Babacan PYD/YPG'ye terör örgütü diyemedi!

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Oğuzhan Uğur'un Youtube Kanalı Babala TV'deki Mevzular Açık Mikrofon programına konuk oldu. Karşıt görüşlü vatandaşların sorular sorduğu programda bir vatandaş Ali Babacan'a terörle mücadele konusundaki görüşlerini sordu. Babacan "Suriye'nin kuzeyinde terör devletine müsade edecek misiniz?" sorusuna verdiği cevapta lafı dolandırdı. Vatandaşın PYD/YPG'nin terör örgütü olduğunu vurgulaması üzerine Babacan skandal bir yanıt verdi. İşte Babacan'ın verdiği o yanıt:

"TERÖR ÖRGÜTÜYSE MÜCADELE EDERİZ"

"Terörü bir kenara ayırmamız lazım. Terör herkesin mücadele etmesi gereken bir konu. PKK bir terör örgütüdür. ABD de Avrupa da bunu bu şekilde tanımlamış durumda" dedi. Soruyu soran vatandaşın "PYD de YPG de" uyarısının ardından sözlerine devam eden Babacan "PYD ve YPG kök olarak benziyor olsa da AB ve birçok ülkenin tanımladığı bir terör örgütü değil. Kök olarak aynımı? Olabilir... Aynı yere çıkıyor olabilir. Ama terörizmin bir tanımı var. Bu sadece bizim özel tanımımız değil uluslarası bir tanımı var. Bir terör örgütüyse sonuna kadar mücadele ederiz. Terörle mücadele etmek sadece silahla olmuyor." dedi.

"SURİYE'DE BÜTÜN İLGİLİ TARAFLARLA TÜRKİYE'NİN KONUŞMASI LAZIM"

"Yeni bir Suriye'de ortaya çıkacak. Suriye'de farklı olan halklar var. Yeni bir Suriye nasıl olacak? Bunu konuşabilmemiz için Suriye ile aramızı düzeltmemiz gerekiyor. Sadece Şam ile değil Suriye'deki tüm ilgili taraflarla Türkiye'nin konuşması lazım. Yeni bir anayasa, yeni bir demokratik düzen."

BABACAN, ANNAN PALANI’NI SAVUNDU

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Babala isimli programda Türkiye ile KKTC’nin bütünleşmesini engelleyen, KKTC’nin varlığını ortadan kaldırma ve Türk Ordusu’nu adadan çıkartma planı olarak bilinen Annan Planı’nı savundu. Babacan “Anna Planıyla sınır çizgisinin anlamının ortadan kalktı ve Türkler adanın tamamında söz sahibi olacaktı” dedi.

Ali Babacan youtuber Oğuzhan Uğur’un sunduğu youtube programında gençlerin sorularını yanıtladı. Burada Sude isimli bir üniversite öğrencisinin “Türk askerinin kanlarıyla kazanılmış, KKTC halkının bir soykırıma kurban edilmesinin engellendiği o topraklarımızı Güney kesimine neden vermek istediniz? Günümüzde Mavi Vatan’da kilit rol oynamasından sonra hala Kıbrıs Türk Devletini ve tebaasını Rumlara vermekte mutabık mısınız?” sorusuna Babacan, Annan Planı’nı savunarak cevap verdi. Babacan 2004’te planlanan Anna Planı’nı şu ifadelerle savundu, “El sıkışmak içi ne gerekiyor? Her iki tarafında birbirine adım atması ve ortada buluşması gerekiyor. O zaman biz hep ilk adım atan taraf olacağız dedik. Ve iki yılın sonunda anlaşma tamamlandı. Yapılan anlaşma beş taraf ülke tarafından onaylandı. KKTC’de buna evet dedi ve adanın kuzeyinde yüzde 65-70’le evet çıktı. Rumlar hayır dediği için anlaşma olmadı.”

‘ORTAKLIK DEVLETİNDEN BAHSEDİYORUZ’

Babacanın sözleri üzerine tekrar söz alan üniversite öğrencisi Buse, “Bizim topraklarımızı vermemiz, Rumların aleyhine bir şey mi, o yüzden mi reddettiler? sorusuna ise Babacan, anlaşma ile sınırların bir öneminin kalmadığını söyledi ve soruya şu yanıtı verdi: “Anlaşmayla aradaki sınır çizgisi anlamsızlaştı. Sınır çizgisinin anlamı ortadan kalktı. KKTC ve adada yaşayan Türkler adanın tümünde söz sahibi oldu. İki ayrı devlet olamayacaktı. Artık bir ortaklık devletinden bahsediyoruz. Sınır sadece ne için önemli oldu. 1974 savaşından önceki mülkiyet hakları ile alakalı bir konuydu. Bir miktarda egemenlik hakları vardı. Asıl burada önemli olan adada yaşana Türklerin adanın tümünde söz sahibi olmasıydı. Ona dayanamadılar ve referandum da hayır dediler.”