Bahçeli’den cumhuriyet vurgusu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuşuyor. Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlayan Bahçeli ‘ Dönemin mebuslar yaşasın Cumhuriyet sesleri ile yeri göğü inletmişti. Millet tam bağımsızlıktan başka diğer zillet seçeneklerine kapalı olduğunu beyan etmiştir’ dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Onun (Atatürk) Çankaya Köşkü’ndeki çalışma odasının duvarında Osman Gazi’nin kara kalem portresi asılıydı. Bir Osmanlı Paşası Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi mevkiine fazilet ve fedakârlıklarıyla tırmanmıştı. Milli Mücadele’yi başaran kahramanlar kuşağı Osmanlı İmparatorluğu’nun rahle-i tedrisinden geçmişlerdi.
"Batan bir geminin iskelesine çıkıp kurtuluşun sahillerine nasıl ulaşacaklarını aşama aşama formüle etmişlerdi. Yani diyeceğim odur ki, Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğu’nun ötesi, ötekisi, reddiyesi, karşı cephesi, anti tezi değil, tamı tamamına aynı kaynaktan beslenip, birbirini tamamlayan iki Türk devletidir. Bu hakikat anlaşılmadan tarihi kucaklaşma biliniz ki hayaldir.
FES VE KALPAK GİYENLER...
"Fes giyip mukadderat ve mukaddesat savunması yapanlarla kalpak giyip Milli Mücadele’yi gerçekleştirenler hiç şüpheniz olmasın ki bir ve aynıdır. Kutuplaşmayı tarihimize teşmil etme arayış ve amacında olanlar, Türk milletine yapılabilecek en vahim kötülüğü reva gören muhteris ve münafık güruhtur.
"Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı İmparatorluğu arasına çomak sokmak, duvar örmek, bariyer dikmek için fırsat kollayanlar unutmayınız ki, içimize yuvalanmış gâvur tortularıdır. Biz bu tortuları Allah’ın izniyle yeni yüzyılın sunduğu imkanlar dahilinde birer birer söküp atacağız. Ay yıldızlı al bayrak ne kadar bizimse üç hilal de o kadar bizimdir, kıyamete kadar da bu gerçek asla değişmeyecek, değiştirmeye de hiç kimsenin gücü yetmeyecektir."
“Kurulan her Türk devleti bir öncekinin temelleri üzerinde yükselip çağına mühür vurmuştur. Türk devleti zengin anılarını özümsemiştir. Bilinmesini özellikle arzu ederim ki Türkiye Cumhuriyeti ağaç kovuğundan çıkmamış, tembih ile kurulmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti olağan üstü şartlarda, azim ile tarih sahnesinde yerini almıştır. Dönemin mebuslar yaşasın Cumhuriyet sesleri ile yeri göğü inletmişti. Millet tam bağımsızlıktan başka diğer zillet seçeneklerine kapalı olduğunu beyan etmiştir.
OSMANLI’NIN ÖTEKİSİ DEĞİL’
“Pek çok cephede mücadele eden Türk milleti Cumhuriyet ile yaralarını sarmıştır. Cumhuriyet ilan edildiği gün Atatürk de ilk cumhurbaşkanı olarak seçildi. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı imparatorluğunun ötekisi değil tamamına aynı kaynaktan beslenen iki Türk devletidir.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ ATATÜRK'LE SAVUNDU
"Bu hafta sonu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünü coşkuyla, hak edilmiş bir iftiharla, bir asrın birikim ve hatıralarıyla, kuşkusuz milletçe beraber kutlayacağız. Aziz Atatürk’e göre, “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.”
"Cumhuriyet’in en müessir ve müyesser niteliği doğrudan doğruya millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemesidir. Elbette her demokratik rejim Cumhuriyet değildir. Ancak demokrasinin münhasıran gelişmiş şekli, mütemadi hüviyeti Cumhuriyetle sağlanmaktadır.
"Milli istiklali hayat meselesi gören Atatürk’e göre, 'Demokrasi prensibinin en asrî ve mantıkî tatbikini temin eden hükümet şekli Cumhuriyettir.' 14 Ekim 1925’te İzmir’de yaptığı konuşmasında da, Cumhuriyetin milletin kendi istek ve arzusu ile oluştuğunu belirtmiş ve cumhuriyetin ilanı sayesinde hükümet ile millet arasında ayrılık kalmadığını dile getirmiş ve şunları söylemiştir: 'Artık hükümet ile millet arasında ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir, millet hükümettir.'
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle aziz Atatürk’ün bu tarihi değerlendirmesi pekişmekle kalmamış, asıl mana ve muhtevasını bulmuştur. 29 Ekim 1923’ün ilke ve esaslarıyla, müteyakkız ruh ve felsefesi Cumhur ile Cumhuriyeti ayrılmamak üzere kucaklaştıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yol haritasını çizmiş, ana fikrini teşkil etmiştir.
'REJİM DEĞİŞTİ DİYENLER...'
"Cumhuriyet, devletin şekil ve biçimi olduğu kadar uygulanan siyasî rejimin de adıdır. Buradan hareketle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle rejimin değiştiğini iddia ve ifade edenler şayet cehaletlerinin kurbanı değillerse kesinlikle su katılmamış yalancılar korosu ve müfteriler koalisyonudur.
Hükümet sistemi başka rejim başkadır. 29 Ekim 1923 tarihinde rejimin adı konulmuş ve mevzu bir daha açılmamak üzere kapatılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle de yönetim hayatımızdaki boşluk dolmuş, cumhurun müdahalesi sonucunda önce hasar tespiti, sonra da kalıcı bir reform yapılarak Türkiye Cumhuriyeti üçüncü evresiyle birlikte oluşan demokratik pistten kalkışa geçmiştir.
'DÖNÜŞ YOK'
"100 yıl öne atılan kutlu adımın dayanağı cumhurdur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin inşa ve ihyası da hürriyet ve bağımsızlık sevdalısı cumhurun marifetiyle sağlanmıştır. Nasıl ki, Cumhuriyet’ten dönüş yoksa, hatırlatırım ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden de dönüş veya sapış olmayacaktır. Millet kararını kesinkes vermiştir."