Bahçelievler Kadın Kooperatifi Başkanı Emine Seyhan: Kadınız, kooperatifçiyiz zorlukları göğüslüyoruz

Üreticinin sorunları için yurdun dört bir köşesinde harekete geçen Vatan Partisi, İstanbul'da da ‘Esnaf ve KOBİ Kurultayı Çözüm Buluşması’ düzenledi. Bahçelievler’de yapılan kurultayda Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek sorunları dinledi, katılımcılarla birlikte çözümleri ele aldı.

Muhtarlar, esnaf ve kooperatiflerin katıldığı programda açılış konuşmasını Vatan Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Ümit Şuvak yaptı. Kurultayın hazırlık sürecinde 4 bine yakın merkezi gezdiklerini vurgulayan Şuvak, esnafın artık seçim dönemlerinde oy avcılığı için gelen partilerden sıkıldığını söyledi. Şuvak, Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi programında ekonomiye yönelik köklü çözümlerinin hazır olduğunu da belirtti.

‘SÖZÜNÜZÜN GEÇMESİ İÇİN ÜRETİM İYİ OLMALI’

Tüm İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Özaltın, konuşmasında KOBİ’lerin, esnaf ve sanayicinin değişik nedenlerden dolayı istediği işçiyi bulamadığını belirtti. Özaltın çözümü şöyle anlattı: “Kira fiyatları çok yüksek. Fabrikalarda işçi bulmakta zorluk çekiyorlar. İnsanlar fahiş fiyatlar nedeniyle köyde kalıyor. Sanayide, şehirde oturabilecekleri konut imkanları sağlanmalı. Ürünlerde işçi dışındaki gizli fiyatlar da yükseldi. Teknik malzemeler, ekipmanlar vs. yurt dışına bağlıyız. Salgın nedeniyle eksik personel çalışıyor, bu da verimi düşürüyor. Döviz yükseldi, Türk Lirası düştü. Paranızın kuvvetli olması, sözünüzün geçmesi için üretiminizin çok iyi olması gerekiyor. Verimi arttırarak Türk parasının değerini yükseltmeliyiz.”

‘KADINLARIN SORUNLARI ORTAK’

Bahçelievler Kadın Kooperatifi Başkanı Emine Seyhan, konuşmasına başlamadan önce kooperatiflerinde ürettikleri Atatürk tablosunu Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e hediye etti. Kooperatiflerin kadınlar için önemine dikkat çeken Seyhan şunları söyledi: “2002 yılında ilk kurulan kadın kooperatifiyiz. Şu an binlerce kooperatif var. Hiçbir finansman kaynağı yok. Bizim sermayemiz elimizdeki emek ve yüreğimizdeki üretim aşkı. Toplumun temel taşı olan kadınımız anne olup mesleğinden vazgeçip yaşadığı bütün zorluklara çözüm aramak zorunda. Biz kurulduğumuzda dedik ki ‘kadınlarımıza balık tutmayı öğretelim’. Üreten kadın daha bilinçli tüketicidir. Eş aybaşını denkleyemediyse bütün sorunu çeken yine kadın oluyor. Çocuğu açken kendisi tok yatamıyor. Kadınlarımız bu kadar dibe çekilirken kadınlarımızın ülke ekonomisine katkıda bulunmaları için çalışıyoruz. Kurtuluş Savaşında biz çocuğumuzdan önce topumuzu tüfeğimizi sarıp cepheye giderken de anaydık. Bugün ülke ekonomisi için destek vermek isteyen de biz analarız, kadınlarız. Biz kadınların sosyoekonomik olarak özgürlüğünü sağlarsak, inanın ki ülke ekonomisi de ülke huzuru da kadın cinayetleri de aşılır. Bizim yürüdüğümüz yol zor. Ama biz zorluklara da gülümsüyoruz. Kadının inancı veya siyasi görüşü ne olursa olsun sorunları aynı örtüşüyor. Bugün sarayda yaşayan da gecekonduda yaşayan kadınların da sorunları ortak.”

‘DIŞA BAĞIMLILIK HAT SAFHADA’

Dentclub Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ünye Çiğdem Köyü Kültür Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Güney, döviz kurundaki artışa dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Vatan Partisi resmi olarak bir sorumluğu yokken çıkıp diyor ki: ‘Yanlış giden bir şey var. Bizim bu insanları bilinçlendirmemiz lazım. Doğruyu bulmamız lazım’ Hem de burada esnafla kederlenip, esnafla iç içe olmaya çalışıyorlar. Bu yönüyle Genel Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Döviz kurunun artışının etkisi birebir üreticiye temas ediyor. Maalesef üreten bir toplum değiliz. İşletmeciler olarak biz de fiyatlarımıza zam yapmak zorundayız ama kazancımız daha da az oluyor. Sebebi dışa bağımlı oluşumuz. Üreten bir toplum olmadığımız için de bu gibi artışlardan yılda birkaç kere zamla karşı karşıya kalıyoruz.”

PANDEMİDE 14 MUHTAR HAYATINI KAYBETTİ

İstanbul Muhtarlar Birliği Başkanı, Siyavuşpaşa Mahalle Muhtarı Selami Aykut, pandemi sürecinde 14 muhtarın hayatını kaybettiğini vurguladı. Muhtarların vatandaşın sorunlarına doğrudan muhatap olduğunu belirten Aykut şunları söyledi: Burada mahalle sıkıntılarının, esnafın derdinin doğrudan iletildiği bir makamın içerisinde bulunuyoruz. Ülkemizde bir salgın süreci var. Bu süreçte vatandaşlarımızı çözüm için emek veren bir kurumda görev yapıyoruz. İstanbul’da 14 arkadaşımızı Kovid’den kaybettik. Mahalle içinde yaşayan sıkıntıları takip eden ve en iyi bilen de bizleriz. İyi bir arşiv tutuyoruz. 192 yıllık kurum olan muhtarlık Türk idari sisteminde yerli ve milli tek kurumdur. Muhtarlık daha çok sahiplenmeli ve önem verilmeli.”

MUTLU YAŞAMANIN FORMÜLÜ: ÜRETİM

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, çarşıların yeniden neşelenmesi için çözümün üretimin canlanması olduğunu vurguladı. Mutlu yaşamanın formülü olarak üretime dikkat çeken Perinçek şöyle konuştu:

“1980’de 24 Ocak kararlarıyla başladı bu süreç. ‘Dışa açılıyoruz’ dediler. ‘Sizin ürettikleriniz Amerikalar’da Çin’de, Japonya’da satılacak’ vaatleriyle başladı. Kapılar açıldıktan sonra da bizim mallarımızı satmak yerine çarşılarımıza filler girdi. Fil kulağını oynatıyor, camlar tezgahlar devriliyor. Üretimi korumadığımız için, üretici kambur ilan edilerek bu hale geldi. Öyle bir noktaya geldik ki Türkiye bugün samanı, nohutu, fasulyeyi, eti ithal eder duruma geldik. İthal etmek için bir şey satmanız, üretmek lazım. Sonuç itibariyle de önümüze konulan çözüm borçlanmak. Türkiye ödeyemez hale geldi. ‘O zaman senin gövdene, KİT’lerine, topraklarına el koyalım’ şeklinde vücudunu satma noktasına geldiği bir üretimi reddeden bir modelle karşı karşıyayız.

KARAMSARLIĞA KAPILMIYORUZ

“Bugün Türkiye yeniden üretmenin yollarını arıyor. 1980 Programı artık sürdürülemez. Fakat karamsarlığa kapılmıyoruz. Anahtar kelime üretimdir. Bu bir programdır. O programı biz Vatan Partisi olarak şöyle formülleştiriyoruz: Tasarruf, yatırım, istihdam, üretim ve adil paylaşım. Tasarruf edemezsek üretim yapamayız. Biz refahı sağlayacaksak başlangıç noktası bugünkü zorlukları paylaşmak ve tasarruftur. Kamunun doğrudan doğruya programlarıyla, politikalarıyla yaratılacak bir tasarruf. Çok yüksek faizle büyük tefecilerden sermaye getirtirsiniz, ondan sonra borca batarsınız. Ürettiğinizle bile o borcunuzu ödemek mümkün olmayabilir. Onun için milli kaynakların harekete geçirilmesi, milli tasarruf birincildir. Türkiye’nin 2030’da 5. büyük ekonomi olacağı öngörülüyor. Üretimde atak yapabilecek bir gençlik var Türkiye’de. Bugün yarattığımız üretimi ve kaynakları hemen aramızda paylaşalım. Bu şekilde Türkiye’nin geleceğini kurtarmak mümkün değil. Bu millet zorlukları aşa aşa buralara gelmiş. Öyleyse bu tarihle bu insan gücümüzle, bu manevi değerlerle önümüzü açabiliriz ve üretim devrimini başarabiliriz. Birtakım karamsarlıktan kötülükten bahseden odaklar var. Bu gerçek değil. Kötülükler azınlıkta, onlar yenilmesi gereken azınlık. Hep beraber iyimserlik yayacak, umut taşıyacağız. Bu insanlık için de bir umuttur.”

‘FİLLERİ SOKMAYACAĞIZ’

“Önce üreticiyi, esnafı, çarşıları koruyacağız. Filleri sokmayacağız. Gümrükleri dikeceğiz. Üretmeyen ekonomi, suçu büyüten, insan malzemesini yıkıma uğratan bir ekonomi de oluyor. Yerli üreticiyi koruyacağız ki ara malları Bahçelievler’de, Denizli’de üretelim. Hem üretimi hem de üreticiyi destekleyen politikalar izleyeceğiz. Kamburdur demeyip, ülke kaynaklarımızla KOBİ’lerimizi, tarım üreticimizi destekleyeceğiz. Kamu İktisadi Teşekküllerimizi tekrar canlandıracağız ki kendi ürettiğimiz malları kamu eliyle işleyelim.

“Dünyada birdenbire enerji fiyatlarında bir patlama oldu. Bunun Türkiye ekonomisine çok ağır maliyetleri var. Enerji sorunumuzu çözmemiz, çözene kadar enerji güvenliğimizi sağlamamız lazım. Komşularımızdan enerji sağlamak Türkiye için bir olanak. Türkiye kendisine ekonomik yıkımı dayatan Atlantik sistemi içinde kaldığı sürece komşularıyla da arası bozuk oluyor. Enerji güvenliği eşittir, komşularla iş birliği. Komşularımızın toprak bütünlüğü savunacağız. ABD müdahalelerine karşı el ele mücadele edeceğiz.

“Türk Devletleri Teşkilatının kurulması dünya dengelerini etkileyen çok tarihi bir olay. İhracatımızda 3 önemli ülke var; Rusya, Çin ve Almanya. ABD’nin bizi bu ülkelerle karşı karşıya getirmeye yönelik komplolarına hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğiz.”