Bahçeli: 11 büyükşehirin yönetimi değişmeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 11 büyükşehir belediyesinin HDP/PKK’ya yardım ettiğini, el değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada muhalefet partilerinin uhdesinde bulunan belediyelerin en kötü dönemlerini yaşadığını iddia ederek, "eser ve hizmet siyaseti yerine hamaset ve husumet siyaseti takip eden muhalefet partilerinin yerel yönetimlerde sınıfta kaldığını ve dağıldıklarını" savundu.
Türk milletinin yürek yaralayan çarpık ve yozlaşmış böylesi bir tabloya asla mecbur ve müstahak olmadığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
“CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimi altında inim inim inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir. Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte HDP'nin terör örgütü PKK'ya yardım ve yataklık maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun yönetimine geçmelidir. Yerel yönetimlerdeki mevzi ve merkezkaç istila son bulmalıdır."
SÖZDE ÇEVRECİLER
Muğla Akbelen'de süren maden tartışmasına da değinen Bahçeli, şöyle sürdürdü: “Muğla Akbelen'de FETÖ ve PKK iltisaklı kriminal tiplere eylem alanı açan, sözde çevreci örgütlere çanak tutan, yasa dışı sol gruplarla kol kola girip olay çıkarmak için fırsat kollayan CHP yönetimi, siyasi komaya girmesine neden olan yüksek tansiyonu bir kanaldan Türkiye'ye yaymanın çabasındadır. CHP, feodal siyasi beyliklerini ilan etmiş bir avuç hukuk tanımaz menfaatperestin kuşatması altındadır.
'CHP BÖLÜCÜLERİN YAPTIĞINI YAPIYOR'
“Akbelen'de bir CHP'li milletvekilinin şerefli ve kahraman jandarmamıza 'eşkıya' diye bağırıp tıpkı bir müstevli işbirlikçisi gibi koşarak peşine düşmesi utançla hatırlanacak rezil görüntülere sahne olmuştur. HDP'li bölücüler ne yapıyorsa aynısına CHP'li milletvekilleri de kalkışmıştır. Türk vatanında, Türk askerine düşmanca mukabele etmenin cezasız ve karşılıksız bırakılmaması, bu milletvekili müsveddesinin dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanmasının önünün açılması demokrasi ve hukuk namusu adına bir mecburiyettir.”