, LGBT propagandası içeren ifadelere yer vermesi de kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. İddialara göre cast şirketleri çalıştıkları oyuncuların politik tutumlarını da belirleyen konumda.