Azar Mahdavan'la Asya'da kadın olmak
İran’da kadınlar, kendi mali bağımsızlıklarını sağlayabildikleri için eşlerinin veya babalarının bir malı olarak görülmüyor. Üniversitelerde koltukların yarısından fazlası kadınların. İran Ticaret Odası'nın önemli bir bölümü bile kadınlardan oluşuyor.
‘Asya’da kadın olmak nedir, nasıldır?' sorusundan yola çıktık. Asya kadınlarına ulaşarak birlikte ortak bir dil oluşturabilmek, birbirimizi tanımak, sorunların çözümlerini konuşabilmek üzere, yanıtları geldikçe sayfamıza konuk edeceğiz. Konuklarımıza aynı soruları yönelteceğiz. Bugün, İran’lı gazeteci Azar Mahdavan’ın yanıtlarına yer veriyoruz.
Ülkenizde kadının siyasi, sosyal, çalışma, eğitim hayatında ve toplumsal hayatta öne çıkan özellikleri nelerdir?
Kadınların toplumdaki varlığına bakarsak onların ne kadar etkili olduğunu görebiliriz. Örneğin, İran'daki üniversite koltuklarının yarısından fazlası kadınlara ayrılmıştır ve bunun ardından kadınlar mezun olduktan sonra uzmanlaşmış işlere girebilirler. İran’da kadınlar, kendi mali bağımsızlıklarını sağlayabildikleri için eşlerinin veya babalarının bir malı olarak görülmüyor. Hatta İran Ticaret Odası'nın önemli bir bölümü bile kadınlardan oluşuyor ve özellikle komisyon odasında kilit sorumluluklarda bulunmaktalar. Bu kadınlar, söz sahibi oldukları için işle ilgili konularda fikirlerini sunabilirler. İranlı kadınların faaliyetlerini sadece sosyal ve ekonomik konularda değil, siyaset dünyasında da görebiliriz. Ülkede kadınların halkı temsil ettiği siyasi bağlamlardan biri meclistir. Kadınlar mecliste özellikle kadın haklarıyla ilgili fraksiyon olmak üzere farklı fraksiyonlar oluşturarak ülkenin anayasasını açıklayabilirler. Kadın haklarının dikkate alınarak gerçekleştirilmesi, İran toplumunun en önemli meselelerinden biridir. Öyle ki, hatta sosyal medya kullanıcıları tarafından da takip edilmektedir.
HÜKÜMETİN DESTEĞİ
Kadınların bir iş kadını veya bir öğrenci olarak toplumdaki varlığını toplu taşıma araçlarında da görebiliriz. Öyle ki toplu taşıma araçlarındaki yolcuların yarısından fazlasını kadınlar oluşturuyor.
Kadınların spor faaliyetleri ve uluslararası yarışmalardaki başarılarının yanı sıra hükümetin desteği de diğer önemli konulardan biridir. Kadınların stadyumlarda bulunmasına izin verilmemesi eşitsizlik olarak kabul edilirse de, ancak İran da diğer tüm ülkeler gibi geleneksel köklerden koparak modernleşmeye doğru ilerlemektedir.
Şu anda İran’da, hamile çalışan kadınlara izin koşullarının yanı sıra miras hakkı konusunda kadın erkek haklarının eşit olmasına dair yeni kanunların kabul edilmesine tanık oluyoruz.
Basın ve medya alanında da kadınların editör, yönetici, gazeteci ve muhabir olarak görev yapması onların düşünce sahibi olduğunu gösteriyor.
SEÇİMLERDE KADINLARIN ROLÜ
Öte yandan 13. Cumhurbaşkanlığı seçimleri adayları kadınların kabinelerinde bakan ya da milletvekili gibi üst kademelerde yer alacağını vaadediyorlardı. Adaylar, İran'da bu konunun ne kadar önemli olduğunun farkındadır. Dolayısıyla kadınlara özel bir siyasi katkı sağlama vaadi o adayın seçimleri kazanması için zemin hazırlayabilir. Elbette toplum bu seçim vaatlerinden umutlu değil. Çünkü sadece bir hükümette bir kadının bakan olarak siyasi faaliyet yapmasına tanık olurken diğer hükümetlerde daha çok yardımcı ve vali olarak görev yaptıklarını gördü.
Asya'da kadın olmak anne, eş ve çalışan birey olarak sizce ne ifade etmektedir? Zorlukları nelerdir?
İran, Müslüman bir Asya ülkesi olarak kadınlara değer verdiği için daha çok onlara uygun işler veriliyor. Elbette bazı köylerde ve küçük kasabalarda istisnalar da olabilir; ancak bu küçük istisnalar bile özellikle sosyal medyada kamuoyunun tepkisiyle karşılanıyor.
Bazı meslekler kadın ve erkekler arasında eşit olarak dağıtılmıştır. Ayrıca, bazı işverenler, daha az ücret aldıkları gerekçesiyle kadınları işe almayı tercih etse de kadınlara yönelik iş ilanlarında onların daha büyük bir paya sahip olduklarını görüyoruz. Ancak anayasa, kadın ve erkekler için eşit hakların olmasını vurguluyor.
ABD YAPTIRIMLARI
ABD yaptırımlarının neden olduğu ekonomik koşullar nedeniyle birçok İranlı kadın, ailenin ekonomik döngüsünde erkekler kadar önemli katkı sağlamaktadır.
Bazı geleneksel Asya ülkelerinde kadınlar eşlerinin ve babalarının malı olarak görülmekte; maaşları doğrudan ödenmemekte; gelirleri üzerinde karar verme hakkına sahip olmamakta ve hatta zor işlerde çalışmak zorundadırlar. Ancak İran'da bu tür koşullar geçerli değil ve kadınlar, çalışma ve gelirlerinin yanı sıra güzelliklerine ve özel işlerine çok dikkat ediyorlar.
Filistin, Suriye ve Türkiye'de birçok ilimizde kadınlar ABD emperyalizmine ve onun piyonlarına, terörizme karşı büyük bir savaş vermektedir. Bu konudaki sizin değerlendirmeniz nedir?
Dünya, Batı ve Doğu blokları olarak ikiye ayrıldığından beri, Doğu blokundaki bazı ülkeler emperyalizme karşı savaşıyor. İslam Devrimi'nden sonra emperyalizme karşı mücadele İran hükümeti ve halkı tarafından daha ciddi bir şekilde sürdürülmüştür. Elbette Doğu Bloku ülkelerindeki bu mücadelenin bir kısmı kadınlar tarafından yapılmaktadır. Çünkü bu kadınlar geçmişe göre haklarının daha farkındadır. Bu nedenle, ABD'nin Doğu ülkelerindeki kadınların kimliğini gizleme çabalarına ve bu kadınlara karşı benimsediği politikalara karşı da mücadele veriyorlar. İran'da da kadınlar, örtünme gibi semboller doğrultusunda İslami kimliklerini yeniden üretmeye çalışıyorlar. Ancak sorduğunuz gibi Filistin'de, Suriye'de ve Türkiye'de de kadınlar, doğal bir durum olan kadının insanlık onuru gereği bu tür mücadeleler vermekte ve giderek insani değerinin farkına vararak haklarını savunmak için bu tür mücadeleler yürütmektedir.
KAMPANYALARLA MÜCADELE EDİLEBİLİR
Batıdan yönelen siyasi ve kültürel saldırılara karşı Avrasya'da kadınların da birliğine ihtiyaç duyması hakkında ne düşünürsünüz?
Batı'dan gelen siyasi ve kültürel saldırılar karşısında kadınlar arasında pek çok ortak nokta var. Elbette günümüz dünyasındaki yeni koşullar göz ardı edilemez; dolayısıyla daha yeni bir modelle bu saldırılar karşısında durabiliriz. Batı ülkelerinde de kadın haklarının gerçekleştirilmesi için bazı kampanyalar var. Böyle bir ittifak Avrasya’da da kurulabilir. Çünkü birçok Avrasya ülkesinin ortak kültürel bağı var. Bu nedenle kampanyalar kurularak bazı mücadeleler yapılabilir.