Bakan Yılmaz Tunç'tan Avrupa Konseyi'ne İmamoğlu tepkisi: 'İç hukukumuza müdahale...'
Avrupa Konseyi'nin yayınladığı İmamoğlu bildirisine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan tepki geldi. Bakan Tunç, 'Siyasi saiklerle hazırlanmış bu tür açıklamaların, iç hukukumuza müdahale niteliği taşıdığı açıktır.' ifadelerini kullandı.


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yayınladığı bildiri ile Türkiye'yi hedef alan Avrupa Konseyi'ne Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan yanıt geldi.
Bakan Tunç, Avrupa Konseyi'nin bildirisini iç hukukumuza müdahale olarak nitelendirdi. Tunç'un açıklamaları şöyle:
'İÇ HUKUKUMUZA MÜDAHALE'
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından alınan ve ülkemize yönelik ağır ithamlar içeren bildiri, hem hukuki gerçeklerden uzak hem de tarafsızlık ilkesini açıkça ihlal eden bir yaklaşımın ürünüdür. Türkiye, Avrupa Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi’ni imzalayan, onaylayan ve iç hukukuna dahil ederek bu alandaki kararlılığını defaatle ortaya koymuş bir Hukuk Devletidir.
Yargı süreçleri, bağımsız ve tarafsız mahkemeler eliyle, hukukun üstünlüğü çerçevesinde yürütülmektedir. Siyasi saiklerle hazırlanmış bu tür açıklamaların, yargının bağımsızlığına saygı göstermekten çok, iç hukukumuza müdahale niteliği taşıdığı açıktır. Devam eden yargı süreçleri hakkında ön yargılı ve tek taraflı değerlendirmelerde bulunmak, evrensel hukuk ilkeleriyle bağdaşmaz.
'KENDİ İTİBARINA ZARAR VEREN TUTUM'
Yerel yönetimlere ilişkin uygulamalar, tamamen hukuk kuralları çerçevesinde, Anayasa ve kanunlarımıza uygun olarak suç iddiası ile yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar nedeniyle gerçekleştirilmiştir. Herkes kanun önünde eşittir. Kamu görevlilerinin, suç teşkil eden eylemlerle ilişkilendirilmesi halinde yargı önünde hesap vermeleri evrensel bir hukuk ilkesidir.
Türkiye’de hiçbir vatandaşımız, siyasi görüşü nedeniyle değil, ancak somut ve ciddi delillere dayalı olarak yargı süreçlerine tabi tutulur. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin tarafsız ve yapıcı bir diyalog zemini arayışı yerine, ön yargılı ve siyasallaşmış bir dil kullanması, kendi itibarlarına da zarar veren bir tutumdur.