Babacan’dan AB’ye bağlanma sözü
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Batıcı programını ilan etti. Partisinin Adana kongresinde konuşan Babacan,"EVA Partisinin rotası, Avrupa Birliği'ne tam üyelik kriterleridir. Bu istikametle beraber, ülkemiz hem demokraside hem hukukta hem de ekonomide süper lige yükselecek." dedi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin merkez Yüreğir ilçesindeki düzenlenen 1. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. DEVA Partisi’nin rotasının Avrupa Birliği’ne üyelik kriterleri olduğunu belirten Babacan, Avrupa ile siyasi diyalogları artıracaklarını dile getirerek şunları kaydetti: “İlk olarak, Avrupa ile bozulan siyasi diyaloğumuzu mutlaka yeniden tesis edeceğiz. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğinin kapsamının genişletilerek güncellenmesini sağlayacağız. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında vize uygulamasının kalkması için gayret göstereceğiz. Avrupa ülkelerinden ülkemize akacak doğrudan yatırımların artmasını sağlayacağız. DEVA Partisi’nin rotası, Avrupa Birliği'ne tam üyelik kriterleridir. Bu istikametle beraber, ülkemiz hem demokraside hem hukukta hem de ekonomide süper lige yükselecek.”
‘AB UZATMALARI OYNAYAN PROJEDİR’
Ali Babacan Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik vaadinde bulundu. Sosyal medyadan paylaştığı altı maddeyle programını duyuran Babacan’a vatandaşlar tepki gösterdi. Vatandaşlar Babacan’ın çıkışını “bayat politika” olarak değerlendirdi.
Babacan dünyanın gidişini anlayamamakla eleştirildi. İşte o yorumlardan bazıları:
“AB Türkiye’yi bir kıtaya mahkûm eden boyunduruktur.”
“Yeni hedef kendi birliğimizi kurmak olmalı. Bu saatten sonra kimse bizi batının kapısına bağlayamaz.”
“Bazı AB standartlarını yakalamak doğru bir politika olabilir ancak AB üyeliği olamaz. Hristiyan kulübüne üye olmak istemiyoruz.”
“Türkiye bütünlüğünden ve çıkarlarından ödün vermeden AB’ye giremez. Ülkemizin birliği bütünlüğü mü, AB mi?”
“Gümrük Birliği yüzünden ekonomimiz ve tarımımız bu halde değil mi?”
“AB üyeleri bile AB’de durmuyor, biz niye girelim? AB mi kaldı? Asya merkezli yeni dünya yükseliyor orada yerimizi alalım.”
“AB bitmiş ve uzatmaları oynayan bir projedir. Ülkemize siyasi baskı amacıyla kullanılan bir sopadır. Tam üye olmaktansa farklı iş birlikleri üzerinde çalışılmalı.”
TAM ÜYELİK DEĞİL TAM TESLİMİYET’ KRİTERLERİ
“Kopenhag Kriterleri” olarak bilinen AB tam üyelik kriterleri dört ana maddeden oluşuyor. Görünüşte istikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasi, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ile azınlıkların korunması ilkelerinden oluşan şartlar masada Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tehdit eden konularla mukayese ediliyor. AB merkezi Türkiye’den terörle mücadele yasasında değişiklik talep ediyor. PKK terörüyle mücadelenin sonlandırılmasını ve FETÖ yargılamalarının durdurulmasını isteyen AB yönetimi, Türkiye’nin Kıbrıs ve Akdeniz’deki çıkarlarından vazgeçmesini de bekliyor.
Geçen günlerde konuşan Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin insan hakları konusunda tarihin en kötü dönemini yaşadığını söylemişti. Raportör, AİHM’in Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanması ve diğer insan hakları ihlâllerinin giderilmesi konularında somut adımlar beklediğini bildirmişti.
