Bakan Soylu deprem bölgesinde Aydınlık’ın sorularını yanıtladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “bin yılın afetinde” ikinci büyük depremin merkez üssü olan Elbistan’da incelemelerde bulundu. Burada AFAD Koordinasyon Merkezi'ni ziyaret eden Bakan Soylu, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın sorularını yanıtladı.

'FİTNELER BİR MERKEZDEN YÖNETİLİYOR'

Batı merkezli basın ve düşünce kuruluşlarının depremi fırsat bilerek Türkiye’yi hedef alan yayınlara başladığını hatırlattığımız Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Depremin başından itibaren bir yanda iyiliklerini artırmaya çalışanlar var, bir de geçmişteki alışkanlıklarından kurtulmayanlar var. Biz hepimiz gayret gösteriyoruz. Bir şeye cevap verebilecek bir takatimiz olsa vereceğiz. Bizim işimiz, milletimizin hizmetini görebilmek ve bu işten hep birlikte çıkabilmek. Onlar bizi bir sahaya çekmeye çalışıyorlar, yani fitne ve yalan üretiyorlar. Biz o sahaya girmeden acaba bir kişinin işini daha nasıl görebiliriz, bir konteyner şehrin alt yapısını daha nasıl kurabiliriz, buna bakıyoruz. Elbette ki söyledikleri ve yaydıkları iftira ve yalanların bir merkezden yönetildiği kanaatindeyiz. Bunu görüyoruz ama, bir yandan onları yalanlayıp bir yandan işimize bakıyoruz. Bunu hep beraber yapıyoruz. Millet olarak da yapıyoruz. Milletimiz bu konuda çok büyük feraset sahibi. Her şeyi görüyor. Buradan, her daim olduğu gibi, milletimizle beraber hem birliktelik içerisinde hem de güçlü bir şekilde çıkabilmenin azmi, gayreti ve inancı içerisindeyiz. Kötüler yaptığı kötülükle kalır, iyilik de hem bu dünyanın hem de öteki dünyanın koruyucusu olur.”

'ENKAZIN KALDIRILMASI ÇOK YOĞUN BİR SÜREÇ'

Bakan Soylu, göç edenlerin geri dönüşü ve demografik yapının korunması için ne gibi çalışmalar yapıldığı yönüdeki sorumuza da şu yanıt verdi:

“Şu anda konteyner şehirlerin bir yandan altyapısı hazırlanıyor, bir yandan da kurulumu yapılıyor. Çadırlarımızdaki yaşam biçimini hem çocuklarımız için hem de sosyal olarak, market, hijyen ve temizlik açısından çok daha iyi bir noktaya getirmek için çaba sarf ediyoruz. Fakat şu anda en önemli mesele enkazın kaldırılması. Bunun önümüzdeki süreçte bizim temel meselelerimizden birisi olacağını söylemek isterim. Sadece enkazın kaldırılması değil, milyonlarca ton önümüzde. Taşınmasının, döküm alanına götürülmesinin ve dönüştürülmesinin bile anlatamayacağım kadar yoğun ve süre açısından ciddi bir iş olduğunu söylemeliyiz. Bunun yanı sıra kalıcı konutlar hazırlanıyor, bununla ilgili de uygun yerler değerlendiriliyor. Bu kalıcı konutlar hazırlanırken şehirle de konuşuluyor. Yani şehrin belediyesi, siyasetçisi, esnafı, ticaret odası, sanayicisi, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve yine bilim insanlarıyla değerlendirildi; değerlendirilmeye çalışıyor. İl ve ilçe merkezlerinde esnaf çok yıkıma uğradı. Onlarla ilgili de geçici esnaf dükkanlarını nasıl yapabiliriz diye bütün bu çalışmalar yapılıyor. Valilerimiz veya ilgili koordinatörlerimiz toplantılar yapıyorlar. Bu esnada Sağlık Bakanlığımız taramalar yapıyor. Köylerde ekipler kurdu; çadır kentlerde taramalar devam ediyor. Türkiye'nin her noktasından gelen yardımlar, gıda kolileri, hijyen paketleri, bütün bunlar dağıtılıyor. Bir yerde koordine ediliyor ve vatandaşlarımızla buluşturulmaya çalışılıyor. Bir taraftan da on binlerce insan var. Deprem bölgesine dışarıdan gelmiş, kimi operatör, kimi aşçı, kimi gönüllü, polis, asker, jandarma, hemşire, herkes elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyor. Bir gayret var. Büyük bir samimiyet var.

'BİRLİKTE AŞACAĞIZ'

Önlerinde bir yıllık süreç olduğunu kaydede İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“İnsanlık adına, kardeşlik adına, bu ülkede millet olmanın öznesini birinci noktaya alarak ve burada yapılanların gelecek nesillerimize bırakılabilecek hakikaten önemli bir adım olduğunun da bilinciyle çalışmaya devam ediyoruz. Önümüzde bir yıllık bir süreç var. Buradaki vatandaşlarımızın da şunu bilmesini istiyoruz. Eksik olabilir mi? Olur. Hem yaygınlığı açısından hem etkilediği insanlar açısından düşününce, 26 bin enkazda arama kurtarma çalışması yapıldı. Onun için işimizin zor olduğunu ama bu zorluğu milletimizin birliğinin ve beraberliğinin, aynı zamanda Cenab-ı Allah'ın kolaylaştıracağına biz inanıyoruz. Mücadelemize devam ediyoruz.”